Temmuz ayının sonları itibariyle ülke genelinde birçok farklı noktada çıkan yangınlar Türkiye’nin ciğerini yakmaya devam ediyor. Özellikle Antalya/Manavgat, Marmaris ve Bodrum çevresinde günlerdir devam eden ve hızı kesilemeyen yangınlar için tüm ülke seferber olurken, KSÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Serin, yangınların ekolojik sistem üzerindeki etkisi ve nasıl yenilenebileceği ile ilgili hususlarda gazetemize açıklamalarda bulundu.

“YANGINLAR EKOLOJİK DENGE ÜZERİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNUYOR”
Orman yangınlarının ekolojik denge üzerinde üzerin de çok önemli olduğunu dile getiren Serin, ormanlara hep birlikte sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Serin, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Ormanlar bizim ciğerimiz. Okyanustan sonra en önemli oksijen kaynağımız ormanlardır. Oksijen kaynaklarımızı yok ediyoruz. Yok ettiğimiz için atmosfere yoğun bir şekilde atık karbon dioksit karbon monoksit veriyoruz. Buda ozon tabakasına zarar veriyor. Ozon tabakasına zarar verdiği zamanda küresel ısınmaya neden oluyor. Yangınlarla birlikte kilometrelerce kül bulutları ortaya çıkıyor. Buda özellikle ileri derecede yaşlı olan insanlarda astım olan insanlarda olumsuz bir etki yapıyor. Yangınlar, ormanlardaki ekolojik sistemle ilgili birçok şeye zarar veriyor. Bu nedenle de orman yangınlarının ekolojik denge üzerinde çok önemli bir etkisi var.

“YANAN AĞAÇLARIN DERECESİNE BAKMAK GEREKİYOR”
Yangınla ilgili yanan ağaçların derecesine bakmak gerekiyor. Bazen sadece alttaki örtü yanabiliyor. Bazen örtü ile beraber kabuklar yanabiliyor. Bazen tamamen yanabiliyor. Bu yangının süresi ile ilgili. Yangın çok hızlı bir şekilde geçtiyse aslında ağaçların birçoğu zarar görmeye biliyor. O ağaçları kurtarabiliyorsunuz. Ama yanan bölgenin tekrar orman olarak kazandırılmasıyla ilgili zaten şu anda bakanlığın ‘Bir nefes’ kampanyası var. Bu kapsamda hemen yanan alanlar ağaçlandırma planlarına dâhil ediliyor ve ağaçlandırılıyor. Bizim fakültemizin yanan alanlarla ilgili bir çalışması var. Yani ağaçların derecesiyle ilgili çalışıyoruz.

“DİRİ ÖRTÜ VE YAPRAK YANGINLARI ÇOK FAZLA”
Yine toprakla ilgili çalışmalarımız var. Yanan topraklar üzerindeki değişiklikler ilgili çalışıyoruz. Ama çoğunlukla son yıllardaki yangınlarda rüzgârın etkisiyle beraber diri örtü ve yaprak yangınları çok fazla. Ama kontrol edilemeyen yangınlarda ağaçlar yanmaya başladığı zaman o ağaçların sönmesi bir hafta boyunca devam edebiliyor. Bu noktada sevindirici bir gelişme var. Kızılçam ormanları bu bölgenin doğal asli ağacı. Yani ekim yoluyla da dikim yoluyla da çok hızlı bir şekilde yanan ormanlarımız büyüyebiliyor. Yeter ki sahip çıkalım.

“YANGININ EN ÖNEMLİ ETKİSİ ORGANİK MATERYALİ YAKIP KÜL ETMESİDİR”
Yangının ormanlardaki en önemli etkisi, organik materyali yakıp kül etmesidir. Yangının bu özelliğinden, ormandaki artıkların ve toprak üstünde bulunan fazla miktardaki kalın materyalin yakılıp ortadan kaldırılmasında yararlanılmaktadır. Yangın esnasında meydana gelen aşırı sıcaklık ormanın canlı vejetasyon örtüsü ile hayvanları öldürür ve toprağın fiziksel ve özellikle de kimyasal özelliklerini değiştirir. Yangın sonrasında meydana gelen artık mineral maddeler kimyasal etkilere neden olurlar. Bu maddelerin toprakla ilişkileri önemli sonuçlar meydana getir.

“YANGININ ETKİSİ BİRÇOK FAKTÖRE BAĞLIDIR”
Yangınların ormanda yaptığı etkiler iki ana grup altında toplanabilir. 1)Yangının doğrudan etkisi, ormanları,  tohumları,  gençliği,  ölü örtüyü,  toprak vejetasyonunu ve orman yaban hayatını zarara uğratması, 2) Yangının dolaylı etkisi, biyotik, klimatik ve edafik etkenlerin değiştirilmesidir. Yangının etkisi vejetasyon tipi, yangın mevsimi, meşcere büyüklüğü, karışımı, yaşı, toprak özellikleri vb. birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerin değişimi yangının çevresine olan etki derecesini değiştirmektedir. Ormandaki vejetasyonu ve özellikle vejetasyonun çeşitli kısımlarını (kök, gövde, yaprak, tohum vb.) öldüren sıcaklık dereceleri oldukça farklıdır. Bir yangında bitki gövdesinin dibine yakın kısmındaki canlı hücrelerin sıcaklığın öldürücü düzeye yükselmesi sonucu ölmesi, bitkinin ölümüne neden olur. Bu hususta önce soymuk ve kambiyum tabakaları zarar görür.

“YANAN AĞAÇLAR BÖCEKLER İÇİN EN İYİ ORTAMDIR”
Doğal koşullar altında, yangının ağaç ve ormanlara olan hususlara bağlıdır. Bunlar; ağaç türü, ağaç yaşı, vejetasyonun ilk sıcaklığı, ağaçların duyarlı kısımlarının büyüklüğü ve morfolojisi,  Kabuğun kalınlığı ve karakteri, dallanma ve büyüme özellikleri, Köklenme karakteri,  mineral toprağı örten organik maddeler, Yaprakların yanma özelliği, Meşcere karakteri, mevsim ve büyüme kabiliyeti. Yangının vejetasyonda ve özellikle ağaçlarda yaptığı zararların en önemlilerinden biri de, yangından zarar görmüş ağaçların çeşitli böceklere karşı dirençlerinin azalmasıdır. Çünkü yangın zararına uğrayan ağaçlar, gerek tepelerinin yanması, gerekse gövdenin toprağa yakın kısmındaki kambiyum tabakasının fazla ısınması sonucu ölür ve zayıf bir durum alır. Böyle ağaçlar sekonder zararlı çeşitli böceklerin gelişmesi için en iyi ortamdır.

TOPRAK FAKTÖRÜ
Toprak orman yangınları tarafından ortadan kaldırılamayan ve yangından sonra yeni bir ormanın kurulmasında en önemli rolü oynayan sürekli bir yetişme çevresi faktörüdür.  Yangınların orman toprağına olan etkisini, yangının toplam etkilerinden ayırmak güçtür. Ormanın toprak, topoğrafya, yanıcı madde ve yanma koşulları çeşitli yerlerde birçok farklılıklar gösterdiğinden, yangının etkileri de bununla paralel değişmektedir. Yangının toprağa olan etkisinde; yangın sıklığı, yangının sıcaklık şiddeti ve süresi, orman ölü örtüsü ve toprak özellikleri büyük önem taşır. Yangınlar toprağın fiziksel özelliklerinde genellikle toprağın sıcaklığı, toprak strüktürü ve su ekonomisi üzerinde meydana gelen değişiklikler meydana getirir.

“YANGINLAR GELİŞMİŞ HAYVANLARDA DEĞİŞİK REAKSİYONLARIN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAR”
Yangın birçok çevresel değişimi de beraberinde getirir.  Bu değişim yangının şiddetine, süresine, sıklığına, çıktığı yere, şekline ve büyüklüğüne bağlı olarak farklılık gösterir. Bu değişimin derecesi de mevsimler ve yanıcı madde tipi ile arazi ve toprak özelliklerine bağlıdır. Yaban hayatının bu değişikliklere karşı tepkisi ise oldukça farklı olabilmektedir. Yaban hayvanlarının yangınlara karşı ilk reaksiyonları oldukça sınırlı olup habitat bağımlılıkları, hareketlilik,  korunacak bir yer bulma kabiliyeti ve sıcaklık ve dumana olan hassasiyetlerine göre değişir. Yangınlar gelişmiş hayvanlarda değişik reaksiyonların ortaya çıkmasını sağlar. Bazıları panikleyerek kaçarken, diğerleri sakin bir şekilde yangından uzaklaşır. Bu tepkiler hayvanların hareket kabiliyeti ve yangının boyutlarıyla yakından ilişkilidir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz