Fazla miktarda yağ, tuz ve şeker tüketimi obeziteyi de beraberinde getirerek, kanserle mücadeleye yenik başlanmasına neden oluyor. Ülkemizde olduğu kadar küresel anlamda tehlikeleriyle de bilinen obezite, günümüzde pek çok ülkeyi tehdit ediyor. Doğal beslenme zincirinin bozulmasıyla obezitenin, obeziteyle birlikte de kanserin yaygınlaştığını ifade eden Diyetisyen Halime Demirciler, obeziteyle alakalı dikkat çekici bilgilere yer verdi.

“16 FARKLI KANSER TÜRÜNÜN GELİŞİMİNDE RİSK FAKTÖRÜ”

Demirciler, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Obezite tüm dünyada dramatik bir biçimde artış göstermektedir. Obez kişilerde, yağ dokusunun bulunduğu yere bağlı olarak çeşitli kanser türlerinin görülebiliyor. Yapılan kanser araştırmalarının sonucunda, obezitenin şu anda 16 farklı kanser türünün gelişiminde risk faktörü olduğu tanımlanmıştır. Çalışmalar obezitenin hangi kanser türüne nasıl bir yol ile etki ettiğini anlayabilmek için devam etmektedir. Şu anda elde edilen çalışma sonuçlarına göre; artmış yağ dokusu pek çok mekanizma ile kanser hücresinin çoğalmasına neden olmaktadır. Uzun süre devam eden obezitenin, kronik inflamasyona neden olduğu ve bu durum sonucunda da kansere neden olduğu görülmüştür. Bunun dışında obezitenin kanser hücresinin metabolizmasını ve bağışıklık sistemini etkileyerek tümörlerin büyümesine katkı sağladığı düşünülmektedir.

“OBEZ OLAN KİŞİLERDE PROSTAT VE MEME KANSERİ DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”

Obezite ve kanser sıklığının ilişkisini belirleme amaçlı 1946’dan 2017 yılına kadar yapılan önemli çalışmaların değerlendirildiği bir çalışmada, araştırmacılar taranan yayınlarda ortak olarak obez olan kişilerde prostat ve meme kanseri görülme sıklığının daha fazla olduğunu belirlemiştir. Yapılan derlemede ayrıca bazı yağ türlerinin metabolik olarak daha aktif olduğu ve kanser gelişimine neden olan madde salgıladıkları görülmüştür. Vücudumuzda üç farklı yağ dokusu bulunmaktadır bunlar beyaz, kahverengi ve bej yağ dokusudur ve bunların her biri vücudumuzun farklı yerinde farklı miktarlarda bulunmaktadır ve farklı şekillerde metabolik etkileri bulunmaktadır. Örneğin; beyaz yağ dokusunun artması iltihaplanmanın artmasına ve meme kanseri olan hastalarda hastalığın kötü seyirli ilerlemesine neden olmaktadır. Ayrıca kanser türlerine bağımlı olarak yağ dokusunun organlara olan yakınlığı farklılık göstermektedir.

“SAĞLIKLI BESLENME ÖNEMLİ”

Bu bilgilerin sonucunda araştırmacılar gelecekteki araştırmalarda obezite kanser bağlantısında doku mesafesinin değerlendirilmesinin tümör büyümesi sürecinde hızı azaltmada katkı sağlayabileceğini düşünmektedir. Çalışmalarda ayrıca kişiler zayıf olsalar da organ etrafı yağlanmalarının artmış olabileceği ve durumunda yine kanser gelişiminde risk oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu durumu önleyebilmek için sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli egzersizi hayatımıza katabilmek ve bu alışkanlıklarımızı yaşam tarzımız haline getirebilmek oldukça önemli görünmektedir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz