Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim'e yazdığı bir mektupla nişan yüzüğünü ve Türk bayrağı gönderen öğretmen Uhud Polat (30), Azerbaycan'a destek bulunma adına böyle bir davranışta bulunduğunu belirtti. Mektubu neden yazdığını ve yüzüğü neden gönderdiğini anlatan Polat, “'Varımızla, yoğumuzla sizin yanınızdayız' demek için yüzüğü bıraktım. Türkiye'nin hem onların yanında hem de arkasında olduğunu gösterebiliriz diye düşünürken bir mektup yazmaya karar verdik ve içerisine de şanlı bayrağımızı ve kendi nişanımda takılan naçizane nişan yüzüğünü bıraktım” dedi.

“KARDEŞLERİMİZİN ACISINI DERİNDE YAŞADIK”
Azerbaycan'ın Gence şehrinin bombalanmasından çok etkilendiklerini, sanki Gence'ye değil de Türkiye'ye atılan bir bomba gibi hissettiklerini belirten Polat, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Azerbaycanlı kardeşlerimizin acısını derinde yaşadık. Azerbaycanlı kardeşlerimizin nasıl yanlarında olabiliriz, nasıl onlara destek olabiliriz, Türkiye'nin hem onların yanında hem de arkasında olduğunu gösterebiliriz diye düşünürken bir mektup yazmaya karar verdik. Bu mektubun içerisine de şanlı bayrağımızı ve kendi nişanımda takılan naçizane nişan yüzüğünü bıraktım. Sebebi şuydu, varımızla, yoğumuzla sizin yanınızdayız demek istedik. Bu mektup Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği'ne iletildikten sonra Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim beyefendi aradı beni. Yazmış olduğum mektuptan çok etkilendiğimi, çok duygulandığımı söyleyip nişan yüzüğümü tekrar iade etmek istediğini söylediler. 'Ben onu Azerbaycan ordusuna göndermiştim, bunu tekrar kabul edemem' dedim. Bundan da çok büyük mutluluk duyup, duygulandılar, tekrar teşekkür ettiler."

DÜNYA KAMUOYU AZERBAYCAN'I YALNIZ ZANNETMESİN”
Biz, öyle bir milletiz ki, geçmişte Bosnalı ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz bize aynı yardımı yaptılar. Biz de kadirşinaslığımızı göstermek üzere bu mektubu yazmak istedik. Bu bir semboldür, eminim bunu ben yapmasam başka bir vatandaşımız yapardı. İyi ki Azerbaycanlı kardeşlerimiz var, inşallah tez zamanda onların içinde bulundukları savaş durumu bir an önce biter ve Karabağ özgürlüğüne kavuşur. Dünya kamuoyu Azerbaycan'ı yalnız zannetmesin, kardeşleri he zaman onların yanındalar. Kardeşler yere düşmeden birbirlerini ellerinden tutup ayağa kaldırırlar ve Azerbaycanlı bir şehit asker için ya da sivil bir vatandaş için ağlayan annenin, babanın gözünden akan yaş bizim gözümüzden akan yaştan farksızdır. Allah ölenlere rahmet eylesin, şehitlerimize mağfiret eylesin. Eşim de bana destek oldu ve birlikte yazdık bu mektubu. O da çok mutlu oldu böyle bir destekten bulunduğumuzdan dolayı.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz