İcra Ceza Mahkemesi, tedbir nafakası borcunu ödemeyen genç adamın, 'Nafaka hükümlerine uymamak suçundan' İcra ve İflas Kanunu’nun 344/1. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, tedbir nafakası sorumluluğunun ortadan kalktığına karar verdi.

Yargıtay kararında; ''Davacı kadın ile davalı adam arasında görülmekte olan boşanma davası sürecinde çiftin çocukları için tedbir nafakasına hükmedildi. Yapılan yargılama sonucunda nafaka alacağının dayanağını oluşturan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına hükmetmiştir. Karar kesinleşmiştir. Şikayet tarihi itibariyle boşanma ilamı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilamın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilamla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile son bulacağı ortadadır. Bu ilama dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılmaktadır. Sanığa isnat edilen suçun oluşmadığı nazara alınmadan, beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden kararın oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir.'' denildi.

BU TALEP ÜZERİNE DOSYANIN İNCELEMEYE ALINDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Gelişen olay sonrası gazetemize değerlendirmelerde bulunan Avukat Emine Nalçacı, “Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin basına yansıyan kararında; Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talep ettiğini ve bu talep üzerine dosyanın incelemeye alındığını görüyoruz. Uygulamada Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talep etmesi çok sık görülen bir durum değildir. Nafaka gibi toplumun geniş bir kesimini yakından ilgilendiren bir konu olması sebebiyle Adalet Bakanlığının harekete geçtiği kanaatindeyim. Elbette bu durumda; ülke genelinde süren “Süresiz nafaka kaldırılsın mı, sınırlandırılsın mı?” tartışmasının da payı büyük” dedi.

BOŞANMA DAVASI DEVAM EDERKEN, HÂKİM EŞ VE ÇOCUKLAR İÇİN NAFAKAYA KARAR VEREBİLİR”
“Kararı değerlendirdiğimizde; kararda özellikle vurgulanan nokta tedbir nafakasının kesinleşme neticesinde yoksulluk ve iştirak nafakasına dönüştüğüdür” diyen Nalçacı, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Türk Medeni Kanunu gereği; boşanma davası devam ederken, hâkim eş ve çocuklar için nafakaya karar verebilir. Dava süresince işleyecek bu nafaka tedbir nafakasıdır, ancak boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte tedbir nafakası eşe yoksulluk nafakası, çocuğa iştirak nafakası olarak kesinleşir. Yargıtay bu kararında da, kesinleşen nafakanın yoksulluk ve iştirak olarak talep edilmediğinden, yeni bir ödeme emri düzenlenip borçluya tebliğ edilmediğinden yahut yeni bir icra takibi açılmadığından bahisle beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtiyor.”

HAPİS CEZASI KALDIRILDI ŞEKLİNDE YORUMLAMAK SON DERECE YANLIŞ VE HATALI OLUR”
Nalçacı, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararını nafaka ödemelerinde hapis cezası kaldırıldı şeklinde yorumlamak son derece yanlış ve hatalı olur. Yargıtay’ın vurgulamak istediği, boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk ve iştirak nafakasına dönüşen tedbir nafakası sebebiyle, tedbir nafakasının ödenmemesi şikâyeti neticesinde hapis cezası verilemeyeceğidir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz