Çin’de ortaya çıkan ve Mart 2020’de Türkiye’de de görülen koronavirüs dünya genelinde şu ana kadar doğrulanmış 179 milyondan fazla vaka sayısı ve 3,7 milyon kişinin yaşamını yitirmesi ile küresel bir salgına yol açtı. Uzmanlar insan vücudunda başta solunum sistemi olmak üzere birçok etkiye neden olan koronavirüsün, göz ve görme sistemini de etkilediğini ifade ederken, bu kapsamda KSÜ Doktor Öğretim Üyesi Ali Meşen, koronavirüs göz sağlığına ne gibi olumsuzlukları olduğu, göz sağlığının korunması için neler yapılması gerektiğiyle ilgili birçok konuda gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

“KONJONKTİVİT BAZI HASTALARDA TANIMLANMIŞTIR”

Meşen, konuyla ilgili şunları söyledi: “İlk tanımlanan koronavirüs hastalarında gözü dıştan saran zar olan konjonktivanın enfeksiyonu olan konjonktivit bazı hastalarda tanımlanmıştır. Konjonktivit olan hastaların gözlerinde sekresyonlardan ve gözyaşlarından yapılan detaylı tetkiklerde virüse ait protein ve rna molekülleri saptanması koronavirüsün gözü de etkiyebildiğini göstermiştir. Ancak bu enfeksiyon genellikle gözde sekel bırakmadan iyileşmektedir Yapılan bazı çalışmalarda konjonktiviti olan hastaların koronavirüs hastalığını daha ağır geçirme yönünde olduğu gösterilmiştir.

“DOLAYLI YOLLARDAN ETKİLERİ DAHA FAZLADIR”

Koronavirüsün göz hastalıkları üzerine dolaylı yollardan etkileri daha fazladır. Küresel koronavirüs salgını nedeniyle, dünya çapındaki birçok ülke sosyal mesafeyi sağlamak için izolasyon politikaları benimsemiştir. İzolasyon politikalarının dayattığı fiziksel hareketsizlik, hastalar için zararlı olabilir. Sağlıklı yetişkinlerde günlük adım sayısının 10 bin adımdan bin 500 adıma düşürülmesi insülin duyarlılığının bozulmasına ve lipid metabolizmasının bozulmasına yol açar. Vücuttaki yağ oranın artmasına ve bunun sonucunda kardiyovasküler performansın kötüleşmesine neden olabilir. Bunun, diyabetin kötüleşmesi gibi halk sağlığı üzerinde öngörülemeyen sonuçları olabilir. Diyabete bağlı göz komplikasyonları için göz doktorlarına sevklerin artmasına neden olabilir.

“EN KISA SÜREDE DANIŞILMASI KALICI HASAR KALMA İHTİMALİNİ AZALTACAKTIR”

Koronavirüs salgını sırasında artan yoğun bakım ihtiyacı ve buralarda geçen sürelerin uzamasına bağlı olarak göz yüzeyi problemleri oluşabilmektedir. Artan Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) ihtiyacı ve buranın getirdiği riskler, göz yüzeyinde kalıcı hasarlar oluşmasına neden olabilmektedir. YBÜ hastalarında en sık görülen göz hastalıkları komplikasyonları, yüzde 60'a varan oranda ortaya çıktığı bildirilen ve hafif konjonktival iritasyondan şiddetli enfeksiyonlara kadar değişebilen göz yüzeyi bozukluklarıdır. YBÜ ortamına ve uygulanan tedavilere bağlı potansiyel olarak çok dirençli bakterilere maruz kalma gibi çeşitli risk faktörleri vardır. Bundan dolayı yoğun bakım hastalarında ilaç tedavilerine dirençli göz hastalıkları gelişebilmektedir. Sonuç olarak koronavirüs pandemisi sırasında YBÜ ihtiyacı arttığı için göz komplikayonlarında artış olması beklenmektedir. Bu bulguların YBÜ personeli tarafından hızlıca tanınıp bir göz doktoruna en kısa sürede danışılması kalıcı hasar kalma ihtimalini azaltacaktır.

“GÖZ SAĞLIĞI ÜZERİNE OLUMSUZ ETKİLERİNİN OLDUĞU BİRÇOK ÇALIŞMA İLE GÖSTERİLMİŞTİR”

Koronavirüs ile ilişkili pıhtışma bozukluğu, çeşitli damarlarda tıkanıklıklara yatkınlık oluşturabilir. Birçok hastada derin venlerde tıkanma, akciğer damarlarında tıkanma ve büyük damar inme vakaları tanımlanmıştır. Ayrıca, koronavirüs'e ikincil olarak göz damarlarında tıkanıklık olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur. Koronavirüs salgınının hızlı ilerlemesi, dünya genelindeki sağlık çalışanlarının yanı sıra halk için de önemli zorluklar oluşturmuştur. Pandemi sürecinde hasta yönetimi birçok klinikte olduğu gibi göz hastalıkları açısından da değişti. Hastalığın hem doğrudan hem de dolaylı yollardan göz sağlığı üzerine olumsuz etkilerinin olduğu birçok çalışma ile gösterilmiştir. Bundan dolayı göz hastalıkları açısından kalıcı hasar olmaması için erken tanı oldukça önemlidir.

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz