Bilindiği üzere organ bağışı ve organ nakli sayılarının yetersizliği, son dönemde organ yetmezliği nedeniyle tedavi görmekte olan birçok hastanın organ beklerken hayatını kaybetmesine neden olmakta. Hastaların yaşam süresi ve kalitesinde, ülke ekonomisi ve iş gücünde ağır kayıplara yol açan söz konusu organ yetmezlikleri önemli bir sağlık sorunu olarak gündemdeki yerini korumaya devam ederken, bu noktada Sağlık Dünyası Derneği Başkanı Hanifi Çöplü de organ bağışı faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulundu. Öncelikli olarak organ bağışı konusunda insanların bilinçlenmesinde ilgili kurum ve kuruluşların ciddi çalışmalar yapması gerektiğini savunan Çöplü, geçen sene Türkiye genelinde bin 800 kişinin organ bağışında bulunduğunu söyledi. Kahramanmaraş özeline bakıldığında ise geçen sene hiç organ bağışı yapılmadığını belirten Çöplü, bu konuda insanların yeterli ilgiyi göstermediklerini söyledi.

“HERKESİN BU TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMASI LAZIM”

Hanifi Çöplü, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Organ bağışı şu anda Kahramanmaraş’ta da Türkiye genelinde de yetersiz. İnsanlar yeterli ilgiyi göstermiyor. Bunun da yanı sıra kurumların desteği de olması lazım. Organ bağışı üzerine çalışma yapılması lazım. Pandemi nedeniyle organ bağışı geçen sene çok azdı. Türkiye genelinde 2020 yılında bin 800 kişi organ bağışında bulundu. Kahramanmaraş’ta geçen sene hiç organ bağışı yapan olmadı. Vefat eden 1 donör çıktı onunda organlarının biri Adana’ya biri Ankara’ya gitti. Biraz daha tanıtım üzerine durulması lazım bunu Müftülük, İl Sağlık Müdürlüğü, belediyeler bu iş toplumun her kesimini ilgilendirdiği için herkesin bu taşın altına elini koyması lazım.

“ORGAN BAĞIŞI STANTLARINI ŞEHRİN ÇEŞİTLİ YERLERİNE KURULMASI GEREKİYOR”

Sağlık Dünyası Derneği olarak biz normalde her sene Organ Bağışı Haftası’nda, Dünya Böbrek Günü’nde stant açarız, broşür dağıtırız, insanları organ bağışı için konferanslar eğitimler yaparak toplumu bir şekilde yönlendiririz. Kahramanmaraş’ta bir organ nakil merkezi var buranın daha iyi hale getirilmesi için çalışmaların yapılması lazım, organ bağışına duyarlılığın artırılması lazım. Bunun için de organ bağışı stantlarını şehrin çeşitli yerlerine kurulması gerekiyor.

Prof. Dr. Siren Sezer ise böbrek nakliyle ilgili bilgilendirici açıklamalarda bulundu. Sezer, konuyla ilgili şunları söyledi:

NEDEN GEREKLİ?

Böbreğin tüm işlevleri, ancak başarılı bir böbrek naklinden sonra geri dönmektedir. . Böbrek nakli yaşam kalitesini artırmasının yanı sıra yaşam süresinin de anlamlı olarak uzamasını sağlamaktadır. Böbrek nakli olan hastaların ömrü kendi yaş grubundaki yetişkinlere benzer şekilde uzamaktadır. Böbreğin çalışması ile

NAKİL HAZIRLIK TESTLERİ

Nakil olabilmek için nakil merkezi kalp akciğer başta olmak üzere diğer organlarınızın sağlık kontrolünü yapmaktadır. Öncelikle mevcut sağlık durumunuzun operasyonu ve operasyon sonrası alacağınız tedavileri alacak şekilde uygunluğu değerlendirilir. Kayıt sırasında PRA (panel reaktif antikor) denilen diğer doku gruplarına karşı her hangi bir antikorunun olup olmadığını kontrol eder. Eğer PRA pozitif ise hangi antikorlara karşı ve şiddetini belirler.

KİMLER NAKİL OLABİLİR?

Diyalize yaklaşan tüm hastalara ilk tedavi seçeneği olarak böbrek nakli önerilmektedir. Günümüzde ileri yaş, kilo, şeker hastalığı gibi sağlık sorunlarında nakil engeli kaldırılmıştır.  Tedavi görmekte olduğu kanser veya enfeksiyon (örneğin verem) problemi olan hastalar tedavi bitiminde doktorlarınca uygun olduklarına karar verildiğinde nakil olabilmektedirler. Aktif uyuşturucu madde, alkol kullanımı nakil için engeldir. Nakil öncesi kalp ile ilgili sağlık problemi olan hastaların anjiografi, stent, bypass benzeri tetkik ve tedavileri tamamlanmaktadır. Amaç operasyon sırası ve nakil sonrası ilaç kullanımına engel ağır bir organ bozukluğunun olmaması, mümkünse tedavilerin nakil öncesi gerçekleşmesidir.

ŞEKER HASTALARI NAKİL OLABİLİR Mİ?

Türkiye' de her yeni diyalize başlayan hastanın üçte birinde şeker rahatsızlığı vardır. Şeker hastalarının nakilden sonra yaşam sürelerinin uzadığı, eğer şeker kontrolüne dikkat ederse nakil böbrek ile uzun diyalizsiz bir yaşam süreceği bilinmektedir. Nakil sonrası dönemde kan şekeri, kan basıncı, varsa kolesterol yüksekliği takibi ve ilaç tedavisi ile kontrolü önem kazanmıştır.

CANLI VERİCİ Mİ, KADAVRA MI?

Organ nakli canlı veya kadavra vericiden olabilmektedir. Kadavra organ nakli sayısı yeterli olmadığı için ülkemizde nakillerin yüzde 80'den fazlası canlı nakil olmaktadır. Bu yıl özellikle Covid 19 enfeksiyonu kadavra nakil sayısını ciddi anlamda düşürmüştür. Ülkemizde yasal olarak verici olacak kişinin, alıcı olan hasta ile 4. dereceye kadar akrabalığı bulunmak zorundadır. Zira akraba olmayan ya da 4. derecenin dışında kalan verici varsa, nakil merkezi İl Sağlık Müdürlüklerinde bulunan Organ Nakli Etik Kurulu’ndan onay alınması durumunda nakili gerçekleştirebilmektedir.  Canlı vericiniz yok ise organ nakil merkezlerinde kadavra nakil hazırlıkları tamamlanarak Ulusal Böbrek Bekleme Listesine kayıt yaptırabilirsiniz. Kişi sadece tek bir merkeze kayıt olabilir.

ÇAPRAZ NAKİL

Eğer vericiniz var ama kan grup farklılığı gibi bir nedenle nakil olamıyorsanız çapraz nakil listesine kayıt olabilirsiniz. Çapraz nakil listesi her merkezde ayrı ayrı oluşturulmaktadır. Bu nedenle şansınızı arttırmak için birden fazla merkeze kayıt olmanızı öneririz.

NAKİL SONRASI TAKİP NASIL OLMAKTADIR?

Böbrek nakli sonrası vücudun reddetmemesi için üçlü bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç tedavisi kullanılmaktadır. İlaç dozları ve düzeyleri nakil sonrası takip edilmekte, ilk üç ay böbrek reddi yaşamamak için ila dozları yüksek tutulmaktadır. Bu dönem enfeksiyona karşı vücudun en hassas olduğu dönemdir. İlk üç ay birçok antibiyotik anti viral ve mantar ilaçları koruma amaçlı verilmektedir. Nakil sonrası ilaçlar hastanın yaşına, bağışıklık sisteminin gücüne, doku uyumu başta olmak üzere nakil önceki testlere, eşlik eden hastalıklarına ve verilen ilaçların yan etkilerine göre değişiklik göstermektedir. İlaçlar etkinliği ve yan etkileri, ilaç etkileşimleri hassas bir şekilde izlenmektedir.

TEDAVİYE UYUM NAKİL BAŞARISININ 1. ŞARTIDIR 

Nakil sonrası ilk bir yıl reddin en çok olduğu dönemdir. Bu açıdan hastalar seyrekleşen sıklıklarda da olsa yakın takip edilmelidir. İlk bir yıldan sonra her şey yolunda gittiyse kontroller iki üç ayda bire indirilir.

NAKİL SONRASI YAŞAM NASIL OLACAK?

Yeni bir böbrek ile yeni yaşama başlarken sağlıklı yaşam prensiplerine uymak çok önemlidir. Kilo, kan şekeri kontrolü, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz daha uzun bir yaşam ve böbrek ömrü için şarttır. Nakil sonrası bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar hayat boyu kullanılmaktadır 

Hastalarımız üçüncü aydan itibaren aktif iş hayatlarına, okullarına dönebilmektedir.”

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz