Kahramanmaraşlı şair Cahit Zarifoğlu, vefatının 29. yılında memleketinde gerçekleştirilen "Cahit Zarifoğlu" Sempozyumu"nda anılıyor.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Kültür ve Turizm Şube Müdürlüğünce düzenlenen sempozyum,Necip Fazıl Kültür Merkezinde başladı. Sempozyumun açılışında Kahramanmaraşlı şair Duran Boz tarafından hazırlanan "Cahit Zarifoğlu" belgeseli gösterildi. Belgeselin ardından Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanvekili Muharrem Erantepli ve Yazar Rasim Özdenören birer konuşma yaptı.


‘TEK BAŞINA BİRİ DEĞİL, BİR DÖNEMİN FERDİ’

Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer Zarifoğlu'nu rahmetle yad ettiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Hemşerimiz olması vesilesiyle, Zarifoğlu'nu yad edince, bir borcumuz da oluyor. Çünkü o tek başına biri değil, bir dönemin, derdin, edebin, arayışın, dostluk şahikasının bir ferdi. Onu anınca dostlarını, o derdin sahiplerini, o yolun yolcularını anmamak olmaz. Ahirete irtihal edenleri kendisiyle yad ediyor, hayatta olanların önlerinde saygıyla eğiliyor, İslam alemi adına şükranlarımızı arz ediyorum."

 

‘KAHRAMANMARAŞ’IMIZI TAÇLANDIRACAĞIZ’

Kahramanmaraş Belediye Başkan Vekili Muharrem Erantepli de, bugünün konuşma günü olmadığını, adı gibi zarif bir insanın tanıma ve anlama günü olduğunu belirtti. Erantepli, şunları kaydetti: “Şehirleri askerler savunur, güvenliğini emniyet güçleri sağlar, valililer ve belediye başkanları ise yönetir. Fakat şehirlerin ruhunu, birliğini, kardeşliğini, iç huzurunu yazarlar, şairler, ilim adamları yani okur-yazar entelektüeller sağlar. Tarih boyunca kültürel ve entelektüel alandaki gelişmelerde öncü bir rol oynayan Kahramanmaraş’ımızın vatanın kurtarılmasındaki öncülüğü bu anlamda tesadüf değildir.  Osmanlı döneminde eserleri imparatorluktaki hemen hemen bütün medreselerde çokça okunan Saçaklızade Mehmed Efendiden başlayarak, Matematikçi Abdurrahim Paşa’ya, divan şiirinin son büyük ustalarından Sünbül-zade Vehbi Efendi’ye ve ünlü sufi şair Kuddusi’ye kadar birçok kişi bu topraklarda yetişerek imparatorluk sathına dağılmışlardır. Kahramanmaraş’ımız Cumhuriyet döneminde de edebiyat dünyasına pek çok değerli isimler hediye ederek hem ülkemizin hem de bölgenin entelektüel cazibe merkezi olma konumunu sürdürmüştür. Bir kültür kent olan Kahramanmaraş bu özelliğinden dolayı edebiyat çevrelerinde Şiir Şehri, Şiir Ülkesi, Şairistan yani Şairler Şehri olarak anılmaktadır. Maraş konulu kitaplar, Kahramanmaraş’ta basılan kitaplar, Maraşlı şair ve yazarların yazdığı kitapların edebiyatımızda baskın olarak görülmesini bunun kanıtı olarak gösterebiliriz. Allah’ın izniyle bu zenginliğimizi, halk şairlerimiz, Hayati Vasfi’den Aşık Mahzuni’ye, kültürel ve entelektüel alandaki gelişmelerde öncü bir rol oynayan Necip Fazıl’dan Abdurrahim Karaakoç’a,  Cahit Zarifoğlu’ndan, Erdem Bayazıt’a, Nuri Pakdil’den Rasim Özdenören’e, 7 güzel adamın şehri olan Kahramanmaraş’ımızı Dünya Edebiyat Kentleri içerisinde yer almasını sağlayarak taçlandıracağız.”



 
‘KÜLTÜR SANAT ALANINDAKİ HARAKETLİLİK SEVİNDİRİCİ’

Kahramanmaraş’ın kültür sanat alanındaki haraketliliği sevindirici bulduğunu ifade eden Erantepli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir şehirde Kentsel dönüşümün sağlanması, altyapının mükemmelleştirilmesi, yolların yapılması, ticari dinamizm, turizm çok önemli.  Fakat şehrin bir ruha, bir ahenge kavuşması, kendine mahsus bir canlılık kazanması için kültür alanındaki gelişmelere bakmak gerekir.  Henüz ikinci yılında Anadolu’nun en büyük fuarları arasında yer alan Kitap ve Kültür Fuarı, sempozyumlar, konferanslar, yeni açılan kütüphaneler gibi şehrimizdeki kültür sanat alanındaki hareketlilik sevindirici bir düzeyde. Şükürler olsun, Kahramanmaraş’ımızda tiyatrolar, sergiler, konserler, sempozyumlar, konferanslar, film gösterimleri, paneller, eksik olmuyor. Birçok kurumla ortak sosyal araştırmalar, sempozyumlar, seminerler düzenliyoruz. Çünkü şehirlerin böyle canlanacağına inanıyoruz.”

 
‘GÜZEL İNSANI RAHMETLE ANIYORUM’

Erantepli, “Sanatında olduğu gibi hayatında da hep dik duran, tüm hayatını inandığı şeyler uğrunda savaşarak geçiren, İslam dünyasının sıkıntılarını kalbinde öğüten, öyle ki vefatında Afganistan’da gıyabi cenaze namazı kılınan, içerisinde bulunduğumuz Haziran ayında Rahmeti rahmana yolcu ettiğimiz, “Bağışlanmamı dilerim, Sana zorsa bırak yanayım. Kolaysa esirgeme” diyerek, bağışlanmayı bu kadar içten, bu kadar naif ve zarif isteyen güzel insan Cahit Zarifoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum. Cahit Zarifoğlu Sempozyumu’nun, şehrimize, ülkemize ve edebiyat dünyasındaki bütün kardeşlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

 

 

‘ŞİİR YAZIYORUM DİYE YAZMAZDI’

Zarifoğlu'nun yakın dostu, öykücü, yazar Rasim Özdenören de, sempozyumun Türkiye ve Kahramanmaraş için çok manidar olduğunu belirterek, "Gönül isterdi ki kendisi de burada olsaydı, karşımızda oturup gülümseyerek bizi seyredeceğini tahayyül edebiliyorum. O, hep gülümserdi" dedi. Özdenören, konuşmasına şöyle devam etti: "Cahit Zarifoğlu, kendisini çok önemsemezdi. Şiir yazıyorum diye şiir yazmazdı, sadece şiir yazardı. Öyküleri, günlük yazıları, denemeleri, fıkraları, çocuk hikâyeleri vardı ama hiçbir işi ben bunu yapıyorum diye yapmazdı, sadece yazar ve bırakırdı. Cahit'le sürekli dostluk halindeydik. Cahit Zarifoğlu deyince, aklımıza kendisinin de çocuksu bir karakteri olduğunu düşündüğümüz, dost canlısı, insan canlısı, ömür boyu para sıkıntısı çekmiş olan fakat bunu ne bizlere, ne çevresine yansıtmayan bir insan gelir. Gerçi bu karakter bizim arkadaş çevremize mahsus bir özellikti, hepimiz birbirimizle tasalarımızı, sıkıntılarımızı değil, sevinç ve kıvançlarımızı paylaşırdık.”

 

 Necip Fazıl Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Cahit Zarifoğlu’nu anma sempozyumu 5 oturumda gerçekleşirken, sempozyum yarın sona erecek.

 

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz