Geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleşen 6,6 şiddetindeki depremin yankıları sürerken, Kahramanmaraş’ın ‘Deprem Dede’si olarak bilinen Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Kuruçay’dan önemli açıklamalar geldi. Depremin bu ülkenin bir gerçeği olduğunu hatırlatan Kuruçay, müteahhitlerin en az para kadar insan sağlığını da düşünmesi gerektiğinin altını çizdi. Yapılan uyarılar dikkate alınmadığı takdirde hem maddi hem de manevi bedel ödemek zorunda kalacaklarını vurgulayan Kuruçay, olan depremlerden ders çıkarılmasını ve kötü zeminlere bina temeli atılmaması gerektiğini anlattı.

“YİNE BİR DEPREM, YİNE ACILAR…”

Kuruçay, çarpıcı bilgiler verdiği konuşmasının devamında şunları söyledi: “Yine bir deprem, yine acılar, üzüntüler, haykırışlar tahammülü zor görüntüler. Yine yüreklerimiz parçalandı, ruhumuz karardı. Enkazdan sağ çıkanlara bakarken içimiz parçalanıyor, gözyaşlarımızı tutamıyoruz.

“DEPREM BİLİNCİNİ ARTIRMAK İÇİN UYARILARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ”

Maalesef bizde yine aynı cümlelerle endişelerimizi dile getiriyoruz. Bu depremde yaşanan görüntüler Allah korusun inşallah olmaz ama olursa yine yaşanacaktır. Biz yine idarecilerimize, vatandaşlarımıza ve özellikle de müteahhitlerimize deprem bilincini artırmak için uyarılarımıza devam edeceğiz. Deprem ülkemizin ve dünyanın yok olmayacak bir gerçeğidir. Dünya var oldukça depremler olacaktır. Deprem masum bir doğa olayıdır. Depremin açık alandaki izi bir traktörün tarladaki sürgü izi gibidir. Deprem olurken fayların içine insan çektiğini yuttuğunu duydunuz mu? Biz duymadık. Ama binaların, yapıların olduğu yerde her şey paramparça ve bu yapılardan sağ çıkamayan insanlar gördük ve hala görüyoruz bu bir gerçek.

“İNSAN HAYATI PARADAN DAHA ÖNEMLİ”

Müteahhitlerimiz para kazanmayı düşünmeli ancak insan hayatını da önemseyerek inşaat yapmalıdır. Her şey para değildir, insan hayatı paradan daha önemlidir. Vatandaşlarımızda ev alırken genişliğine lüksüne bakmamalı. Zeminine ve yapıyı yapan müteahhidin kalitesine önem vermelidir. Eğer idareciler eş, dost, akraba, siyaset kayırmacılığı yaparsa, müteahhitler aşırı para kazanma hırsından vazgeçmezse, vatandaşta ev alırken zeminine sağlamlığına bakmazsa biz her depremde bu gün yaşadıklarımızı yine yaşarız.

“KAHRAMANMARAŞ’TA DAHA KÖTÜ GÖRÜNTÜLER GÖREBİLİRİZ”

Allah korusun Kahramanmaraş’ta 7 aletsel büyüklükte bir deprem olduğunda bu görüntülerden ve yaşananlardan daha kötü şeyler yaşayabiliriz. Şu soruyu sormak zorundayız. Yıkılan binayı kim yaptı, kim müsaade etti, kim kontrol etti? Bunları deprem mi yaptı? Eski müteahhitlere bakın. Sayıları çok azdı ve kaliteleriyle bilinirlerdi. Kazanacakları para sınırlıydı. Ancak günümüzde kısa yoldan kolay para kazanmanın yolu inşaat yapıp satmak şeklinde algılanıyor.

“HEM MADDİ HEM MANEVİ ÇOK DAHA FAZLA BEDEL ÖDEYEBİLİRİZ”

Kahramanmaraş kentsel dönüşüm yapılması gereken en önemli şehirlerden biridir. Eski yerleşim yerleri acilen kentsel dönüşüm kapsamına alınmalıdır. Yapı stoku belirlenerek depreme dayanıksız binalar tespit edilerek yıkılmalıdır. Depremde yıkılıp ta içerisinden insanların cenazesini çıkaracağımıza, binaları kendimiz yıkıp felaketi önleyebiliriz. Bu çok zor bir şey değildir. Bu zorluğu göze almazsak bu binalar depremde yıkıldığında hem maddi hem manevi çok daha fazla bedel öderiz.

“ZEMİN GÜÇLENDİRMELERİ BİLE PAHALI DİYE YAPILMIYOR”

İzmir’de yıkılan binaların olduğu bölgede gökdelenlerde var. Ama bu binalar ana kayaya oturtulmuş ve sağlam inşa edilmiştir. Kahramanmaraş ta zayıf zeminlere çok yüksek katlı binalar inşa edilmektedir. Maalesef İmar Planında kat adedi belirlendiği için, bu yüksek katlı binalara göre arsalar değerlendirilmektedir. Zemin bozuk olmasına rağmen, İmar Planında kat adedi belirlendiği için ruhsatlar iptal edilememektedir. 4 katlı bir bina kottan kazanılarak 7-8 katlı hale getirilebilmektedir. Bu çok tehlikeli bir bakış açısıdır. Binanın temeli açıldıktan sonra eğer bir olumsuzluk varsa, ruhsat yeniden değerlendirilmeli gerekirse kat adedine müdahale edilmelidir.4 katlı bir bina kottan kazanılarak 7-8 katlı hale getirilebilmektedir. Zemini güçlendirme adı altında teknikler uygulanmaktadır. Ama maalesef zemin güçlendirmelerinde bile yapılması gereken yöntemler pahalı diye gerçek güçlendirmeler uygulanmamaktadır. Ne kadar güçlendirirseniz de zemini taşıyamayacağı yüklerle yükleyemezsiniz. Kahramanmaraş’ta alüvyon zeminler üzerinde yapılan inşaatlara kısıtlama getirmek zorundayız.

“İNSANLARI ÜRKÜTMEK İÇİN KONUŞMUYORUZ”

Depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz. Dünyada bugünkü teknolojilerle depremin zamanını bilmek mümkün değildir. Ama depremin nerede olacağını hangi zeminlerin daha tehlikeli olduğunu da kesin biliyoruz ve yaklaşık olarak ta ne büyüklükte olabileceğini de biliyoruz. Konuştuklarımızı yazdıklarımızı insanları ürkütmek için yazmıyoruz. Doğru olanı konuşuyor yazıyoruz.

“OLAN DEPREMLERDEN DERS ALMAK MECBURİYETİMİZ VAR”

Deprem yarında öbür günde olsa beş yıl on yıl veya 50 yıl sonra da olsa muhakkak olacaktır. Bize düşen bu bekleyişi huzurlu ve güvenli beklemektir. Kahramanmaraş Adıyaman Kâhta da kuş uçuşu 130 km uzaklıkta olan 5.4 lük depremde sallandı hissettik. Elazığ depreminde 320 km uzaktaki 6.8 büyüklükteki depremde yine sallandık ve hissettik. Doğu Anadolu Fayı 10 km güneyimizden geçiyor.  Burada olursa ne olur tahmin edebiliyor musunuz? Durum bu kadar ciddidir. Olan depremlerden ders almak mecburiyetimiz vardır.”

Editör: Mahmut Beyaz