Olay, iddiaya göre Öz-İplik İş Sendikası Kahramanmaraş İl Başkanı Bünyamin Yumrukaya’nın ekibiyle birlikte İSKUR Tekstil isimli fabrikanın önünde broşür dağıtmasıyla başladı.

Tekstil çalışanlarının haklarını savunmak, bilgilendirmek ve özlük haklarının iyileştirilmesine katkı sunmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Öz-İplik İş Sendikası Kahramanmaraş İl Başkanı Bünyamin Yumrukaya, geçtiğimiz günlerde ekibiyle birlikte İSKUR Tekstil isimli fabrikanın önünde broşür dağıttığı esnada fabrika çalışanlarının hakaretlerine maruz kaldı. Tartışmaların ardından iddiaya göre fabrika sahibiyle görüşen Yumrukaya, burada saldırıya uğradı. Yumrukaya’nın ve ekibinin araçlarına ise dozer ve traktörlerle zarar verildi. Yaşanan olay sonrası Yumrukaya, emniyet yetkililerine suç duyurusunda bulunurken, olayla ilgili araştırma devam ediyor. Yumrukaya ve ekibine yönelik gerçekleştiren saldırıya Hak-İş Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Çınar ve Hak-İş’e bağlı sendikaların başkanları yaptığı basın açıklamasıyla sert tepki gösterdi. Hak-İş Kahramanmaraş İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına, Ömer Çınar’ın yanı sıra Öz-Orman İş Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Latif Çoban, Öz Sağlık İş Sendikası Kahramanmaraş İl BaşkanıEkrem Aydın, Öz Büro İş Sendikası Kahramanmaraş İl BaşkanıMurat Arifoğlu, Öz Güvensen Sendikası Kahramanmaraş İl Başkanı Erdoğan Çamkömürü ve saldırıya uğrayan Öz İplik İş Sendikası Kahramanmaraş İl Başkanı Bünyamin Yumrukaya katıldı. Ömer Çınar yaptığı açıklamada Bünyamin Yumrukaya’ya yapılan saldırının tüm Hak-İş Sendikası’na yapıldığını söyledi.

“EMEK VE ALIN TERİNİN ÜSTÜNDEKİ GÜCÜ KABUL ETMİYORUZ”

İşçinin emek ve alın terine sahip çıkanlara kaba kuvvetin uygulanamayacağını belirten Çınar, “02-03 Eylül 2019 tarihinde Hak-iş Konfederasyonu Kahramanmaraş İl Başkanlığımıza bağlı, Öz İplik-İş Sendikası İl Başkanımız Bünyamin Yumrukaya ve ekibine işçinin emek ve alın terine sahip çıktığı için teşekkür ediyoruz. İSKUR firma yetkilileri tarafından 2 gün üst üste cana ve mala kast etmek amaçlı kaba kuvvet ve kepçe ile yapılan menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hak-İş olarak yargıya taşınan süreci yakinen takip ediyor, Öz İplik-İş İl Başkanımız Bünyamin Yumrukaya ve ekibine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İşçinin emek ve alınterine sahip çıkanlara kaba kuvvet ve kepçe ile saldırarak sonuç alamazsınız, çünkü emek ve alınteri kutsaldır. Bunun üstündeki hiçbir gücü kabul etmiyoruz” dedi.

“14 MİLYON İŞÇİ CAMİAMIZA YAPILAN BİR SALDIRIDIR”

Yumrukaya’ya yapılan saldırıyı Hak-İş’e bağlı 14 milyon çalışana yapılmış kabul ettiklerini dile getiren Çınar, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızın 51.maddesi ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu iş sözleşmesi kanunun 25.ci maddesi gereği kanuni hak ve görevlerini yerine getiren mesai arkadaşlarımıza yapılan bu menfur saldırı, 14 milyon işçi camiamıza yapılan bir saldırıdır. Bizim emek ve alınterinden başka hiçbir mücadelemiz olamaz. Sadece İSKUR fabrikası önünde sendika tanıtım broşürü dağıttı diye mesai arkadaşlarımıza iş makinası kepçe ve kaba kuvvet uygulayarak saldıranlar ile Kamu malına ve cana kast ederek alınterimize saygısızlık etmişlerdir. Emek ve alınteri mücadelemizde bizleri hiçbir güç davamızdan döndüremez. Unutmayın siz bu işçiler sayesinde bugünlere geldiniz. Bu işçiler sayesinde de bugünden sonrada var olacaksınız. Biz Hak-İş camiası olarak yapılan bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyor, İSKUR firma yetkilerinden yaptığı bu yanlıştan bir an önce vaz geçmelerini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“BARBARCA VE HUNHARCA SALDIRDILAR”

Ekibiyle birlikte saldırıya uğrayan Öz-İplik İş Sendikası Kahramanmaraş İl BaşkanıBünyamin Yumrukaya ise yaşadıklarını şu şekilde anlattı, “2 Eylül tarihinde İSKUR tekstil fabrikasının önüne gitmiş bulunmaktayız, amacımız işçinin alın terinin ve emeğin kutsal olduğunu anlatabilmekti. Buradaki amacımız insanların bir an önce haklarına kavuşabilmesi, elimizden geldiği kadar alın terinin ve almış olduğu ücretlerinin ve refah seviyesinin artırılması içindir. Biz hiç kimsenin karşısında değiliz, kimseye barbarlıkla veya herhangi bir hakaretle yaklaşımda bulunmadık. Fabrika sınırlarının dışarısında broşür dağıtmaya başladıktan sonra yaklaşık 15 kişilik bir ekip geldi. Daha önceden de aldığımız video kayıtlarında da mevcut, bize ettikleri hakaretler tamamen ortada. Biz giriş ve çıkışlarda broşürlerimizi dağıttıktan sonra aracımıza doğru yöneldik, işçi servisleri gitti. Aracımıza yöneldikten sonra içeriden gelen güvenlik görevlisi, ‘patron sizle görüşmek istiyor’ dedi. Biz de tabi ki işverendir, düşmanımız değil, her zaman Hak-İş olarak uzlaşmacı bir tavır sergilediğimiz için yanına gittik. Arkadaşlarıma siz araçta kalın dedim, tabi ben elimi uzattım, nezaket icabı küçük her zaman büyük olana karşı saygılı olur ve elini uzatır. Biz de küçüklüğümüzü bilerek elimizi uzattık ama büyük değilmiş bize göre de. Tamamen barbarlık diyorum, bununla da suçluyorum ilanen. Elime vurarak, hitap belki abes olacak ama, ‘Buranın başkanı da Allah’ı da benim’ diyerek hakaretlerde bulundu. Öyle olunca, biz ağabey bile demeye kalmadan yanındakiler barbarca ve hunharca saldırdılar” şeklinde konuştu.

“KEPÇELERLE, DOZERLERLE ARAÇLARIMIZA VURARAK SALDIRDILAR”

Alın teri ve emek için mücadele ettiklerine dikkat çeken Yumrukaya, “Kafamız ve gözümüzde ciddi derecede yaralanmalar söz konusu oldu. Kendimizi zor attık, arabamızı parçaladılar. Biz suç duyurusunda bulunduk, yine nezaketen dedik ki, ‘Emniyetle beraber gidelim’ dedik. Emniyet mensuplarının yanında da kepçelerle, dozerlerle araçlarımıza vurarak saldırdılar. Alın teri ve emek en yüce değerdir, biz alın teri ve emek için mücadele ediyoruz. Alın teri ev emek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Canımıza ve malımıza kast edenlere söylüyorum, biz her zaman buradayız, biz her zaman uzlaşmacı ve tavırlı bir şekilde bu konuyu sürdürmeye devam edeceğiz. Gereken yerlere şikâyetlerimizi yaptık, hak arama mücadelesi suçsa o zaman devletin kanun ve nizamları niye var, Anayasanın 51’nci maddesini ihlal etmiş oluyorlar. Ayrıca Anayasanın 118’nci maddesini de ihlal etmiş oluyorlar. Eğer sendika suçsa o zaman kamu ve kurumlardan da sendikaları kaldırsınlar, neden özel sektörde olmasın. Biz terör örgütü değiliz, vicdanın de çok rahatsızız. Kamuoyunda böyle bir olayın yaşanması çok üzücü. Kamuoyunun vicdanı her zaman en iyi vicdandır, Allah ile vicdanlarını baş başa bırakıyorum” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz