Bu konuda da sık sık yazıyorum.

Duyarlı insanları arar olduk.

Kahramanmaraş'ın duyarlı insanlarını kastediyorum.

Duyarlı insan ilgilidir.

Duyarlı insan meraklıdır.

Duyarlı insan okur.

Duyarlı insan danışır.

Duyarlı insan dinler.

Duyarlı insan TV izler.

Duyarlı insanın muamelesi de iyidir.

Üstelik yetimlerle, yoksullarla, memleketimizin sorunlarıyla ilgilenmek farzdır.

           ***

Ot gibi yaşayanın gözü kulağı kapalıdır.

Varsa yoksa mal hesabı yapar.

Kafasında paradan başka düşünce yoktur.

Böyle insan niçin okusun...

Böyle insan niçin dinlesin...

Böyle insan niçin etrafıyla ilgilensin.

Bu tür insanların düzeni para ve mal üzerine kurulmuştur.

Bu tür insanlar Yahudi taktiği uygulayıp kimseyle kötü olmaz.

           ***

İşi uzatmayalım.

Gelelim benim bakış açıma...

Ben bir işyerine gidince masanın üzerine bakarım.

O işyerine gazete giriyor mu, girmiyor mu?

İşte size ipucu:

Eğer o işyerine gazete giriyorsa patron ufukludur.

İş yerinde hem de birçok gazete varsa o patron duyarlıdır.

Belki siz önem vermeyebilirsiniz ama ben önem veriyorum.

Özellikle idareci konumunda olan kişiler için daha önemli...

Adam idareciliğe soyunmuş.

Tek bir yerel gazeteyi okumuyor.

Yerel TV yi de lütfen izliyor.

AKSU TV Kahramanmaraş’ın Dünya'ya açılan penceresidir.

Birçok idareci kendi reklamının dışında farkında bile değil.

Yerel internet televizyonlarını da izlemiyorlar.

Böyle idareciler başarılı olamaz.

Böyle iş adamları başarılı olamaz.

 Basınla ilgilenmek sosyal sorumluluk gereğidir.

Sosyal sorumluluk da duyarlı olmayı gerektirir.

            ***

Özetlersek, yerel gazeteleri okumak, internet sitelerini ve  yerel TV izlemek duyarlılıktır.

Duyarlı olan meraklı olur.

Duyarlı olan başarılı olur.

İdareci konumundaki dostları uyarıyorum.

Yardımcılarınıza bırakmayın bu işleri.

Bizzat siz alın elinize gazeteyi.

Siz takip edin yerel basını...

Belki sizin görmek istediğinizi yardımcınız görmeyebilir.

Belki de yardımcınız kendi yardımcısına okutuyordur gazeteleri.

Yani size suyunun suyu ulaşıyordur.

Bu durumda da kaybeden siz olursunuz.

İyi bir yönetici önce duyarlı olmalıdır.

Duyarlılık da okumayı gerektirir.

            ***

Sonuç olarak, defalarca söylediğimi bir daha yazacağım.

İdarecinin başarısı okumaya bağlıdır.

Şehri yönetmek isteyen idareci her şeyden haberdar olmalıdır.

Atanmış da olsa, seçilmiş de olsa sorumlulukları vardır.

Yerel basın yerel yöneticinin kılavuzudur.

Tüm yerel gazeteleri özetlemek ancak 15 dakika alır.

15 dakika da internet siteleri…

AKSU TV haberlerini takip etmek de 30 dakika olsun...

Bu süreler daha uzundur ancak vakti sınırlı bir yönetici için bu kadar yeter.

Uyarması benden…

Hayırlı günler.