Hayrullah Mahallesi içerisinde eski Andırın Garajında 30 yılı aşkın süredir vatandaşlara hizmet veren Bilici Fidancılık sahibi Ümit Bilici, her bir fidanın insanlığa fayda sağladığını kaydetti. Yaklaşık 200 çeşit yerli ve ithal ağaç fidanı ile çiçekleri uygun fiyattan satışa sunduğunun bilgisini veren Bilici, Ramazan ayında fidan satışlarının arttığına dikkat çekti.

“PEYZAJ ÜRÜNLERİNE YOĞUN BİR İLGİ VAR”
Bilici, konuşmasının devamında şunları söyledi: “2020 sezonu Bilici Fidancılık olarak çok iyi geçti. Burada en çok satılan ürünlerimizin başında zeytin geliyordu. Genellikle meyve türünde de kiraz, elma, şeftali satıldı. Peyzaj ürünlerine yoğun bir ilgi var. Kahramanmaraş fidan konusunda diğer illere göre bir adım önde gidiyor. Kahramanmaraş’ta millet doğa aşığı. İnsanlar doğaya ağaç dikmeyi seviyorlar. Doğayla toprakla temas etmeyi seviyorlar. Bu yüzden yaz aylarında peyzaj ve meyve fidanlarından sonra kendi evinde kendi domatesini kendi biberini kendi patlıcanını kendi kabağını dikiyor ve yazın bunları toplayıp mutlu oluyor. Bizde bin bir çeşit ürün olmakla beraber isteğe göre ithal ürünlerde getirttiriyoruz. Çiftçilerimiz fide satışlarımızı bir hayli hareketlendirdi.

“FİDAN DEMEK EMEK DEMEK, GÜVEN DEMEK”
Bizim fidancılar olarak en büyük sıkıntımız, korsan fidancılıkla uğraşanlar. Fidan demek emek demek, güven demek. Hem doğaya katkı, hem de insanlığa sağlıklı ve yararlı bir şey demek. Ama korsan fidancılar bizim bu mesleğe yara vuruyorlar. Neden yara vuruyorlar? Çünkü hastalıklı, sağlıksız ortamlarda yetişen fidanları getiriyorlar, burada vatandaşlara 1-2 liraya uygun veriyorlar, vatandaş da bundan kar ettiğini sanıyor ama tamamen sağlıksız ürünler, zararlı ürünler. Daha sonra da vatandaşlar bize geliyor, biz filan yerden ürün aldık ama sağlıksız çıktı diyorlar, bize yakınıyorlar. Dolayısıyla bu karaborsa fidancılığın önüne geçilmesi lazım. Vatandaş her ne kadar uygun olursa da olsun zarar görüyorlar. Biz bu işi profesyonel olarak yapıyoruz. Yani bu karaborsacılar hem bizim satışlarımızın önüne geçiyor, hem de vatandaşlara sağlıksız ürünler satarak, onların parasını hiçe sayıyor. Dediğim gibi bunların önüne geçilmesi gerek. Adam kahvenin önüne zeytin koyuyor, bakkalın önüne zeytin koyuyor, toptancının önüne ceviz koymuş, bir şey diyemiyoruz. Yetkili kişiler bunun önüne geçmesi lazım. Vatandaşlar fidan alırken belgesiz yerden fidan almasınlar. Böylelikle hem doğa için hem de şehrimiz için daha iyi olur.”

Araştırmalar sonucunda penceresinden ağaç gören hastaların görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla iyileştiği ortaya konmuştur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi bulunan çocukların doğayla temas ettiklerinde semptomlarının azaldığı görülür. Ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar. Kurak mahalle ve yeşil görmeyen evlerin bulunduğu bölgelerde, yeşil alanları bulunan mahallelere göre daha fazla şiddet vakası tespit edilmiştir. Ağaçlık ve yeşil alanlar insanlardaki korku seviyesinin de azalmasını sağlar. Mahalle bostanlarındaki ağaçlarda yetişen meyveler satılarak gelir elde edilebilir. Atık yönetimi ve yeşil alanları konu alan işletmeler kurulabilir, gençler yeşil yaşamı odağına alan işlere yönlendirilebilir.

YEŞİL ALANLAR İNSANLARIN RUHLARINI DİNLENDİRİYOR
Yeşil alanlar çağlar boyunca hem çocuklar hem de büyükler için yaratıcılıklarını geliştirerek ruhlarını dinlendirebilecekleri alanlar olmuşlardır. Mahallelerde toplu ağaç ekimi yapmak birbirini hiç tanımayan insanları bir araya getirerek yaşam kalitesini arttırır. Toplumdaki her bireyin, zamandan bağımsız olarak ağaç ekiminde ya da ağaçları koruma konusunda çok önemli bir rolü vardır.

İş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde yeşil alanı fazla olan alanlar diğerlerine göre daha fazla tercih edilir ve yeşil alan arttıkça o bölgeye gelecek firma sayısı artar. İki yönünün arasında ağaç dikili olan caddelerde trafik daha yavaş akar çünkü sürücüler gaza basıp hızlı gitmektense etraflarındaki güzelliklere daha dikkatli bakmak isterler bu da trafik kazalarının azalmasını sağlar. Ağaç kökleri toprağın metrelerce altına uzanır ve toprağı bir arada tutar. Yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltır.

FİDAN NASIL DİKİLİR?
Fidan dikimleri kış ayları çok sert geçen yüksek rakımlı yerleşim bölgeleri ve Elbistan, Nurhak, Göksun gibi kışları sert geçen ilçelerimizde bahar aylarında, kışları ılık geçen Merkez bölgelerinde sonbaharda yapılabilir. Dikimden önce tarladaki taşlar, yabancı otlar temizlenir. Daha önce buğday veya yonca gibi yem bitkileri ekildiyse tarla traktörle sürülmeli bunun artıkları toprağa karıştırılmalıdır. Daha sonra dikim ağalığına ve tarlanın eğim yapısına göre çeşide göre dikim şekli belirlenir ve çukurlar açılmaya başlanır. Çukurlar burguyla ya da kepçe yardımıyla açılsa daha sağlıklı olur. Çukurlar 50 cm ‘den daha derin açılacaksa bu seviyeden sonra toprak ayrı bir yere konulur ve dikimde kullanılmasa daha iyi olur. Daha sonra çukurun tabanına toprak analiziyle önerilen fosforlu ve potasyumlu gübreler çukura dökülür. Fidan dikildikten sonrada üstte kalan toprağa belirli oranda hayvan gübresi verilebilir. Ağaç gövdesine yakın verilmese daha doğru olacaktır. Hünnap pek budama istemeyen bir bitki sadece aralama ayıklama budaması ve mümkünse üzerindeki meyveyi toplamayı kolaylaştıracak bir şekil budaması uygundur.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz