Kullanılmaz hale gelen tava, tencere, çaydanlık mutfak eşyalarını yeniden işlevselliğini getirdiğini belirten Kahramanmaraşlı 58 yaşındaki Orhan Yoğun, Tarihi kapalı Çarşıda uzun süredir eskiyen eşyalara yeniden hayat veriyor. Atılmaya kıyılmayan ya da ata yadigârı olan eşyaların yeniden değer bulduğunu ifade eden Yoğun, yaptığı işi, “Kimseye bir faydası olmayan, kendi yerinde sayan biri olmak istemedim” sözleriyle özetledi.

TÜKETİCİ DEĞİL ÜRETİCİ OLMAK LAZIM”
1970’den bu yana mutfak eşyası sektöründe olduğunu ve bakırcılıkla başlayıp çelik ürünlerine kadar hizmet vermeye devam ettiğini dile getiren Yoğun, “Meslek kariyerimde emekli olduktan sonra bile evde boş boş oturmak istemedim. Kimseye bir faydası olmayan, kendi yerinde sayan biri olmak istemedim. Bir şeyler üretmem için harekete geçip, faydalı olacağım işler yapmam gerekiyordu. Kendime bir uğraş bulmam gerekiyordu. Emekli olduktan sonra kendimi boşlukta hissetmek istemedim. Eskimiş ya da kullanılmayan ürünlerin, malzemelerin tekrardan hayat bulması gerektiğini düşünerek, Kendime bir iş yeri açtım ve Kahramanmaraş halkına hizmet vermeye başladım. Halende işimi sürdürmeye devam ediyorum” şeklinde konuştu.

EV EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAMAK”

Yoğun, “Hayat şartları çok zor ve emekli olduktan sonra bile evime maddi bir katkı olsun diye çalışmaya devam ettim. Ev geçindirmesi hele ki şu zamanda çok zor. Evime ekonomik katkının yanında benim içinde bir uğraş lazımdı. İnsan uğraş yaparken bile sevdiği ve anladığı bir işi yapmalı. Sırf ben bu işle uğraşayım diye bir işle meşgul olmamalı. Hem yaptığı işten kendi mutlu olmaz hem de müşterilerine tam anlamıyla iyi bir hizmet sunamaz. Bu yüzden yapacağınız iş ne olsun olsun iyi karar vermeli ve sonrasında o işe yönelmeli. Hayatını ise ona göre şekillendirmeli insan. Burada eskimiş çaydanlıklar, tepsiler, tencere gibi malzelerin hepsini parlatarak, tamirden geçirerek tekrardan kullanılır hale getiriyoruz. Bu meslekler gerçekten çok emek isteyen ve uğraş gerektiren meslekler. Bilmeyen bu işi yapamaz.” ifadesini kullandı.

İYİ İMKÂNLAR SUNULMALI”

Şuan ki gençlerin durumunun çok üzücü olduğunu söyleyen Yoğun, “ Şuan ki gençlerin mesleki kariyerleri maalesef yok. İlköğretim yıllarında eğitim hayatına başlayıp üniversiteleri bitirip halen boş boş gezen gençlerimizin halini görmek çok acı veriyor bize. İş arıyorlar iş bulamıyorlar.Bulanlarda işi beğenmeyip hep ikilem içerisine giriyorlar.Elimizde bir işimiz olsun diye çabalasalar, gayret etseler belki bir şeyler üretecekler, katkı sağlayacaklar. Aslında onlara imkânda sunulmuyor. O yüzden gençliği umutsuz görüyorum. Üniversite mezunu bir genç gelip de yanımda çırak olarak çalışmak istemez. Belli bir yaşa geldikleri için de her işte çalışmak istemiyorlar. Bu yüzden gençlerimize iyi imkânlar, iyi bir gelecek sunulmalı” dedi.

HİÇ KİMSE SEVMEDİĞİ BİR İŞİ ZORLA YAPAMAZ, YAPMAMALI”
Yoğun, “Yapılan iş için tecrübe lazım, emek lazım, gayret lazım. İnsan emeklerinin karşılığı anca bu şekilde alır. Hiç kimse sevmediği bir işi zorla yapamaz, yapmamalı. Şimdi ben bu işi ekonomiye katkı olsun diye yapıyorum fakat keyif verici olması daha önemli benim için. İnsan iş yaparken huzurluysa ve yaptığı işten zevk alıyorsa mutlaka o işi devam ettirsin. Maddi, manevi olarak işimizi yaparken mutluyuz. Kendi işimiz ama yatayım dinleneyim demiyoruz. Müşteri malzelerini emanet edip gittiğinde verdiği paranın karşılığını en iyi şekilde almak ister. Müşterilerimize iyi hizmet vermek için sadece pazar günleri dinleniyorum. Diğer günler hizmet vermeye devam ediyorum” şeklinde ifade eti.


 

BOŞ İŞLERLE UĞRAŞANLARI GÖRDÜKÇE ÜZÜLÜYORUM”

Meslek okullarında yetişen öğrenciler bu işleri devam ettireceği için umutluyuz diyen Yoğun, “Daha verimli daha iyi iş yapmak için emek verecekler, hizmet adına bu konuda kaygı duymuyorum. Gücümüm yettiği kadar bu işe devam etmeyi, ettirmeyi düşünüyorum. Mesleğimi seviyorum. Kullanılmayan birçok malzemelerin elimizde şekil kazandırarak tekrardan mutfağa girmesine yardımcı oluyoruz. Kahve kültürüm yok, vakit geçirmek için ve ev ekonomisine katkı sağlamak için bu işe devam edeceğim. Dışarıda görüyorum o kadar kötü işlerde uğraşarak vakit geçiren insanlar var onları gördükçe üzülüyorum” dedi.

DERTLERİYLE DERTLENMEK İNSANI İNSAN YAPAR”

Yoğun, “İnsan olarak amacımız topluma katkı sağlamak. Birilerine yardımcı olunduğunda onların mutluluğuyla mutlu olmak. Birilerin dertleriyle dertlenmek insanı insan yapar. Buradaki amaç sadece çalışalım, günümüz dolsun değil. Hayatın getirdiklerine karşı ayakta durabilmek, mücadele etmek. Evde boş boş oturmakta insana bir şey kazandırmaz, aksine çok şey kaybettirir. Ben 58 yaşındayım ve bu yaşta evime gidip oturmayı düşünmüyorum. Buraya gelen müşterilerimizin yaptığımız işi beğendiklerini söylemeleri insanı mutlu ediyor. İnsanların ihtiyaçlarını gideriyorsun. Onlara yardımcı oluyorsun. Bundan büyük mutluluk olamaz ” ifadesini kullandı.

Haber: Fazilet Çomruk


 


 


 


 

Editör: Mahmut Beyaz