Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da art arda meydana gelen depremler sonrası gözler diğer deprem kuşağında bulunan ve bu konuda tehlikede olan illere çevrildi. Tam da bu noktada İnşaat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Şube Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran, deprem kuşağı içerisinde yer alan Kahramanmaraş’la ilgili değerlendirmelerde bulundu. Dalkıran, “Kahramanmaraş ilimiz maalesef ülkemizde depremselliği yüksek olan bir konumda bulunmaktadır, aşağıdaki deprem haritasından da görüldüğü üzere Türkiye 5 deprem bölgesi olarak sınıflandırılmış olup, Kahramanmaraş’ın büyük bir kısmı 1.derece deprem bölgesinde yer almaktadır, Buna göre memleketimizin taşıdığı deprem riski her zaman büyük önem arz etmektedir. Öncelikle depremlerin bir doğa olayı olduğu ve önlenmesinin kesinlikle mümkün olamayacağı unutulmamalıdır. Kahramanmaraş’ta da deprem olacaktır, Bunu bilmek için kâhin olmaya gerek yok, bilimsel gerçekler direkt olarak bunu zaten ortaya koymaktadır, Ülkemizde son elli yılda 50 bine yakın vatandaş depremlerden hayatını kaybetmiş yüzbinlerce bina zarar görmüş ve yıkılmıştır. Bilindiği üzere son olarak 2007 yılında oluşturulan Deprem yönetmeliği; depreme daha dayanıklı binalar inşa edilebilmesi için 2018 yılında yeniden revize edilmiş 2019 yılında yürürlüğe girmiştir. Oluşturulacak tüm binalar artık bu yönetmelik doğrultusunda projelendirilecektir. Dolayısıyla memleketimizde yeni yönetmeliklerle inşa edilen binalar deprem açısından daha güvenlikli olup eski yapılara göre daha sağlam olacaktır” şeklinde konuştu.
“KAYBEDİLECEK CAN KAYIPLARININ TELAFİSİ NE YAZIK Kİ HİÇ OLAMAYACAKTIR”
Dalkıran, “Eski binaların taşıdığı deprem riskleri çok fazladır, Özellikle 2007 öncesinde inşa edilmiş yapıların kesinlikle risk tespitlerinin yapılması; 6306 sayılı Kentsel dönüşüm yasası kapsamında mutlaka değerlendirilmesi ve kentsel dönüşüme gidilmesi yapı sahiplerinin yararına olacaktır. Riskli yapıların tespiti Çevre Şehircilik Bakanlığından Lisanslı ilimizde bulunan denetim firmalarına tapu sahipleri dilekçe ile başvuru yapıp kolayca işlem başlatabilmektedirler. Unutmamalıdır ki; Depremden önce alınacak her türlü önlem deprem sonrasına kıyasla çok daha az maliyetli olacaktır, Kaybedilecek can kayıplarının ise telafisi ne yazık ki hiç olamayacaktır” diye konuştu.
Haber Merkezi
