Yenipınar açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama yüzde 1,94 oranında yükseldi; 2021’in ilk 6 ayında toplam enflasyon yüzde 8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen yüzde 3’lük zamma karşılık yüzde 8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan yüzde 5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile yüzde 8,45 oranında artacaktır. Bu artışın yüzde 5,45’i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, yüzde 3’ü ise 2021’in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir.

Yani aslında yüzde 8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarısında maaşlarının yüzde 5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen yüzde 3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır.

Yılın ilk altı ayında enflasyon yüzde 8,45 artarken memur maaşlarına verilen yüzde 3’lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir.   Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun yüzde 17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları yüzde 3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları yüzde 3’e mahkûm edilmiş durumdadır.  Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı yüzde 8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte yüzde 3 tür, yüzde 5,45’lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

“ÜLKE ZENGİNLEŞİRKEN GELİRİ DÜŞEN VE SÜREKLİ FAKİRLEŞEN TEK GRUBUN MEMUR VE EMEKLİLERDİR”

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir.  Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”

Editör: Mahmut Beyaz