Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, “Dinimize başörtümüze, İmam Hatipliye hakaret edenlerin, meslek liseliye, milletin seçtiği başörtülü vekile meclisi dar etmeye çalışanların hakkından gelen bir teşkilatız” dedi.
 
Her yıl farklı şehirlerde kutlanan ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ bu yıl Kahramanmaraş Müftülük Meydanı'nda “Güçlü Memur, Büyük Türkiye ve Adil bir Dünya için Emeğin Kahramanları Maraş’ta” temasıyla kutlandı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan kutlamalar, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın gösterisiyle devam etti. Memur çalışanlarının giydikleri üniforma ve ellerinde bayraklarla katıldığı programda alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde sahneye gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kendisini bekleyen kalabalığa teşekkür etmek için gül dağıttı.
 
BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜ KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş birliğin ve direnişin sembolüdür diyerek sözlerine başlayan Genel Başkan Yalçın, Emeğin kahramanları olarak alın terlerinin hakkını haykırma gününde kurtuluşumuzun sembol şehrinde olmayı seçtiklerini söyledi. Kahramanmaraş’ı birlikteliğin sembolü olarak tanımlayan Yalçın, “ Maraş Türkiye’nin kalem kaşıdır. Kahramanmaraş’tayız. Birliğin kahramanları olarak helal ekmek mücadelemizin dayanışma şöleninde bağımsızlığımızın sembolü Kahramanmaraş’tayız. Sütçü İmam’ın torunları olarak sömürge ve emperyalizme başkaldırma anlamında Maraş’tayız. Toplu sözleşmenin kahramanları olarak Türkiye’de ki dünyada ki bütün çalışanlar için hakkı haykırma gününde özgürlükleri korumanın emeği yüceltmenin derdindeyiz. İstiklal madalyalı Kahramanmaraş’a Türkiye’nin dört bir yanından gelen Müftülük Meydanını dolduran Memur-Senli dava arkadaşlarım hepinizi büyük Memur-Sen ailesi adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’müz birlik, kardeşlik mücadele günümüz kutlu olsun. Buradan kapitalizme, emperyalizme meydan okuyoruz. Terör örgütleri ve efendileri şunu iyi bilsinler ki çağlardan çağlara gelen kuşaklardan kuşaklara süre gelen kardeşliğimizle asla baş edemeyecekler yok olacaklar ve yenilecekler. Sömürgeciler, kan emiciler, işgalciler, darbeciler hep birlikte tarihin çöp sepetine gidecekler. Sesimize, sözümüze güç katan emeğiyle var olanlar memurlar, işçiler, emekliler, emniyet güçlerimiz, Anadolu’nun gençleri kadınları esnafları memleketimin işçisi, işçisi, yoksulu ülkemin sanatçıları, sporcuları, gazetecileri güçlü memur, büyük Türkiye adil bir dünya sloganıyla Müftülük Meydanı’nda omuz omuza veren değerli dostlar, dava arkadaşlarım Maraş’ın edeleri hoş geldiniz, sefa geldiniz. 1 Mayıs’ı yakmadan, yıkmadan kutlayanlara sabahın erken saatlerinde yola düşenlere kıblesini şaşırıp yoldan çıkaranlara inat ülkenin birliği ve beraberliği için meydanı dolduranlara selam olsun” diye konuştu.

MİLLETİN BEKLENTİLERİNE YÖNELİK SORUMLULUKLAR ALIYORUZ’
Memur-Sen sosyal hakları arttırmakla kalmayıp özlük ve çalıştırma şartlarını iyileştirmekle, iş güvencesini garantili olmakla yetinemeyen ve yetinmeyecek olan konfederasyon olduklarını söyleyen Yalçın, milletin beklentilerine yönelik sorumluluklar aldıklarını belirtti. Yalçın, “Milletimizin beklentilerine yönelik sorumluluklar alıyoruz. Güçlü ve büyük Türkiye için sivil bir anayasanın şart olduğundan hareketle inisiyatif alıyor ve öncülük yapmaya çalışıyoruz. Çünkü Türkiye’nin büyümesi prangalarından kurtulmasına bağlıdır. Türkiye’nin büyümesi yeni anayasanın yol haritasını ortaya koyabilmesine ve mesafe alabilmesine bağlıdır. Çünkü yeniden büyük Türkiye davası mukaddes bir davadır. Çünkü biz Memur-Sen ailesi olarak inançsız aşksız, ruhsuz, ufuksuz sevdasız bir hareket değiliz. Biz ilkeleri ve değerleri olarak çağın erdemliler hareketiyiz” dedi.

HİÇBİR KURUM TÜRKİYE’NİN VARLIĞININ ÖNÜNE GEÇEMEZ’
Hiçbir kurumun, hiçbir sendikanın, kendi çıkarları uğruna Türkiye’nin varlığının önüne geçemeyeceğini söyleyen Yalçın, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Dinimize başörtümüze, İmam Hatipliye hakaret edenlerin, meslek liseliye, milletin seçtiği başörtütülü vekile meclisi dar etmeye çalışanların hakkından gelen bir teşkilatız. Söz konusu Türkiye ise hiçbir kurum, hiçbir dernek, hiçbir siyasal parti, hiçbir sendika kendi çıkarını Türkiye’nin çıkarının, Türkiye’nin varlığının önüne geçemez. Çünkü Türkiye kazanmak zorundadır. Çünkü Türkiye ayağa kalkmak ve mazlumlara umut olmak zorundadır. Milli olmaktan vazgeçmeden ırkçılık fitnesini beraber bitirmeliyiz. Ötekileştirme hatasına düşmeden terör fitnesini beraber bitirmeliyiz. Yaklaşık 2milyar İslam Âlemini bir ve beraber kılmalıyız. Bu hareketi başlatmak ve başarmak zorundayız. El ele vereceğiz ve insanlığı bir araya getirecek zamanı yeniden kuşanacağız. Kut’ül Ammare zaferinde ki o ruhu yeniden kuşanırsak, kardeşlerimizi Esad zulmünden o zaman kurtarabiliriz. Kendisini demokrasinin beşiği sanan batının Suriyeli mazlumlara kardeşlerimize körlüğüne bir bakın. Filistin’in feryatlarının sağırlarına bir bakın. Kendisini vurmayan teröre karşı duyarsızlığına bir bakın. Eğer biz başarırsak çok şeyi değiştireceğiz. Memur-Sen olarak Türkiye’ye en büyük anlamlı katkıyı sunmaya çalışan teşkilatız. Sömürü baronlarının silah tüccarlarının insanlaşmasını umarak asla ve asla zaman kaybedemeyiz. Her 5 saniyede bir çocuğun yılda 18 milyon insanın beslenemediği ve öldüğü bir dünya ayıbına asla seyirci kalamayız.”

BU MİLLETİ HİÇBİR GÜÇ ENGELLEYEMEYECEK’
Emparlazmi, kapilatilizmi besleyen 3 şeyin olduğunu ve bunlarında Faiz, israf ve savaş ekonomisi olduğunu belirten Yalçın, bu 3 şeye karşı esaslı itirazı sadece ve sadece İslam’ın yaptığını ifade etti. Yalçın, “Batılı sistemler Müslümanların ayağa kalkmasını bu yüzden engelliyorlar. O nedenle Müslüman ağırlıklı coğrafyaların sesini ortadan kaldırmaya savaşlarla onları yok etmeye çalışıyorlar. İşte Orta Afrika Cumhuriyeti, Doğu Kürdistan, Patani, Afganistan… Bir tarafta Filistin, Suriye, Irak, Bangladeş... Diğer tarafta ise Mısır, Kırım, Libya, Çeçenistan savaşlar, baskılar, katliamlar, darbeler, sürgünler, açlık, terör ve zindanlar. Batının küresel sisteminin baş aktörü NATO’nun Suriye yaptığına bir bakın Allah aşkına. Esefle savaşmak yerine barış bahanesiyle alan açıyor. Bir tek Suriyelinin hayatını kurtarabilmiş değiller. O halde orda ne işiniz var diye sormak bizim görevimiz dostlar. Bir yanda tek başına 3 milyon Suriyeliyi bağrına basan, ekmeğini onlarla sofrasını paylaşan Türkiye var. Bir yanda tek bir Suriyeliyi almamak için sınırlarını kapatan, bebeklerin sahile vurmasını sağlayan vicdanları körleşmiş insanlar var. Fatih Sultan Selahattin’in korumaları olarak sadece medeniyet halkımızın değil bütün dünyada zulmü ve vahşeti söküp atmalıyız. Bunun için eğilmemeli ve dik durmalıyız. Elif gibi dik durmalıyız. Zalimlerin kanlı silahlarını birlikte yıkıp atmalıyız. Bütün bunları başarırsak yeniden büyük Türkiye’yi kurabiliriz. Yeni Türkiye’nin yol haritasını birlikte yazmalıyız. Yeni Türkiye’nin yol haritası yeni Anayasa’dan geçiyor. Türkiye Anayasa platformunu oluşturan onun en önemli ailesi Memur-Sen olarak anayasa platformunu bunun için oluşturduk. Çünkü milleti, devlete kurtarmaktan vesareti derinleştiren cuntacıların memur Anayasası’ndan kurtarmak için var gücümüzle bunun için çalışacağız. Yeni bir anayasayı hep birlikte yazacağız. Yeni anayasayı yazana kadar, yazdırana kadar sahada olacağız. Türkiye’de çemre takmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Yeni ve bir milli anayasayı evrensel birlikleri taşıyan insani değerlerle buluşmuş, nara ruhundan kurtulmuş yeni bir toplumsal sözleşmeyi yazmaya öncülük edeceğiz. Yazdırmak içinde alanda olacağız. Toplu sözleşmede tarih yazan Memur-Sen ‘in birikimliyi toplumsal sözleşmenin yazılımında da seferber edeceğiz. Memur-Sen ayağa kalkarken toplu sözleşme masasına çakılıp kalan sendikacılar Memur- Sen büyüdükçe ufalan sendikalardır” ifadelerini kullandı.

İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ÇALIŞMA ŞARTLRAI TALEP EDİYORUZ’
Memur-Sen olarak insan onuruna yakışır çalışma şartları talep ettiklerini söyleyen Yalçın, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Kahramanmaraş’ın Müftülük Meydanından gelin hep birlikte tekliflerimizi bir kez daha haykıralım. Memur-Sen ailesi olarak ekmeğimizin artmasını, saygı ve emek konusunda ülkemizin dünyada zirveye çıkmasını istiyoruz. Biz insan onuruna yanaşır, yakışır çalışma şartları talep ediyoruz. Güvencesiz çalışmaya son verilsin istiyoruz. İşsizliğin giderilmesini, ekonomik büyümeden adil bir şekilde herkese pay verilmesini istiyoruz. Taşeron işçiliğe son verilsin istiyoruz. Biz kardeşlerimizin mutlaka güvenceli ve kadrolu olmasını istiyoruz. Onun için ya 4a’lı yapın ya da 4b’li yapın diyoruz. B ile C’yi aradan çıkarın. Araya 4e diye özel sözleşmeli statü personel yaklaşımı koymayın. Üniversiteli mezun olup üniversiteli mezunu işçi kardeşlerimizden memur işçi yapın kardeşlerimizi memur kadrosuna alın istiyoruz.”

YENİ İSTİHDAM ALANLARININ OLUŞMASINI İSTİYORUZ’
Kamuda ki personel açığının kapanmasını isteyen Yalçın, yeni istihdam alanlarının oluşmasını istediklerini söyledi. Yalçın, “Öğretmenden hemşireye, doktordan imama, iş ve meslek danışmanından sosyal çalışmacıya kamudaki personel açığını kapatın, yeni istihdam alanları oluşturun istiyoruz. Örgütlenmede ki tüm engelleri kaldırsınlar istiyoruz. Çünkü emeklilerin ve emniyet güçlerinin hala sendika hakları yok. Onlarında örgütten hakkını almasını ve de emekli ve emniyet güçlerine sendika hakkının verilmesini istiyoruz. Kamu görevlilerine siyaset ve grev hakkı verilmesini istiyoruz. Ek ödemelerin hepsinin emekli maaşına yansıtılmasını ve ikramiyede onlarında gözükmesini istiyoruz. İşçi kardeşlerimizin kıdem tazminatlarına dokunulmasın istiyoruz. Bütün kamu görevlilerin ek göstergelerinin arttırılmasını ve tamamın yararlanmasını istiyoruz. Kadına Kamu görevlerine yönelik şiddet artık son bulsun istiyoruz. Cinsel istismar suçlarına en ağır cezalar verilsin onlar gün yüzü görmesinler onlar bedel ödesinler en ağır ceza onlara az gelir diyoruz. Kamu görevlilerin işçilikle geçirdikleri süreler tamamı hizmetten sayılsın istiyoruz. Yıpranma payı konusunda, fiili hizmet konusunda verilen sözler tutulsun sağından solundan kesilmesin tamamının söz yerine getirilsin istiyoruz. Biz Memur-Sen olarak bu ülkenin kamu görevlileri, işçileri, emeklileri, kadınları, asgari ücretlileri, engellileri ve bütün vatandaşlar için hakkımız olanı istiyoruz ve haklarımızı istiyoruz” dedi.

TOPLU SÖZLEŞMELERDE ÜZERİNDE ÇALIŞILMASI GEREKEN KONULAR VARDI’
Toplu sözleşme görüşmelerinde üzerinde çalışılan konular çalışılması gereken konuların olduğunu söyleyen Yalçın, bu konuları şöyle sıraladı: “ İmza altına almış ve bunlarında kazanıma dönüşmesi için 213 kazanım içerisinde onlara da yer vermiştik bunlara ilişkin takvim yayımlandı. Çözüm için bir araya gelenlere sesleniyorum. İşini ciddi alması gereken kamu görevlileri sendikalarının taleplerine cevap vermesi gereken kamu işveren heyetini temsil eden oradaki muhataptakilere sesleniyorum. Oradan çözüm çıksın, oradan yeni kazanımlar çıksın, beklentiler yeniden kazanıma dönüşsün. Onun için sayın bakana sesleniyorum. Masadan mutlaka çözümler çıkmalı. Kamu personel danışma kurumunda görüşülen konular orada alt komisyona sevk edilerek üzerinde çalışılan konulardır. Dolasıyla kazanım sayısı artmalı, insanların mutluluğu artmalı yüzleri gülmeli diyoruz.”

KAZANIM ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Memur-Sen olarak kazanmaya, kazandırmaya kazanım üretmeye devam edeceklerini belirten Yalçın, .Yeni bir dünya kurulacaksa kendilerini Türkiye’nin içeriyle sınırlanması gerektiğini söyledi. Yalçın, “ O yüzden memur seni Türkiye’nin dışına kireçle boyanmış beyaz taşların dışarısına taşımaya çalışıyoruz.Biz Memur-Sen olarak erdemli sendikacılığı yakmayan, yıkmayan esnafın camı kaldırımın taşı milletin arabasıyla sorunu olmayan sendikacılığı dünyaya taşımak istiyoruz. Çünkü biz Memur-Sen’iz. Biz Yedi Güzel Adam’dan aksiyoner Mehmet Akif İnan’ın onun ilk başlangıcını yaptığı onun idealinden inancından, birikiminden katkı sunduğu Memur-Sen ailesiyiz. Biz kardeşlik haraketiyiz. Biz merhamet haraketiyiz. Onun için Suriye de olanlar bizi ilgilendiriyor. Onun için memur-Sen iki ay gibi kısa sürede 154 gıda yardımıyla Suriye’deki kardeşlerine ekmeğini koyup gönderiyor. Biz mazlumların dostuyuz, zalimlerin kâbusuyuz. Biz Maraş kadar Gazze’yiz, Edirne kadar Kudüs’üz, Diyarbakır kadar kahireyiz, Ankara kadar kabiriz. Biz adi bir Dünya’yı kuracak kadar büyük Memur-Sen’iz” diye konuştu.

MEMUR-SEN HAREKETİ ÇAĞIN ERDEMLİLER HAREKETİDİR’
Memur-Sen hareketinin çağın erdemliler hareketi olduğunu ifade eden Yalçın, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Memur-Sen duruşuyla kamu görevlilerini koruyan kaledir. Memur-Sen sendikacılıkla zirvedir. Memur-Sen milletle beraberdir. Bu soylu mücadelede bir milyona yürüyen Memur-Sen ailesi olarak bir milyon Mehmet Akif ile bir milyon Nene Hatun ile bir milyon Mıllış Nuri ile Türkiye düşmanlıklarını Erdoğan düşmanlıklarıyla gizlemeye çalışan Türkiye’ye kin duyanlara inat Müftülük Meydan’ını dolduran değerli kardeşlerim teşekkür ederim.”
Haber: Mahmut Beyaz
Fotoğraf: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz