24 Ocak Cuma günü Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğünde ki depremden sonra birçok can kaybı olup sayısız binada da kalıcı hasar meydana gelmişti. Yaşanan depremde zarar gören Elazığlı depremzedelere Türkiye'nin birçok yerinden insanlar el uzattı. Aynı şekilde Kahramanmaraş'tan da Elazığ'a birçok yardım gönderildi. Bu yardımlar arasında en çok dikkat çekici olanlarından biri de İlhan Birsen'in yardımı oldu. Elazığ'a gönderdiği yardımların dışında kendi işletmesinde depremzedelerin ihtiyaçlarını da karşılayan Birsen, ". AFAD aracılığı il kız evladımız bize ulaştı Elazığ depreminin mağdur ettiği vatandaşlarımızdan. Bu iki kardeşimize yardımlarda bulunduk. Sadece deprem bölgesinde değil şehrimiz Kahramanmaraş'ta bulunan deprem mağdurlarına da desteğimizi veriyoruz" dedi.

"YARDIM KURULUŞLARINA KOŞARAK GİTMEK İÇİMİZDEN GELİYOR"

İlhan Birsen sektöre girişi ve geçmiş yıllarda ki faaliyetleri hakkında, "Ben Kahramanmaraş'ın yetiştirdiği bir evlat olarak doğuda ki o sıkıntıları yaşadım ve gördüm. Onun için buna benzer bir felaket yaşandığında yardım kuruluşlarına koşarak gitmek içimizden geliyor" dedi. Birsen, "1990 yılından beri bu işle uğraşıyorum. Kahramanmaraş ve diğer doğu illerinde bu sektörde birçok yatırımda ve faaliyette bulundum. Kahramanmaraş tekstil memleketi olduğu için bu için tamamen merkezinden çıktığımızı söyleyebiliriz. İplik fabrikalarında çalışarak bu işin tozunu yuttuk. İplik türüdür, dokumadır, iplik numarasıdır birçok konuda kendimizi yetiştirerek bu yıllara geldik. Sümerbank'ta uzun yıllarım geçti. Sümerbank'ın konfeksiyon birimlerinde işletme müdürlüğü gibi birçok konumda görev yaptım. Sümerbank özelleştikten sonra kendi işletmelerimizi açtık. Devlet görevlerinden sonra ilk sanayicilik faaliyetlerime Siirt'te başladım. Siirt ve diğer doğu illerinde buna benzer işletmelerde faaliyet gösterdim. Ben Kahramanmaraş'ın yetiştirdiği bir evlat olarak doğuda ki o sıkıntıları yaşadım ve gördüm. Onun için buna benzer bir felaket yaşandığında yardım kuruluşlarına koşarak gitmek içimizden geliyor" şeklinde konuştu.

"ELAZIĞ!YA YARDIMIMIZ MADDİDEN ÇOK MANEVİ BİR YARDIMDIR"

Birsen Elazığ'da yaşanan deprem ve sonrası hakkında, "Aynı zamanda İnsani Yardım Vakfı'nın da yönetimindeyim. Rabbim herkese birilerine faydalı olmayı nasip etsin. İnsanın en yararlısı başka insanlara faydalı olandır. Bizde yaptığımız ticaretin yanı sıra bunu da götürmeye çalışıyoruz. Diğer yardım kuruluşları ile beraber çalışarak elimizden geleni yapıyoruz. Elazığ!ya yardımımız maddiden çok manevi bir yardımdır. Biz bu yardımı insanlardan toplayarak meydana getirdik. Zaten tüm sanayicilerimiz bu güce sahip ama biz beraber el ele bir şey yapmak istedik. Herkesin bir katkısı olduğunda yapılan eylem çok daha anlamlı oluyor. Hepimizin çorba da bir tuzu oldu. Geçmişte Van depreminde de buna benzer şeyler yaşadık. O depremde de gittik topladığımız yardımları orada dağıttık geldik. Ben orada ki yokluğu orada ki sıkıntıları bildiğim için daha çok kendimizi veriyoruz. Depremin ilk olduğu gün ben Ankara'daydım, buraya geldiğimizde anladık olayın boyutunun büyüklüğünü. Sabah saatlerinde televizyonu açtım, o yardım çığlıklarını görünce çok etkilendim. Kendime bugün akşama kadar işim gücüm bu olacak dedim. Arkadaşlarımı arayıp, ne verebilirseniz büyüklü küçüklü verin dedim. Çok şükür ben tek başıma verebilecek güce de sahibim ama etrafımda ki arkadaşlarım da o duyguya sahip olsunlar istedim. Sağ olsunlar yardımlarını esirgemediler. Tırnak makasından seccadeye her çeşit ihtiyaçtan yardımlar topladık. İnsanın aklına gelmez ama tırnak makası bile o durum da çok gerekli bir şeydir. Neyin nerede nasıl yararı olacağını bilemezsiniz. Yasin-i Şerif kitaplarını dahi gönderen arkadaşlarım oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Ticaret ve Sanayi Odası biz de yardım yapıyoruz diyince, aynı tır ile beraber gönderdik.

"DUR ARKADAŞ BURASI TEHLİKELİ"

Kahramanmaraş'a şöyle baktığımız da çok da hazırlıklı olduğumuzu söylemeyiz. Bu konuda çok eksiklerimiz var. Elazığ depreminde de köyün biri tamamen yok oldu. Bu deprem de büyük hasarlar oluştu. Buradan birçok çıkaracağımız ders var. Bu deprem de eski yapıları depreme karşı ne kadar savunmasız olduğunu gördük. Bizim şehrimizde de çok fazla eski yapı var. Eski yapıların yeterli olmadığını biliyoruz ve ne yazık ki yapacak bir şeyimiz de yok. Yeni yapılan binalarımız da ise kontrollerin biraz daha sıkı yapılması lazımdır. Özellikle yapıldığı konumların incelenip fay hattı üzerinde yapılmaması gerekir. Hep anlatıyoruz ama anlattıklarımız söz de kalıyor. Yetkililerin de kontrolünün yetersiz olduğunu diyebiliriz. Yetkililerin bu işe el atması gerekir. Siz bir yerde inşaat yaparken, dur arkadaş burası tehlikeli burada yapamazsın demeleri lazım. Yukarı doğru kentleşmeler düzenlenip yatay yerleşime geçilmelidir. Kullanılan demirden kullanılan çimentoya kadar kullanılan malzemeleri sıkı tamir etmeleri önemle vurgulanmalıdır. Bu deprem başımızda, hep konuşuluyor olacak diye.

"BİZ ONLARA YARDIM ETMELİYİZ"

Kahramanmaraş halkı deprem konusunda bilgili değil. Bu konuda da yetersiziz. Kendimizi geliştirmemiz gereken birçok konu var. Bu konuda neler yapılabilir diye düşünmek lazım. Gözümüzün önünde binlerce insan ne durumda görüyoruz. O hale düşmemek için çabalamalıyız. Dersler verilmesi gerekiyorsa dersler verilmelidir. İnsanların eğitilmesi gerekiyorsa tatbikatlar yapmamız gerekir. Televizyon gibi kitle iletişim araçları bu konuda çok verimli bir şekilde kullanılabilir. Çok boş amaçlarla kullandığımız bu televizyon gibi kitle iletişim araçları bu yönde fayda sağlayabilir. Yine bir bakıma iş yetkililere düşüyor. AFAD aracılığı il kız evladımız bize ulaştı Elazığ depreminin mağdur ettiği vatandaşlarımızdan. Bu iki kardeşimize yardımlarda bulunduk. Sadece deprem bölgesinde değil şehrimiz Kahramanmaraş'ta bulunan deprem mağdurlarına da desteğimizi veriyoruz. Her zaman söylüyorum, gönderdiğim yardım kolilerinin iine de kartlarımı koydum bana ulaşan tüm depremzedelerden yardımlarımızı esirgemeyeceğiz. Bugün onların başına gelen yarında bizim başımıza gelebilir. Biz onlara yardım etmeliyiz ki onlarda bize zamanı geldiğinde yardım elini uzatsın" ifadelerini kullandı.

Haber: Alihan Kürşat

Editör: Mahmut Beyaz