Günümüzde dünyasının zorlu hayat şartlarına karşı şikâyet etmeden, yazın sıcak kışın ise soğuk demeden sadece evlerine götürecekleri ekmeği düşünerek soğuk ellerini sattıkları en küçük bir ürünle ısıtan seyyar satıcılar, görenlerin takdirini topladığı gibi aynı zamanda ‘Helal olsun’ dedirtiyor. Yazı kışı olmayan, bazen simit tablası bazen bir bilet tezgâhı bazen de ürün tablası önünde gördüğümüz seyyar satıcılar, işinden, hayatından, lüks yaşantısından şikâyet edenlerin aksine “Yarabbi verdiğine şükür” diyerek, alın terleri ve kanaatkârlıklarıyla takdir topluyor.

Her zaman olduğu gibi sık sık halkın sesi olan ve vatandaşların hayat hikâyelerini sayfa sütunlarına taşıyan Manşet Gazetesi, bu kez seyyar satıcıları gündeme taşıdı. Yaptığımız görüşmelerde çalışanların ortak söylemleri genelde hayat şartlarının zorluğu oldu. Bu zorluklara rağmen tek amaçları kimseye muhtaç olmadan geçinebilmek olduğunu söyleyen seyyar satıcılar, “İşimiz zor ama her gün Allah’a şükrediyoruz” dedi.

İşte Manşet Gazetesi olarak kentin çeşitli noktalarında ekmek teknesini bekleyen seyyar satıcılarla yaptığımız görüşmelerin ayrıntıları…

EKMEK PARASI KAZANMAK KOLAY DEĞİL”

Şeref Biricik
Açık havada durduğumuz için kışın daha çok zor oluyor ve ister istemez grip oluyoruz. Bundan dolayı da birkaç gün işe gelemediğimiz zaman oluyor. Dolayısıyla da ekmek paramızdan olduğumuz zamanlarda oluyor. Şu anda ben bilet satıyorum ama yeri geliyor günde bir tane zor satıyoruz. Özellikle yılbaşında bilet alanlar ikramiye kazandığı zaman takasa girmiyor direk parayı istiyor, bu da tabi ister istemez kârımızı da götürüyor. 16 yıldır kar, yağmur, çamur demeden her zaman ki yerimizde ekmek paramızı kazanıyoruz. Yapacak bir şey yok ekmek parası kazanmak kolay değil.

EKSİ 30’DA OLSA, ARTI 60’DA OLSA MECBURUZ”

Ahmet Demir
Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır, bizimde kendi mesleğimize göre zorluklarımız oluyor. Bunlardan en zor olanı da açık havada satış yaptığımız için insanlar çok sıcak bakmıyor bize. Yani her türlü insanla da karşılaşabiliyoruz ister istemez. Eksi 30 derece de olsa artı 60 derece de olsa biz yine mesleğimizin, görevimizin başında durup ekmek derdine düşüyoruz. Her türlü zorluklara karşı mücadele ediyoruz. 4 tane çocuk okutarak bu işi yapıyoruz. Umarım işimiz bundan sonra daha iyi olur.

BAŞKA ÇAREMİZ YOK”

Mehmet Tanıdır
Yaz-kış demeden her türlü zorluklara göğüs germeye çalışıyoruz. Burada seyyar satıcılık yapıyoruz ama her şeye rağmen evimize ekmek götürmeyi biliyoruz. Burada bu işi yapmaktan başka çaremiz yok. Çünkü yıllardan beri bu işi yapıyoruz ve artık herkeste yıllardan beri bizi tanıyıp biliyorlar, o yüzdende bizden gelip alıyorlar malzemelerini. Yani biz bu işi bıraksak bile çalışacağımız yer kolay bulunmaz. Tuhafiyecilerde satılan bir tarak 5 TL ise ben burada 3 TL’ye satıyorum. Az çok demeden ucuza satıp para kazanıyoruz. Kimseye muhtaç olmamak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. İşlerimizin daha iyi olmasını ve parayı daha çok kazanıp eve daha mutlu gidebilmek isteriz. Umarım bundan sonrada böyle olur. Eve mutlu ve huzurlu bir şekilde para kazanarak gideriz.

ELİMİZDEN ANCAK BEKLEMEK GELİYOR”

Haydar Yeşil
Bütün taksicilerin garantisinin herhangi bir garantisi yok. Oturacaksın bekleyeceksin müşteri gelirse götüreceksin, gelmezse akşama kadar kulübenin içinde seyredeceksin. Tabi aç duramazsın azdan çok yiyeceksin. Evine bir ekmek götürmek içinde bekleyeceksin. Olursa, gelirse götürürsün, gelmezse de eve boş dönersin. Bu işin zorlukları elbette ki her mesleğe göre var. İti var, köpeği var, çakalı var, iyi olmayan insanları var, sende onlarla mücadele etmek zorunda kalıyorsun. Müşterinin biri telefon açıyor, sonra arabayı gönderiyorsun ama müşteri yerinde olmuyor yani boşuna telefon açmış oluyor, kandırıyor. Gazının gittiğine mi yanarsın, sıranın geçtiğine mi yanarsın zamanın geçtiğine mi yanarsın. Maalesef ki bu çetin kış ayında bile işlerimiz iyi gitmiyor. Elimizden ancak beklemek geliyor. Temennimiz bu saatten sonra daha iyi olmasıdır.

ÜÇ BEŞ KURUŞ DEMEDEN KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Mehmet Üzer
Ben 30 yıldır burada bu işi yapıyorum. Yaz-Kış demeden her gün burada müşterilere hizmet ediyoruz. 5 tane çocuğum var, her gün ben bu çocuklara ve eve ekmek götürmek zorundayım. O yüzden de mecbur çalışıyorum. Yeri geliyor kar yağıyor, yeri geliyor yağmur yağıyor ama ben yine de işimin başında aynı saatte aynı yerde duruyorum. Bazen hiç siftah etmediğimiz günlerde oluyor ama üç beş kuruş demeden kazanmaya çalışıyoruz.

ALLAHA ŞÜKREDEREK YAŞIYORUZ”

Ali Çınar
6 yıldır seyyar satıcılık yapıyorum. Zor şartlarda çalışıyoruz. Akşama kadar 10-15 lira kazancımız ya oluyor ya olmuyor. Allaha şükrederek yaşıyoruz. Geçinip gidiyoruz. Yaşım 56 oldu. Yani iş yok ama Allah sağlık sıhhat versin. Kış aylarının bir cilvesi olarak işlerimiz hep sakin geçer. Yaz aylarında bu durum farklıdır. İşlerimiz daha canlı olur ama her şey nasip tabi ki. Evde bir çocuğumuz var. Askere göndermeye hazırlanıyoruz. Evlendirmek de nasip olursa ben mutlusu olmaz şu dünya da.

KIŞ AYLARININ SOĞUK OLMASI TABİ Kİ EN BÜYÜK PROBLEM”

Hanifi Börekçi
Kış aylarının soğuk olması tabi ki en büyük problem. Yerimiz her yandan açık. Üniversite de okuyan bir oğlum var. Kızlarımı ise evlendirdim. Emeklilik içinde yaşa takıldım ve yaşımın dolmasını bekliyorum. Zaten çalışır durumda değilim. Astım hastasıyım. Hastalığımdan dolayı da asıl mesleğimde çalışamıyorum. Haftada iki defa acile gidiyorum. Bana verilen ilaçlar da kilo yapıyor. Yoksa asıl mesleğim makine bakım ustalığı. Fakat nefes darlığı olduğu için fabrikaya gidemiyorum. Aç kalmamak için de bu işi yapmak mecburiyetindeyim.”
 

HABER: EMRE AKKIŞ/HAKAN AYDIN

Editör: Mahmut Beyaz