Covid-19 Pandemisi nedeniyle bir yıldan fazla süre ile yüz yüze eğitim yapılamadı ve bu sürede uzaktan eğitim uygulanmaya çalışıldı. Şu günlerde MEB ve YÖK/Üniversiteler yüze yüze eğitim için planlama yapmaktalar. Muhtemelen öğrenciler ve eğitimciler fiziksel olarak aynı sınıfta buluşacaklar.

Son günlerde, Milli Eğitim Bakanına ve YÖK Başkanlığına yeni görevlendirmeler yapıldı. Yeni Bakan ve Başkanı tebrik ederim. Bu iki önemli yöneticinin eğitimin geleceğini veya gelecekte eğitimin nasıl olması gerektiğini gündemlerine almalarını öneririm.  

Uzaktan eğitim (İng. distance teaching/education), eğitimci ile öğrencinin hemen hemen hiç yüz yüze olmadığı, yazışma, radyo, televizyon ve internet aracılığıyla yapılan eğitim yöntemidir. Ülkemizde pandemi öncesinde bazı üniversiteler ve MEB bu yöntemi kullanmaktaydı. Pandemi hemen hemen tüm kademelerde istisnanız şekilde uzaktan eğitim uygulanmasına neden oldu.

Değişimin zorlayıcı

Özetlemeye çalıştığımız bu tabloda şimdi “eğitimin geleceği” veya “gelecekte eğitimin” nasıl olacağı tartışılıyor. Bir akademisyen olarak gözlem, yaşadıklarım ve okuduklarım çerçevesinde gelecekte eğitimi üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.

İnternet devrimi başta üniversiteler olmak üzere farklı eğitim yaklaşımlarını veya hizmetlerini değiştirmek için geleneksel yöntemleri zorlamaktadır. Değişimin zorlayıcı gücü ile uzun olmayan bir zaman diliminde karşılaşacaktık. Fakat pandemi bunu öne aldı.

Uzaktan eğitim uygulamaları konusunda bir akademisyen olarak geri bildirim niteliğindeki ve yeniden ders başı yapılması konusundaki düşüncelerimi öğrenciler, eğiticiler, müfredat ve okul/üniversite boyutlarında önceki yazılarımda irdelemiştim.

On line

ABD’de yapılan araştırmalarda online derslerde başarı oranının daha düşük olduğu belirlenmiş. Pandemi döneminde gerçekleştirdiğimiz uzaktan derslerde derse katılmayan öğrencilerde ders kazanımları ciddi oranda azalıyor. Kanaatimce uzaktan eğitimde daha fazla özdenetim, disiplin, motivasyon ve kararlılık gibi özellikler gerektiriyor. Uzaktan eğitimde en önemli sorun öğrencilerin motivasyonlarının nasıl yüksek tutulacağıdır.

Her kademedeki eğitimcilerimizin bir kısmı dijinal okur-yazarlık konusunda adaptasyon ve beceri sıkıntısı yaşamakta. Eğitimcilerimiz uzaktan ders işleme ile uzaktan eğitimi karıştırıyorlar. Eğitimcilerimiz gelecekte de var olacak yeni eğitim yöntemlerine hazırlanmalıdır.

Müfredata yeni dersler eklenme veya içerikleri güncellemek önemli bir zorunluluktur. Dijital okuryazarlık, uzakta eğitim kitleri veya setleri geliştirilmelidir.

Eğitim ve öğretim işiyle uğraşan, dernek, işyeri ve örgün eğitim veren kurs, dershane, okul, üniversite gibi eğitim kurumlarının/ kuruluşlar on-line alt yapısının yenilenmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Yarın

Gelecekte eğitimin nasıl olacağının ipuçları şimdiden ortaya çıkmıştır. Pandemi sürecinde ortaya çıkan gerçek şudur: Yüz yüze eğitim sisteminde bir değişime ihtiyacı vardır. Bu değişimin tamamen uzaktan olması şeklinde düşünülmemelidir. Bazı uzmanlara göre uzaktan eğitim sınıf öğreniminin yerine geç(e)meyeceğini iddia etmekteler. Buna göre gelecekte eğitim ne tamamen yüz yüze ne de tamamen uzakta olmaya bilir.

Online/yüzyüze eğitim yerine hibrit (harmanlanmış) eğitim modelleri öneriliyor. Hibrit öğrenme/eğitim modelleri ile bu konuda gelişmelerin olması ve ileride bu alanın iyice gelişmesi bekleniyor. Önerilen modellerde birisi şudur: Uzaktan eğitime, belletmen gözetiminde öğrencilerin birlikte çalışmasının eklenmesidir.

Özetle eğitime (yüz yüze) yeniden başlanıyor ama reformda artarak duyulan bir ihtiyacı var.

Son söz: Dün dünde kaldı cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek lazım.