Milletlerin tarihinde önemli yer tutan ve izler bırakan birçok olaylar vardır. Tarih, bu anlamda milletlerin ve devletlerin hafızasıdır. Bu hafızayı diri ve canlı tutmak, dünyada, millet ve devlet olarak var olabilmenin ve kalıcı olabilmenin ilk şartlarındandır. Tarihi belleğe sahip olamayan milletlerin mazi-hal ve istikbal sürecini değerlendirebilmeleri ve daha güçlü ve güvenli geleceğe yönelmeleri mümkün değildir. İşte Türk milletinin istikbal sürecinde dimdik ayağa kalkarak düzenli bir birliği olmamasına rağmen kendini kurtarmayı başaran Kahramanmaraş, 99 yıl önce 12 Şubat’ta adeta Türk’ün gücünü dünyaya haykırdı. Maraşlı için “12 Şubat Ruhu”, var olabilmenin ilk ve son günüdür. Bütün benliğiyle, tâ iliklerine kadar o ruhu taşıyan Maraşlı, “12 Şubat günü” dimdik, tek bir yürek olarak; vatan için, namus için, bayrak için işgalci-emperyalist güçlere karşı koymuştur. O günden bugüne her 12 Şubat’ta kutlanan Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Bayramı, içinde barındırdığı büyük coşkuyla Türkiye’de dikkatleri üzerine çekiyordu. Fakat gerek dini gerekse de milli bayramların olduğu günlerde “ahh nerede kaldı o eski bayramlar” sözünü artık Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Bayramı’nda da sık sık duymaya başladık. Tam bu noktada özellikle yaşı 50’den yüksek olanlara 12 Şubat Kurtuluş Bayramlarını eskiden nasıl kutladıklarını sorduk. Vatandaşlarımızdan aldığımız açıklamalara göre çıkan genel sonuç ise eskiden bayramların daha coşkulu kutlandığı, en az bir ay önceden mahalle ve sokakların halay çeken çetelerle dolu olduğu fakat son dönemlerde eski ruhun kalmadığı sonucu çıktı.

İşte vatandaşlarımızın dilinden 12 Şubat Kurtuluş Bayramı:

“ESKİ İNSANLARLA BAYRAMLAR DAHA GÜZELDİ”

Hasan Başcan;

Eski 12 Şubat Kurtuluş Bayramı kutlamaları eski insanlarla birlikte daha güzel geçiyordu. Şimdilerde gençlerde o heyecanı göremiyorum. Eskiden bayramlarda birlik ve beraberlik vardı. Köylerden şehir merkezine kutlamalar için otobüs dolusu insanlar gelirdi ama şimdilerde o coşku kalmadı maalesef.

“ESKİNİN HEYECANININ KALMADIĞINI GÖRÜYORUZ”

Yakup Kılıç;

Eskiden kurtuluş bayramı kutlamaları daha şen daha eğlenceli geçerdi, programlar çok fazla olurdu ama şimdilerde her şey kısa kesiliyor ve eskinin heyecanının kalmadığını görüyoruz. Artık 12 şubat tarihine 3 gün kala çeteler meydana çıkıyor ama eskiden en aşağı bir hafta, on gün önceden herkes sokaklarda olurdu. Ben Göksun’un bir köyünde yaşıyorum eskiden kurtuluş bayramı için her köyden otobüs kalkardı insanlar özellikle otobüsler tutup büyük bir kalabalıkla şehre gelirdi.

“ESKİSİ GİBİ COŞKULU BİR MİLLET DEĞİLİZ”

Nedim Karaoğlan;

Ben Göksun’un Ericek köyünde yaşıyorum. Eskiden kurtuluş bayramı zamanında bizim köyden en az 3 otobüs kalkardı bu kutlamalara gelmek için ama şu an bunun sayısı bir otobüse düştü diyebilirim. Hatta artık kutlamalara katılmak için bile gelen yok. İnsanlar merkezdeki işlerini halletmeye geliyorlar sadece. Ne yazık ki eskisi gibi coşkulu bir millet değiliz. İnşallah daha iyi olur gelecek. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, onların sayesinde biz bugün buralardayız.

“KAHRAMANMARAŞ DÜNYADA TEKTİR”

Ahmet Çin;

Kahramanmaraş sadece Türkiye’de değil dünyada tektir. Bu istiklal madalyasını, vatanını, milletini, namusunu kendi gücü ile kazanmıştır. Bayrağımızı düşman elinden alıp tekrar kaleye dikerek namusunu kazanan tek şehirdir. Bugün burada kurtuluş bayramı kutlaması için bu davullar çalıyorsa bunun için çalıyor. Biz namusumuz için, toprağımız için ve vatanımız için varız. Türkiye’de hatta Dünya da eşi benzeri olmayan bu madalya Kahramanmaraş’ımıza mahsustur bu da böyle bilinsin.

“BU TOPRAKLARIN KIYMETİNİ BİLMEMİZ GEREKİYOR”

Ali Ceviz;

Eskiden kurtuluş bayramı zamanı ben çocukken şehre bütün köylerden insanlar gelirdi. Kutlama için gelen insanlara yemekler verildi. Çok büyük bir kalabalık ile kutlama yapılırdı. Şimdilerde ise iki tane davul meydana çıkıyor tamam oluyor. Bu toprağın kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bugün burada rahat bir şekilde bu toprağın üzerinde yürüyorsak ecdatlarımızın bu toprağı almasındandır. Bizim ecdadımız bu toprakları boşuna almamış. Maalesef eski heyecanımız kalmadı. Nedenini bilmiyorum ama herkes dünyalık şeylere dalmış. Eskiden giyecek gömlek, yiyecek yemek bulamıyorduk. Şükürler olsun her şeyimiz var ama değerlerimizi kaybediyoruz. Daha önce hiç çete olmadım ama olmayı çok istiyorum.

“HİÇBİR TADI YOK, HİÇBİR ŞEY ANLAMIYORUM”

Yahya Arıkmert;

Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünü kutluyoruz ama eskiden kutlamalar 15 gün önceden başlardı. Biz Tekke’de oturuyorduk, köylerden bile bir hafta önce misafir olmaya bizlere gelirlerdi sırf burada kutlamalara katılmak için. Biz kendi evimizde yatacak yer bulamazdık. Ulu Camii’nden müftülüğe kadar millet dizilirdi, halaylar çekilirdi. Şimdi ise hiçbir tadı yok, hiçbir şey anlamıyorum. Eski heyecan kalmadı maalesef. Çünkü gençlik bilmiyor, gençlerimiz tarihini bilmiyor. Eskiden çok güzeldi, Bakırcılar Çarşısı’nda ben çok dururdum, bakırcılar kamyonlarla bakırları halka dağıtırlardır. Her esnaf kendi ürünlerinden gönlünden ne koparsa dağıtırdı, yardımlaşma vardı. Ama şuan böyle şeyler yok maalesef, böyle olmayınca benim bile heyecanım kalmadı.

“ESKİDEN TIR DOLUSU MALZEME DAĞITILIRDI, YEMEKLER YENİRDİ”

Ökkeş Özkömeç;

Ben bu çarşıda büyüdüm, 6 yaşımdan bu yana bu çarşıdayım. 1975-1976 yıllarında 12 Şubat Bayramı ayı geldiğinde bir ay öncesinden köydeki yakınlarımız, akrabalarımız gelirlerdi bizde kalırlardı bayram kutlamalarına katılmak için. Şimdi ise onların hiçbiri kalmadı. Eskiden çete bayramında yemek verirdi mahalle ağaları. Bakırcılar Çarşısı’ndaki esnaflar tır tutardı, her esnaf belirli sayıda paket verirdi dağıtılsın diye. Ayakkabıcılar Çarşısı’ndaki ayakkabı esnafları kamyonlarla ayakkabı dağıtırdı. Bezirgan Çarşısı’nda elbise, gömlek, pantolon, çorap dağıtılırdı geçiş törenlerin. Bu değerlerimizin hiçbiri kalmadı. 90’lı yıllardan sonra bu telefonlar evimize girince insanlar birbirlerinden uzaklaşmaya başladı. Geçim sıkıntısı da var tabi ki, milletin her biri bir yere gidiyor. Tarihimizden uzaklaşıyoruz. Kahramanmaraş’ta her yüz kişiden 90 tanesi Sütçü İmam’ın mezarının nerede olduğunu bilmez. Maalesef o şekil olduk, değerlerimize sahip çıkamıyoruz.

“GELENEKLERİMİZ ZAMAN ZAMAN KAYBOLUP GİDİYOR”

Ömer Biricik;

Eskiden 12 Şubat Bayramı’nda çarşıda yer bulamazdık. Gerçekten de eskiden Kurtuluş Bayramı’nın olduğu yıllarda bu koca çarşıda duracak yer bulamazdı insanlar. Köylerden, kasabalardan herkes şehre akın ederdi sırf kurtuluş gösterilerini seyretmek için. Şimdi o kadar heves kalmadı. Geleneklerimiz zaman zaman kaybolup gidiyor. Şimdiki gençlerimiz değer vermez oldu, hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar. Geldikleri yerleri unutuyorlar. Hiçbir zorluk görmemişler. Tarihini bilmeyen insan unutup gider. Şimdi gençlerimiz cep telefonuna kulaklığı takıyor kendi kendine konuşuyor, kendi kendine müzik dinliyor, selam bile vermiyor. Büyüğe saygı yok, sevgi yok. Evlerimizde bile çocuklarımızla konuşamıyoruz ki, sevgi ve saygı kalmadı. Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Birisi hakkınızı helal edin dedi ama ben ağladım. Asıl onlar bizlere hakkını helal etsin. Bizim için karın, kışın içerisinde can alıp can veriyorlar.

“BÖYLE GİDERSE İLERİDE İPTAL OLACAK”

Çavuş Esendere;

Önceki Kurtuluş Bayramı ile şimdiki Kurtuluş Bayramı’nı kıyaslamak çok yanlış olur. Çünkü önceden çok iyiydi ama şuan eskisi kadar heyecan kalmadı. Böyle giderse ileride iptal olacak gibi bir hali var. Çünkü millette heyecan ve iştah yok. Gençlerin tarihini bilmediğinden mi, ortama göre mi davrandıklarındandır bilmiyorum ama değerlerimiz yavaş yavaş bitiyor. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin, onlar her zaman bizim aklımızda ve kalbimizde.

“ŞİMDİKİ BAYRAMLAR ÜSTÜN KÖRÜ GEÇİYOR”

Arif Tufan;

Eski Kurtuluş Bayramları çok heyecanlı ve çok neşeli geçiyordu. Şimdiki bayramlar üstün körü geçiyor. Eskiden Gaziantep’ten, Kilis’ten çeteler gelirdi, 70’lik, 80’lik ihtiyarlar silahları omuzlarında çarşıda gezerlerdi. Havaya ateş etmek serbestti. O zamanki çete bayramlarını yeniden bulmamız için dünyaya ölüp de tekrar gelmemiz lazım. Eski coşku ve heyecanı hiçbir şekilde yakalayamayacağız gibi görünüyor. Tabi bu vesileyle bu topraklar uğruna şehit olan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

“BAYRAM GELMİŞ KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL”

Ali Akçadağ;

Önceki heyecanı bulmak mesele oldu, mümkün değil artık o günleri görmek. Ben eskiden lokanta çalıştırıyordu, bu bayram zamanında 10 günde bütün lokantanın masraflarını kapatırdım. O kadar heyecan, o kadar kalabalık vardı. Eskiden en az 10 gün önceden başlardı, bir tek bugün meydanda iki üç tane çeteyi oynarken gördüm. Başka da çete görmedim. Heyecan ve coşku gitmiş. Eski Kahramanmaraş halkı da kalmamış bana göre. Eskiden insanların işi mi yoktu, yoksa şuan da millet kendi zevk ve sefasında mı bilmiyorum. Bayram gelmiş kimsenin umurunda değil. Allah şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Biz onların yüzü suyu hürmetine ayaktayız. Onlar olmasaydı Kahramanmaraş’ta kim kalırdı, yattığı yerler nur olsun İnşallah.

“TUTKUNLUĞUMUZU KAYBEDİYORUZ, BİRLİĞİMİZİ KAYBEDİYORUZ”

Sıddık Gemci;

12 Şubat deyince bir Kahramanmaraşlı olarak benim aklıma düşmana karşı tüm halkımızın bağımsızlığımız için verdikleri mücadele ve Sütçü İmam’ımızın namus için sıktığı ilk kurşun aklıma geliyor.  İnsanlarımızda yavaş yavaş maneviyat duygusu bitiyor. Eskiden bayram kutlamaları 1 ay öncesinden başlardı. Mahallelerde kazanlar kaynardı, büyüklerimiz çete olurdu. Artık bu ruhun yavaş yavaş kaybolduğunu görüyoruz. Tarihimizi biliyoruz neyin ne olduğunun farkındayız ama değerlerimizi kaybetmeye başladık. Artık herkesin elinde bir telefon var oyunlar oynayıp güncel konularla ilgileniyorlar. Öyle bir hal aldık ki bir babanın evladına sözünün geçmediği zamanda yaşıyoruz. Dört odalı bir evde anne, baba ve çocuklar ayrı ayrı odalarda oturur olmuşlar. Biz tutkunluğumuzu kaybediyoruz, birliğimizi kaybediyoruz. O gün orada düşmana karşı namusunu ve şerefini koruyan aziz şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Ecdadımız, büyüklerimiz bizlerin şuan ki yaşadığı ortamı görmüş olsalardı belki de o an bir tek kurşun dahi sıkmazlardı. Onlar, kedilerden yüzyıllar sonra gelecek olan nesilleri düşünerek hareket etmişler ama biz o geçmişe layık olamıyoruz.

(Haber: Ahmet Güneçıkan-Tuğçe Kayar)

Editör: Mahmut Beyaz