Bu yazıyla biliyorum, bu şehirde 16 yıl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını yapmış, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan yardımcılığını üstlenmiş, efsane başkan sıfatını rozet diye yakasına yapıştırmış sayın Mehmet Balduk sitem edecek, “Yahu, ne gerek vardı, ben oda başkanlığını bırakalı seneler oldu, artık kendi işimde, kendi yaşantımdayım, yazmasan iyi olurdu!”

İyi de yazamasan, iman hal’a koymuyor! Vicdanın sesine kulak veriyorsun, içindeki gazetecilik duygular seni yazmaya zorluyor, insanlar bilsin, görsün her şeyi, Mehmet Balduk farkını bir daha idrak etsinler, hatırlasınlar!

Yazmasan kendi vicdanın el vermiyor, vebalini taşıyorsun!

*

Şehirde çıta düştü. Kurumsal hafızanın notu düşük!

Çıta ne?

Bir yırtıcı hayvan değil sözünü ettiğim, düştü diyorsam, neyi kast ettiğimi anladınız siz! Nereye çekerseniz çekin, hangi dilden okursanız okuyun, nerenizden anlarsanız anlayın, çıta düştü bu şehirde!

Ne siyasetinde, ne ticaretinde bir kere istişare kültürü yok!

Ticaret ve Sanayi Odasının 16 yıl başkanlığını yürüten sayın Mehmet Balduk, ki O’na bir kere daha ‘efsane başkan’ diyorum, diyorlar da zaten, istişareye önem verirdi, herkesi dinler, herkesin fikrini alır, üyeleri ile bir araya gelmekten imtina etmez, birlikte karar verilirdi.

Mesele, konu neyse…

Balduk çekildi kenara, ekonomide, abi de yok oldu. Evet, sayın Balduk, sanayi ve iş dünyasının abisi idi. Fikirlerine hürmet edilir, o da herkesin fikrine katılmasa bile dinler, kararları öyle verilirdi Oda’da.

*

Şimdi ortada bir duvar var.

Tuğladan…

Herkes o duvarı güçlendirmek adına tuğla üstüne tuğla koyacağına, duvardan tuğla çekerek duvarın yıkılmasına sebebiyet verirken, bir gün o duvarın altında kalacağını hesap etmeden, başkalarını da tuğla çekmek için tahrik ve teşvik edenler, acaba bir kaza yaşandığında, can kaybı olduğunda, bunun vebalini nasıl taşıyacaklar, vicdanen rahat edecekler mi?

Bu arada, ister kabullenin, ister kabullenmeyin, ki bu siyasetin ruhunda da var, hatırlayın bir zamanlar bu ülkeye kalibresi düşük başbakan bile atadılar.

Demek o ki, sanayi ve iş dünyası, Balduk gibi vizyonu olan, vitrindeki birini işitemezler.

İsteriz diyenler parmak kaldırsın!

NOT: Yazının devamı var!