450‘ye yakın firma, imalathanesi ve yılda 40 ton altın işlenmesiyle kuyumculuk sektöründe İstanbul’dan sonra Türkiye’de ikinci sırada yer alan, bin bir çeşit ürünüyle insanların gözünü kamaştıran Kahramanmaraş kuyumcuları, uzun süren durgunluğu yaz sezonuyla birlikte attı. Özellikle kente gelen gurbetçilerin düğünlerini memleketlerinde yapmalarından dolayı altın satışında az da olsa bir ivme yakalayan kent kuyumcularının gülmeyen yüzü gülmeye başladı. Sektördeki hareketlilikle ilgili bilgi veren Kuyumcular Odası Başkanı Hacı Mustafa Öz, “Kahramanmaraş altın üretiminde, Türkiye de İstanbul’dan sonra ki en geniş kapasiteli ilimiz. Böyle olunca da ülkede ki ve ihracattaki mücevher hareketliliği bizi de doğrudan etkiliyor. 15 Temmuz’dan bu yana sürekli bir sıkıntı içerisindeydik bir türlü ekonomimiz kendini toparlayamadı. 15 Temmuz gibi bir süreç geçirdik sonrasında erken seçim oldu derken dış güçlerde bizim üzerimizde büyük bir baskı uyguladılar durum böyle olunca da döviz ve altın fiyatları da aşırı bir şekilde yükseldi. Sabit bir seyir yakalayamadı ve sürekli zikzak çizerek ilerlerdi. Bizim sektörümüz çok fazla bu kadar hareketliliği benimsemez. Bundan dolayı da yaklaşık iki yıldan bu yana sektörümüz dar boğaza girdi. Üretimlerimiz yüzde 50’ye kadar düştü bu zamana kadar bir şekilde toparlanamıyorduk ama bu yıl yaz sezonunun da girmesiyle biraz hareketlenmeler başladı” dedi.
“UMARIM ARTIŞ OLMAZ”
İlerleyen günlerde altın fiyatlarının yükselmemesi temennisinde bulunan Öz, “Umarım altın fiyatlarında çok ani çıkışlar olmaz, olursa bu yine bizi çok etkiler. Tahmin ediyorum ki hem hasat mevsimi olması vesilesiyle, hem de Almancı diye tabir ettiğimiz yurt dışından gelen gurbetçilerimizin düğünlerini Türkiye’de yapmalarından kaynaklı olarak sektörümüzde bir hareketlilik var. Tam istenilen seviyede olmasak da şuan da iyi durumdayız. Geçirdiğimiz bu 2 yıllık ölü dönemin ardından bu hareketlilik bize bir can suyu gibi geldi ve inşallah bundan sonra da süreç bu şekilde devam eder” ifadelerini kullandı.
“İHRACAT RAKAMLARINDA SÜREKLİ BİR DÜŞÜŞ VAR”
İhracat rakamlarında sürekli bir düşüşün olduğunu dile getiren Öz, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “İhracat rakamlarında sürekli bir düşüş var. Dubai altın takılarda bir vergi uygulaması yaptı ve böyle bir vergi uygulaması olunca ihracatta bir düşüş oldu. Ortadoğu’da ki durum belli özellikle de Kuzey Irak pazarı bizim için iyi bir pazardı ama Kuzey Irak bir türlü toparlanamıyor oradaki karışık durulmuyor. Avrupa’ya gelince oradaki ihracat yapan firmalarımız daha çok kış dönemlerinde hareketleniyor. Gurbetçiler, oradaki Arap çalışanlar ülkelerine dönünce ihracat kapasitesi düşüyor ama ilimizde, ülkemiz de bir hareketlilik oluyor. Sonuç olarak sektör bir şekilde ağır aksata olsa değirmenini dönderiyor. Biz de sabırla sektörümüzde eksiklerimizi görüyor ve tamamlıyoruz. Dünyaya nasıl açılırız onun hakkında çalışıyoruz. Bu sıkıntılar bizi biraz dünyayla entegre etmeye zorluyor. Dünyaya pazarlayabileceğimiz, satabileceğimiz ne var ne yok hep bunun araştırması ve yoğunluğu içerisindeyiz. Üniversiteyle güzel projeler yapıyoruz özellikle de tasarım boyutunda 3D modelleme firmalarımıza kendi yeni tasarımlarımızı uygulayarak özellikle de kendi tasarımlarımızı ihracatta pazarlamak istiyoruz. El sanatlarının yanı sıra modern tarzda takı üretmeye çalışıyoruz.”
“ALTIN ŞEHİR KUYUM SEKTÖRÜNE BÜYÜK KATKILAR SAĞLAYACAK”
Yapımı devam eden Altın Şehir ile ilgili de konuşan Öz, sitenin kuyum sektörüne artı bir değer katacağını vurguladı. Öz, “Altın şehir, kuyum sektörüne büyük katkılar sağlayacak. Bir takım teknolojiyi kullanmamıza alt yapı müsaade etmiyor, yetersiz kalıyordu ama Altın şehre gittiğimiz de en son teknolojinin nimetlerinden faydalanacağız. Çalıştığımız ortam ne kadar nezih, ne kadar düzenli olursa ürettiğimiz ürün de o kadar kaliteli olur. Bildiğiniz gibi Selçuk sitesinde veya o çalıştığımız diğer hanlar da hem fiziki olarak hem de sağlık açısından çok kötü şartlar bulunuyor. Buralardan kurtulup nezih atölyeler içerisinde ürün çıkarmak mutlak insanların aklındaki yaratıcılık kabiliyetini de ortaya çıkaracaktır. Yeni binamız alt yapı ve donanım açısından her türlü ekipmana uygun olacak. Arıtma tesisinden tutunda elektrik alt yapısı, kanalizasyon alt yapısı, aydınlatma ve havalandırma hepsi bir araya gelerek üretilen ürünlerin kalitesinin daha yukarıya çekecek. Buraya alışverişe gelecek alım heyetleri veya müşteriler çöplük gibi batakhane gibi hanların içerisine değil de daha nezih daha temiz ve daha sağlıklı şekillerde alışveriş yapacaklar. Bunlar da Kahramanmaraş’a artı bir değer katacak. Biz bu Altın şehrin inşaatına başladığımızda her alanı sahipliydi. Burayı ihtisas küçük sanayi sitesi kapsamında yapıyoruz bunun da şartlarından biri; ilk projeye başladığımızda ortak sayısı, üye sayısı ney ise bittiğinde de o olacak diyeydi. Bundan dolayı yapılan her yer sahipli” diye konuştu.
