Bursa Uludağ üniversitesinde “Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü” temalı bir uluslararası düzenlenen konferansta terör örgütleri ve Türkiye’de yaşanan olumsuz etkileri ele alındı. Terör ile mücadelenin çok fonksiyonlu olduğu belirtilen konferansa, Polis Akademisi Öğretim Üyesi Kahramanmaraşlı Prof. Mehmet Şahin Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu Üyeliğine atanan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden tanıdığımız şimdi İnönü Üniversitesinde bulunun Doç.Dr. Fikret Birdişli ve akademisyenler katıldı.

ÇOK CİDDİ ETKENLER VAR

Kongrede Doç. Dr. Fikret Birdişli Sütçü İmam Üniversitesi tarafından desteklenen “Türkiye’de Terör Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Nitel Analizi” başlıklı bir araştırma projesinin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

Burada projesi hakkında bir konuşma yapar Birdişli: “1984 den günümüze yaşanan terör eylemlerinin Türkiye’ye önemli maddi ve manevi kayıplara neden oldu. 1984 yılından günümüze terörün ekonomik maliyetinin kabaca 150 milyar dolar civarını bulduğunu 2005 yılına kadar terör nedeniyle bölgeden toplam 937,7 bin ile 1 milyon 200 bin kişi arasında vatandaşın kırsal alandan ise yaklaşık 728 bin ile 946 bin arası vatandaşın göç etmek zorunda kaldı. Bu rakamlardan yola çıkarak terörün Türkiye’ye ekonomik ve sosyal maliyetinin ne kadar çoktur” dedi.

Birdişli, Türkiye’nin bu kadar önemli bir sorununa akademinin ilgisinin ne düzeyde ve hangi yönde olduğunu anlamak için bu çalışmayı gerçekleştirdiklerini söyledi.

373 LİSANSÜSTÜ ÇALIŞMA

1984 ile 2018 yılları arasındaki 34 yılda terör konusunda Türkiye’deki tüm üniversitelerde toplam 373 lisansüstü çalışmanın gerçekleştirildiğini vurgulayan Birdişli: “Bu rakamın olması beklenen düzeyin oldukça altında olduğuna dikkat çekmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre bu çalışmaların yüzde 85’i yüksek lisans düzeyinde iken Doktora çalışmaları ancak yüzde 15 düzeyinde kalmıştır” şeklinde konuştu

ÇALIŞMALAR DAHA YÜKSEK OLMALIYDI

yaşanan terör olayları nedeniyle Türkiye’nin konudan mustarip olan bir yanının olduğunu belirterek: “Türkiye gibi terörden oldukça mustarip olan bir ülkede bu çalışmaların daha yüksek sayıda olması gerekmektedir. Türkiye’de yapılan lisansüstü çalışmaların yüzde 27’si kamu yönetimi, yüzde 16’sı Uluslararası İlişkiler, yüzde 11’i ise hukuk alanında gerçekleştirilirken konunun siyasal bilimler ve sosyolojik boyutunun ihmal edildiği görülmektedir. Türkiye’deki tüm iletişim fakültelerinde terör konusuna ilgi gösteren alanın daha çok gazetecilik bölümü olduğunu söyleyen Doç.Dr. Birdişli ulaşılan bu sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde üniversitelerin terör konusuna çok boyutlu ve derinlikli bir biçimde eğilme konusunda yetersiz kaldı” ifadelerine yer verdi

SORUN İNCELENMEMİŞTİR

Konuyu Yüksek Lisans Öğrencisi N.Tekneci ile üniversiteler bazında da incelediklerini söyleyen Doç.Dr. Birdişli şöyle konuştu: “Terör çalışmaları daha çok Ankara’daki devlet üniversiteleri, ardından İstanbul’daki devlet üniversiteleri tarafından gerçekleştirilirken terörün yoğun yaşandığı bölgelerdeki üniversitelerin konu ile ilgili akademik çalışmalar yapmaktan ve sorun enine boyuna incelemekten adeta kaçınılmaktadır. Nitekim bu çalışmaların üniversiteler bazında dağılımına bakıldığında üniversite başına düşen tez sayısının Türkiye genelinde 1-2 civarındadır. Bu konuda bir özeleştiri yapılmasının gerekmektedir

LİSANSÜSTÜ TEZLER

Lisansüstü tezlerin yıllar bazında dağılımına bakıldığında Çözüm Süreci’nin başlamasının ve 2013 Nevruzunda Diyarbakır’da Öcalan’ın mektubunun okunmasının ardından yazılan lisansüstü tezlerin sayısında artış yaşanmıştır. Bu durum da terör çalışmalarının belli bir stratejik yaklaşımdan yoksun olup konjonktürden etkilendiğini göstermektedir.

Yapılan lisansüstü tezler niteliksel olarak incelendiğinde terörün tehdit boyutu, finansmanı ve ekonomik kaynakları ile ilgili çalışmalar; küresel anlamda uluslararası terör; sosyolojik olarak etnisite ve göç boyutlarının rağbet gördüğü anlaşılmaktadır”

YAZILAN KİTAP

Türkiye’de yaşanan terör konusunda yazılan kitapların sayısı ise aynı yıllar içinde 514 adettir. Bu kitapların ise yüzde 86’sı popüler kitap iken sadece yüzde 13.23’ü akademik kitaplardır. Doç.Dr.Fikret Birdişli’ye göre tüm bu veriler toplu olarak değerlendirildiğinde akademik dünya Türkiye’nin yüz yüze kaldığı terör sorununda üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmemektedir. Otuz yıldan fazladır terörle mücadelenin gündemin üst sıralarını işgal ettiği bir ülkede mücadeleyi sadece güvenlik kuvvetlerine bırakmak kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Üniversitelerin bilimin objektif kriterlerine göre konuyu her boyutuyla ele alarak karar vericilere veri sağlamsının yanı sıra, terörle malul bir toplumun sorunlarına da yakından eğilmesi. Çözüm üretmesi hatta bu konudaki bilgi birikimiyle tüm dünyaya referans sağlaması gerekir.

HABER:TUĞÇE KAYAR

Editör: Mahmut Beyaz