Özel idare iş merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşma yapan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, sendikanın kurulduğu günden bu yana yaptığı çalışmaları aktararak, “Örgütümüz, emek, demokrasi, özgürlük ve ülkeye sahip çıkma mücadelesinin içinde olmuştur ve olacaktır” dedi.

12. YILDÖNÜMÜMÜZDE ONURLUYUZ GURURLUYUZ
sendikanın laik, çağdaş, bilimsel, demokratik ve karma eğitimi savunmak için kurulduğunu belirten Başkan Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sınıf mücadelesinin ve eğitim emekçilerinin yegâne örgütlü gücü olan Eğitim-İş, Türkiye Cumhuriyetinin, bağımsızlığını, emeğini, ülke ve ulus bütünlüğünü laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere 17 Ekim 2005 tarihinde kurulmuştur. Kurulduğu günden bugüne kadar Eğitim-İş, ulusun ve ülkenin sorunlarına yabancı kalamamış, en önemli “özlük“ hakkının “bağımsız bir ülkede demokrasi içinde yaşamak olduğu” bilinciyle hareket etmiştir. İçinden geçtiğimiz dönem, ülkenin ve sınıfın zor, sıkıntılı süreçlerine denk gelmiş; siyasal iktidarın faşizan politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir.

DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK VE ÜLKEYE SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİNİN HEP İÇİNDE OLDUK Mücadelemiz, Cumhuriyetin bütün kurumlarının teslim alındığı, 15 Temmuz darbe girişiminin, AKP tarafından polis devleti uygulamalarına, ideolojik tasfiye aracına ve kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik fırsata dönüştüğü, 70 bine yakın öğretmenin görevden alındığı yeni dönemde çok daha çetin geçecektir. Bu dönem, emekçilerin hak gasplarının had safhada yaşandığı, Neo-Liberal politikaların, acımasız hatta ahlaksızca uygulandığı, kuralsız çalışma koşullarının kurumsallaştığı, taşeronların sıradanlaştığı vahim bir dönemdir. Yine bu dönem, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimin askıya alınmaya, cumhuriyet eğitim sisteminin ve oluşturduğu kültürün tasfiye edilmeye çalışıldığı, Atatürk devrim ve ilkelerinin yok edilmek istendiği bir süreçte geçmektedir. Tüm bu olumsuzluklara karşın örgütümüz emek, demokrasi, özgürlük ve ülkeye sahip çıkma mücadelesinin hep içinde ve hep önünde olmuştur. Eğitim-İş, diğer sendikaların nitelik ve sayısal bakımından güç kaybettiği dönemde, örgütlü gücünü ve şube sayısını arttırmış, bütün sürece yerinde ve zamanında tavır geliştirmiştir. En güç koşullar da bile umut olmuştur. Eğitim-İş’in böyle bir süreçte mücadele alanı içinde olması, emeğimiz, ülkemiz ve ulusumuz açısından çok büyük bir anlam ve önem taşımaktadır.

LAİK, ÇAĞDAŞ VE KARMA EĞİTİMİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ Türkiye’ye yönelik gelebilecek her türlü saldırının her zaman karşısında olacaklarını belirten Başkan Yıldırım “Yüz yıllık emek ve aydınlatma mücadelesinin tek mirasçısı olduğumuzun bilincindeyiz. Mücadele ruhumuz, ırkçının, bölücünün, gericinin devlete ya da sokağa egemen olduğu her dönemde halkımızın üzerine güneş gibi doğmuştur. Eğitim-İş, büyük önderinin ulusuna güzel günler gösterme hayalini asla ortada bırakmayacaktır. Eğitim-İş var olduğu sürece, Cumhuriyetin eğitim kurumlarında, aydınlanma devrimlerine savaş açanlara meydan okuyacak namuslu bir soluk da mutlaka var olacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da emeğimize ve ülkemize yönelik her saldırı karşısında sarsılmaz bir kale gibi Eğitim-İş olacaktır. Kurulduğu günden bu yana Eğitim-İş, laik, çağdaş, bilimsel, ulusal,, parasız, demokratik, ve karma eğitimi savunmaya devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz