Sonbaharın büyüleyici etkisinden çıkıp soğuk kış günlerine girdiğimiz şu günlerde ekmeği, aşı ve onca yıldır bıkmadan, usanmadan büyük bir aşkla icra ettiği mesleği için soğuk havalara aldırış etmeden çekicini o ateşli demire vurmaya devam eden demir ustaları, teknoloji ile donatılmış günümüz mesleklerine adeta taş çıkarıyor. Yazın sıcakla kışın ise soğukla mücadele eden ve her birinin elleri emek kokan demir ustaları, demir ocağının verdiği sıcakla hem kendileri ısınıyor hem de yürekleri ısıtıyor. Evlerine ekmek götürebilmek için sabah akşam çekiç sallayan demirci emektarları, her türlü zor şartlara rağmen yine de mesleğinden vazgeçmiyor. Kahramanmaraş’ta 60 yıldır demir ustası olan ve mesleğe adeta ömrünü adayan Sadettin Durular, gücünün yettiğince mesleğini devam ettirmek istediğini söyledi. 5 çocuğunu da bu meslek sayesinde büyüttüğünün altını çizen Durular, zor olsa da çekiç sallamak zorunda olduklarını söyledi. Diğer bir Demir Ustası Mehmet Dağlı ise demirle geçen 40 yılın öyküsünü, “Ben bu mesleğe aşığım” sözleriyle özetledi.

“MESLEĞİME AŞIĞIM”
Hem yaz hem de kış şartlarında mesleğin daha da zorlaştığını belirten Mehmet Dağlı, “Ben Demirciler Çarşısında 40 yıldan bu demir ustasıyım. Hem yazın hem de kışın çalışılması gerçekten çok zor oluyor. Çocuklarımı bu meslekle büyüttüm. Mesleğe başladığım ilk günden bugüne kadar demirciliği hep severek yaptım. İşimi her zaman aşkla yapmaya çalıştım. Çünkü sevgiyle yapılan işten kazanç doğar. Eğer bir işi sevmezseniz o işin size bir hayrı da olmaz kazancı da olmaz. Evet, kış şartları bizi zorluyor ama ne yapalım ekmek paramız. Kışında demir ocağının verdiği ısı ile ısınıyoruz. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor” şeklinde konuştu.

BİZ MESLEĞİN SON EMEKTARLARIYIZ
Alttan çırak yetişmemesinden ötürü bu mesleğin son emektarları olduklarını ifade eden Dağlı, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık tarım makineleri kullanılır oldu. Bizim yaptığımız kazma, kürek gibi aletlere gerek kalmadı. Sadece kırsal kesimlerde tek tük demir alanlar var bizde ancak onlara satabiliyoruz. 40 yıl önceki demirci çarşısıyla şimdiki çarşı arasında dağlar kadar fark var. Eskiden demir çarşısından geçerken insanların çekiç sesinden kulakları neredeyse sağır olurdu. Sabah ezanıyla birlikte çekiç sallanmaya başlanırdı. Ama artık böyle bir şey kalmadı. Burada ki demirci ustalarının hepsi benim gibi yaşlı. Biz bu işin son emektarları olarak öldüğümüz zaman bu mesleği öğrenende kalmaz unutulup gider.”

GÜCÜMÜN YETTİĞİ SÜRECE DEVAM EDECEĞİM”
Demircilik mesleğinin tamamen el emeğine dayalı bir meslek olmasından ötürü bazı dönemlerde birçok zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Sadettin Durular ise, şöyle konuştu: “60 yıldır demir ustasıyım. 5 çocuğumu da bu meslek sayesinde büyüttüm. Allah bu mesleğe beni yönlendirenlerden razı olsun. Çünkü bugüne kadar bütün hayatımı bu meslek sayesinde kazandım. Yazın sıcakta kışın ise soğukta oldukça zor oluyor ama biz yine de çalışıyoruz. Yani çalışmak zorundayız. Demircilik mesleği gerçekten çok zor bir meslek. Tamamen el emeğine dayanan bir meslek olduğu için ilerleyen yaşlarımızda zorlanıyoruz. Ancak bu yaştan sonrada bırakıp başka bir meslekte yapacak halimiz yok. Gücümüzün yettiğince Allah nasip ettiği sürece biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Tabii ki el emeği ile yapılan diğer birçok mesleğin teknolojiye yenik düştüğü gibi bizde düştük. Bizim yaptığımız ürünlerin hemen hemen hepsi fabrikada yapılır hale geldi. El emeğine ihtiyacımız kalmadı. Dünya da her şey artık fabrikasyona dönüştü. Ama yine de Allah’ın verdiğine bin şükürler olsun. Az yâda çok bir şekilde ekmek paramızı çıkartıyoruz.”

Haber: Emre AKKIŞ


 

Editör: Mahmut Beyaz