Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖihanet girişimi sırasında aktif rol oynayan, sivillerin ölümüne ve yaralanmasına neden olan darbecilerden bazıları, başarısız olduklarını anlayınca yurt dışına kaçtı.

Bu şekilde firar eden isimler arasında dönemin Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İzzetin Çetingöz'ü alıkoyan ve okuldaki darbe faaliyetlerini yöneten eski kurmay albay İlhami Polat da yer alıyor.

Olay tarihinde Kara Harp Okulu Kurmay Başkanı olan Polat, 15 Temmuz sabah saatlerinde evinde iki siville bir araya gelerek darbe hazırlıklarını son kez gözden geçirdi.

Darbe girişimine saatler kala bütün personelin karargaha gelmesi için tabur komutanlarına talimat veren Polat, ardından ihanet faaliyetlerine başladı.

Okul Komutanı Çetingöz'ün bilgisi dışında nöbet listelerini değiştiren, nizamiye ve nöbet kulübelerine takviye kuvvetler gönderen Polat, karargaha giriş çıkışların bilgisi dahilinde yapılacağı emrini verdi.

Karargahta kontrolü sağlayan Polat, saat 21.30 sularında makamına çıkarak, "Ani müdahale kuvvetinde olaylar oldu. Asmalar masmalar gibi olaylar yaşandı. Gelmeniz lazım." dediği Çetingöz'ün odasından çıkıp müdahale kuvvetinin olduğu yere gitmesini sağladı.

Çetingöz, odaya girdiği sırada Polat ve onun daha önce yerleştirdiği darbeci askerler tarafından alıkonuldu. Polat'ın, Çetingöz'e, "Siz siyasilerle iş birliği yapıyorsunuz. Biz Atatürkçü subaylarız. Yönetime el koyduk. İşte şimdi uçaklar havada." dediği, olay yerindeki sanık ve tanık beyanlarına da yansıdı.

Polat, Çetingöz'ü rehin aldıktan sonra eski Kara Harp Okulu Dekanı tuğgeneral Kerim Acar'ı arayarak okul yönetimini devralmasını istedi. Bunun üzerine karargaha gelen Acar, kendisini yeni komutan olarak tanıtarak darbe faaliyetlerine ortak oldu.

Darbecilere takviye gönderdi

Darbeciler Polat ve Acar, karargahın yönetimine el koyduktan sonra aralarında kursiyerlerin de bulunduğu personelin Bozpark bölgesinde toplanması için alarm verdi.

Kerim Acar, askerlere sıkıyönetim ilan edildiğini bildirirken Polat da ordunun yönetime el koyduğunu, bu saatten sonra sıkıyönetim kurallarının geçerli olduğunu, emirlere uymayanların en ağır şekilde cezalandırılacaklarını anlattı.

Bu konuşmadan sonra Polat, alandaki kursiyer subay ve astsubaylardan rastgele onarlı gruplar oluşturulmasını istedi. Karargaha yapılacak olası bir operasyona karşı kullanılacak bu askerlere Polat'ın emriyle silah ve mühimmat dağıtıldı.

Darbeci Polat, daha sonra Ulus'taki Türk Telekom binasını işgal etmesi için darbeci yarbay Ömer Ergenkon'u görevlendirdi. Ergenekon ve beraberindeki 27 silahlı asker, Türk Telekom binasını basarak kurumdaki çalışanları rehin aldı.

İlerleyen saatlerde Polat'ın emriyle silah ve mühimmat dağıtılan 160 kursiyer subay, darbecilere destek vermeleri için eski albay Erdoğan Kurt'un komutasında Genelkurmay Başkanlığı karargahına helikopterlerle taşındı.

Sabah saatlerine kadar bu şekilde darbe faaliyetlerini sürdüren Polat, ihanet girişiminin başarısız olduğunu anlayınca karargahtan kaçtı.

Darbeyi itiraf ettiği hakim eşi itirafçı oldu

Darbe girişiminden sonra FETÖ üyeliğinden hakkında işlem yapılan İlhami Polat'ın hakim eşi Suzan Polat, etkin pişmanlıktan yararlanmak için itirafçı oldu.

Eşiyle örgüt ablası aracılığıyla evlendiğini anlatan Suzan Polat, eşinin örgüt abileriyle görüşmeler yaptığını, kimi zaman görüşmelerin gerçekleştirildiği evlere kendisini de götürdüğünü söyledi.

Darbe girişiminin başarısız olmasından birkaç saat sonra eşinin telaşlı şekilde eve geldiğini belirten Suzan Polat, daha sonra örgüt abileriyle görüşme yapmak için Yenimahalle ya da Bahçelievler tarafındaki örgüt evine gittiklerini ifade etti.

Görüşmeden sonra İlhami Polat'ın kendisine ya teslim olacağını ya da firar edeceğini söylediğini anlatan Suzan Polat, "İlhami, beni metroya yakın bir taksi durağına bıraktı, daha sonra kendisini bir daha görmedim." dedi.

Suzan Polat, bu son görüşmelerinde eşinin, "Beni affet" dedikten sonra son söz olarak, "Emir büyük yerden, Fetullah Gülen emir verdi." dediğini söyledi.

Editör: Mahmut Beyaz