Göreve geldiği günden bu yana ilçesine önemli hizmetler kazandıran Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ öncülüğünde, bölgede eksikliği oldukça fazla hissedilen taziye evi vatandaşların hizmetine sunuldu. Pazarcık Belediyesi ve Gaziantep’in en önemli firmalarından biri olmasının yanında sık sık Kahramanmaraş’ta da faaliyetlerde bulunan SANKO Holding işbirliğinde bölgenin en büyük Taziye Evi Pazarcık’ın Narlı Mahallesi’ne kazandırıldı. Taziye evinin açılışına TBMM İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Nursel Reyhanlıoğlu ve İmran Kılıç, Pazarcık Kaymakamı Çağlayan Aydın, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ ve SANKO Holding yetkililerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Yoğun bir katılımın olduğu açılış merasimi ile birlikte hizmete sunulan Taziye Evi, uzun yıllar bölge halkına hizmet verecek.
“EN BÜYÜK HİZMET MABETLERE YAPILANDIR”
Programın açılış konuşmasını Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ yaptı. Konuşmasında en büyük hizmetin mabet yerlerine yapılan hizmetler olduğunu vurgulayan Başkan Bozdağ, “Mabet yerlerine verilen önem en büyük ibadettir. İş adamları, hayırsever insanları ve Pazarcıklı Kahramanmaraşlı belediye başkanları el ele vererek tabiri caizse bir havuz oluşturarak bu mabet yerlerini hizmet ile buluşturmak en büyük arzumuz oldu.4 yıldan bu yana görevde bulunduğum sürede buranında nasıl olduğunu küçük bir anekdotla size anlatmak istiyorum. İki yıl önce 4 vatandaşımızın taziyesisin gelmiştik. Çadırlardaydık aynı anda oldu ve büyük bir sıkıntı yaşattı. Tabi burada çok büyük bir açığı kapatan cem evi vakfına da yönetim kuruluna da çok teşekkür ediyorum. Yetmiyordu. Tabi Narlı, Pazarcık ilçemizin en büyük mahallesi ve eski bir belediyelik olmasına esasiyle Narlı’da eksikliği çok hissediliyordu. Bende o zamanlar belediye meclis üyeleriyle birlikte taziye evinde bulunanlara demiştim ki, Yarın bir randevu alacağım ve çok kıymetli abimiz Adil Konukoğlu beyden randevu aldım ve sağ olsun betonundan, çimentosundan destek oldu. Onun desteğiyle birlikte yola çıktık. Çok şükür hizmetlerle buluşturduk. Gerçekten bölgenin en büyük taziye evi. Yeterlimi? 4 yıl süre içerisinde 14 tane taziye evini hizmete buluşturduk. Şuan 3 tanesi çatı inşaatı devam ediyor. Taşdemir mahallemiz, yukarı mahallenin yüzde seksen beşi bitmiş açılışa hazır bir vaziyette. Bu mabet yerlerinin açılışa böyle gerek de olmadığını düşünen bir kardeşimiz. Ama narlı bunu hak ediyordu. Böyle bir yola girdik. Bunlar yeterlimi değil. Buradan Belediye Başkanımıza, Milletvekillerimize ve Hanefi başkanıma Kahramanmaraş büyükşehir olduktan sonra bütün belediyelerimiz mabet yerlerine, kabristanlara, cem evlerine verdikleri kıymeti bütün Kahramanmaraş’ta yaşayan 1 milyon 200 bin insanımız bunun farkında. Yeterli değil tabi, ama koşacağız, koşturacağız.4 yıllık ve 30 yıllık memuriyetim döneminde şunu size söyleyebilirim, en güzeli gerçekten hizmetlerin en büyüğü mabet yerlerine yapılan hizmettir. Hepinize tekrardan hayırlı olsun diyorum” dedi.
“ARTIK EVLERE SIKIŞMIYORUZ”
Başkan Bozdağ’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen TBMM İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, taziye evi geleneğinin yaygınlaştığını söyledi. Güvenç, “Taziye evi geleneği özellikle Güneydoğu’da yayıldı. Belki Şanlıurfa merkezli ama Kahramanmaraş ve Gaziantep ve her yerde var. Çokta güzel biz hizmet. Artık evlere sıkışmıyoruz. Buralarda 3 gün boyunca, belediyelerimizin de desteği ile buralarda taziyeler veriliyor. Bu taziye evine büyük destek veren Gaziantep ve Kahramanmaraş’ımızın kadim güzel ailesi Konukoğlu ailesine şükranlarımı sunuyorum. Duran Tümer’e dostumuza, kardeşimize çok teşekkür ediyorum. Elbette Duran Tümer’in buraya sahip çıkmasının bizim açımızdan çok daha öze bir anlamı var. Bizim sorumluluğumuzu, şehre bağlılığımızı insana bakışımızı, insana bakışımızı olumlu, pozitif anlamda destekleyen çok güzafla bir hizmet. Burada olmanız, Tümer’in bizim için gerçekten çok anlamlı” şeklinde konuştu.
“ÇOK ACILAR, ÇOK SIKINTILAN ÇEKTİK BİZİ BİZE DÜŞÜRDÜLER”
Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı’na da değinen Güvenç, Türk askerlerinin bir an önce Afrin’de barışı tesis etmesi temennisinde bulundu. “Çok acılar çektik, çok sıkıntılar çektik, bizi birbirimize düşürdüler” diyen Güvenç, “Afrin’de ciddi olaylar var, şehitler var. Allah şehitlerimize rahmet eylesin. Bir an önce Afrin’de de barışı, hususu tesis edelim diye hep beraber dua edelim. O cendereden çıkaralım, sadece ülkemize bulaşmasına önlemekle kalmayalım tüm Ortadoğu’ya barış ve huzuru getirelim diye hep beraber dua edelim. Çok acılar çektik, çok sıkıntılar çektik, bizi birbirimize düşürdüler. Bizi birbirimize yanlış yaptırdılar, komşumuzu düşman bellettiler. İşle, güçle, tarım ile sanayi ile eğitim ile uğraşacağımıza birbirimize ile uğraştırdılar. Hiç şüpheniz olması, gerek Türkiye’de gerek Ortadoğu’da oynanan oyun aynı oyun. Millet birbirine düşecek, millet birbirini yiyecek, gönül coğrafyamızın petrolünü, doğalgazını kendileri sömürecek. Başka bir oyun yok. Ama Türkiye’de 76 yılında halk hareketlerine, iç çatışmaya sebep olan Pazarcık, o günden bugüne bu acı olaydan çok büyük dersler çıkarak bir destan yazıyor. Birlik, kardeşlik ve saygı adına, muhabbet adına. Kendi gibi düşünmeyi kabullenme adına ve olması gerekenin bu olmasını tüm Türkiye ve dünyaya gösteriyor. Bu anlamda ben Bütün büyüklerimize minnettarım. Bunu devam ettirmemizi gerekiyor. Birliği, hoşgörüyü devam ettirmemiz gerekiyor. Bin yıldır bu topraklarda hep beraber yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“TEK ÇARE BİRLİK VE BERABERLİK”
Bin yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşandığının altını çizen Güvenç, ayakta kalmak için tek çarenin birlik ve beraberlikten geçtiğini söyledi. Güvenç, “Bin yıldır bu topraklarda hep beraber kardeşçe yaşıyoruz ve şüphe yok ki bu ülkenin ekmeği aşı, 80 milyona değil, 180 milyona daha yeter. Tek çare, bir olacaksın beraber olacaksın birbirine anlayış göstereceksin, çalışacaksın, çabalayacaksın, üreteceksin. Halk olarak sorunu çözdük hamt olsun. Meselenin bu olduğunu biz biliyoruz ama halimize hala koymuyorlar. Burada siyaset yapmaya gelmedik ama milli bir mesele olduğu için söyleyip geçeceğim. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı 2008-2009’da dedi ki; baldıran zehri de olsa, ben bu Kürt meselesini çözeceğim. Ben Kürt vatandaşım demiyorum dedi. Ben Kürt kardeşim diyorum dedi yürekli bir şekilde. Bunu Diyarbakır’da dedi, Kahramanmaraş’ta dedi, İzmir’de dedi. Gelin bir olalım beraber olalım, demokrasi temelinde, insan hakları temelinde bu sorunları çözelim. Bunun için kendini ortaya koydu. İzin vermediler, çocuklarımızı kandırdılar, şehirlerimizi silahla doldurdular. Maalesef işin özeti bu ve o kana doymayan ABD, son 50-100 yıldır Afrika’dan Asya’ya, dünyanın her yerinde ki mazlum milletleri sömüren, bunun için bütün milletleri birbirine düşüren, acımayan Amerika, tuttu Suriye’ye 5 bin tur silah gönderdi. Demediler ki ya bu silah ne olacak. Bu Amerika’dan kimseye fayda gelmez, demediler. Bizim birbirimizden başka dostumuz yok demediler ve buraya sürüklediler bizi, mecbur bıraktılar, zorladılar ama ilaç sizde, ilaç millette, çare millette. Ne yaparlarsa yapsınlar birliğimizi beraberliğimizi bozmayacağız. Burada da beraber olacağız, şimdi gidip cem evinde de beraber olacağız. O da bizim zenginliğimiz, bu da bizim zenginliğimiz Kızkapanlı’da bizim, Nacar’da bizim, Evri’de bizim, Osman Dede’de bizim. Atamız, dedemiz, bu topraklarda yaşamayı becerdi kardeş kardeş. O yüzden bizde becereceğiz ve emin olun bunu başarmaya başladığımız için kuduruyorlar. Çünkü böyle olunca huzur oluyor, böyle olunca ülke kalkınıyor. Hamt olsun etrafı görüyorsunuz. Şu şehir de iki tane çimento fabrikası var. Kalkınıyoruz, gelişiyoruz, istihdam sağlıyoruz. İş, aş bekleyen çocukların önünü açmaya çalışıyoruz. Bunu bize çok görüyorlar. Allah yardımcımız olsun diyorum. Beraberliğimizi bozmasın diyorum. Hiçbir propagandaya, tahrik edici çabaya el birliğiyle izin vermeyin. Bir olduğumuz müddetçe, beraber olduğumuz müddetçe, bizi asla yıkamazlar. Allah yardımcımız olsun. Bu tesisimizde hayırlı olsun” açıklamalarında bulundu.
(Haber: Ahmet GÜNEÇIKAN-Burhan KARAGÖZ)
