Yargıtay, geçtiğimiz günlerde Twitter'da hakaret içerikli paylaşımları retweet yapan kullanıcının hakaret suçu işlediğine hükmetmiş ve bu karar ülke gündeminde yankı uyandırmıştı. Yargıtay 18'ini Ceza Dairesi, Twitter'da kamu görevlisine hakaret içeren paylaşımı retweet yapan kullanıcının aynı suça ortak olduğu kararını verdi. Hakaret içerikli paylaşımın daha fazla kullanıcıya ulaştığı ve zincirleme şekilde hakaret suçunun oluştuğu belirtildi. Konuyla ilgili konuşan Avukat Uğur Özcan, “Yargıtay'ın son günlerde, özellikle sosyal paylaşım sitelerinde birçok kişi tarafından okunan ve paylaşılan bir kararı mevcut. Sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile bu Yargıtay kararları da şekillenmektedir. Özellikle Twitter kullanıcısı hakkında verilen karar mantığı itibarı ile diğer sosyal paylaşım sitelerini kullananlar içinde uygulanabilir bir karardır” şeklinde konuştu.

Özcan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Yargıtay T.C YARGITAY 18.Ceza Dairesi 2018/ 7790E - 2019 / 1445K 16.01.2019 Tarihli kararında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müştekinin şikâyet dilekçesinde şüphelinin twitter isimli sosyal medya hesabında @... kullanıcı adıyla kayıtlı olduğunu ve kendisine karşı önceden de aynı şekilde sosyal medyadan hakarette bulunması sebebiyle şikayetçi olduğundan aralarında husumet bulunduğunu, bu duruma rağmen şüphelinin değişik tarihlerde başka kullanıcılar tarafından paylaşılan ve şahsına yönelik hakaret içeren paylaşımları retweet etmek suretiyle sayfasında paylaşarak hakaret ettiğini, şüpheliden şikayetçi olduğunu beyan ettiği ve şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında, şüphelinin alınan savunmasında adı geçen hesabın kendisi tarafından kullanıldığını, iddia konusu paylaşımları kendisinin yapmadığını, bilgi amacıyla sayfasında retweet etmek suretiyle paylaştığını ifade ettiği görülmekle; suça konu paylaşımların müştekiye hitaben yazılmış "pislik, namert, edepsiz, yalancı, silah kaçakçısı, çirkef, imansız, izzetsiz, rüşvetçi, salyasını akıtan, şerefsiz.." şeklinde hakaret sayılabilecek sözler içeren paylaşımlar olması, bu paylaşımların şüpheli tarafından retweet edildiğinin savunmada kabul edilmesi ve taraflar arasında önceden görülen kamu davasının bulunması hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil ve şüphenin elde edildiği gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” diyerek içeriği hakaret içeren bir tweeti kendi sayfasında paylaşan yani retweet eden kişiyi de hakaret etmiş saymıştır.

YARGILAMA NETİCESİNDE NASIL BİR HÜKÜM ÇIKTIĞI BELLİ DEĞİLDİR”
Bu karar Cumhuriyet Başsavcılığınca facebook, twitter, youtube isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan hafif suçlara ilişkin istinabe taleplerinin ABD adlî makamlarınca cevaplanmadığı bu nedenle hiç bir şekilde şüphelinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitinin mümkün olamayacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara itiraz neticesinde oluşturulmuş olup yargılama neticesinde nasıl bir hüküm çıktığı belli değildir. Lakin Yüksek Mahkeme suçun ilgili şahıs tarafından işlendiğine dair kuvvetli şüphe duyulması halinde bu konuda ki görüşünü belli etmiştir. Kaldı ki iş bu karar yeni olmayıp, Yargıtay 18. Ceza dairesi 2015/10377E-2015/12777K sayılı kararında da benzer bir hükme imza atmıştır.

HAKARET SUÇUNUN UNSURLARI
Lakin günümüzde sosyal medya içerikli birçok suç soruşturmasında, şüphelinin itirafı gibi şüphe duyulmayacak nitelikte delil olmadığı takdirde facebook, twitter, youtube isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan hafif suçlara ilişkin istinabe taleplerinin ABD adlî makamlarınca cevaplanmadığı bu nedenle hiç bir şekilde şüphelinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitinin mümkün olamayacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Şu hususu da belirtmek lazım ki Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2013/ 5598E 2014 / 33171K sayılı kararında sanığın sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye hitaben gönderilen hakaret içerikli mesajları beğenmesi yani mesajların sanık tarafından internet ortamında paylaşılıp başkalarına aktarılmadığı halde hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı kararı verilmiştir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz