Son günlerde artan “Altın” fiyatları ve Ortadoğu’daki yaşanan krizler, Kahramanmaraşlı kuyumcu esnafını tedirgin etti. Altın fiyatının gün geçtikçe artması, yaz sezonunun geride kalması, Ortadoğu’daki iç savaşlar ve piyasanın durgunluğu, kuyumcu esnafının işlerini her geçen gün etkilemekte. Bu durumdan oldukça rahatsız olan ve işlerinin eskisi gibi iyi olmadığından yakınan Kahramanmaraşlı kuyumcuların tek umudu, işlerinin eskisi gibi iyi olmasından yana. Bu durumdan etkilenen ve Kahramanmaraş’ta yarım asırdır kuyumculuk yapan Ömer Yönder ise, “Önceden altının gramı kuruş olarak yükselirdi, şimdi lira olarak yükselip düşüyor” dedi.
 

“VATANDAŞTA BİZDE TEDİRGİNİZ”
Manşet Gazetesine konuşan Kahramanmaraş’ta yarım asırdır kuyumculuk yapan Ömer Yönder, Altın piyasası hakkında şu ifadelere yer verdi: “Ben 50 yıldır kuyumculuk yapıyorum. Şimdi herkesin de bildiği gibi, savaşların ve dış politikaların altına büyük etkisi oluyor. Her savaşta ya da büyük dış politikalarda ki değişiklikler de altın mutlaka yükselir. Tabi bu da dış piyasa olduğu için biz de kuyumcular olarak buna etkili olamıyoruz. Dolayısıyla altın piyasası dış güçlerde ki Yahudi’nin elinde, bunlar altını yükseltir piyasaya sürer, ya da düşürür çeker. Düşürdükleri zaman, altını düşürdü diyoruz ve hemen daha fazla düşmeden bizde satalım diyoruz. Tabi bu da dış ülkelere gidiyor, oralara birikiyor. Daha sonra altını yükselttikleri zaman, altın yükseldi diyoruz, bu defa da elimizde ki altın miktarı azalıyor. Yani vatandaşın altını, dışarıya doğru yol alıp gidiyor. Bizler de esnaf olarak ta yükselince satamıyoruz. Çünkü nasıl olsa yüksek mutlaka düşer, düşerse alırız diyor vatandaş, bizde bekliyoruz. Onlar düşmesini bekliyor, bizde satış yapmayı bekliyoruz. Durum böyle olunca, alışveriş yüzde 80 duruyor. Çünkü vatandaş tedirgin, yükselirse biraz daha yükselir bekleyelim diyor, düşerse biraz daha düşer yine bekleyelim diyor. Tabi bu da ister istemez bizim işlerimizi etkiliyor.”
 

YASTIK ALTI
Vatandaşın artık yastık altında biriktirdiği günlerin eskiye oranla hiç kalmadığına vurgu yapan Yönder, “Ayrıca yastık altı dediğimiz olay da yıllarca konuşuldu. Vatandaşın yastığının altında ne kadar altını var ki? Zaten belirli bir miktar altını olduğu zaman ya ev alıyor ya da başka bir şey alıyor. Yani ben yastığın altında, altın kalacağını zannetmiyorum. Geçmiş yıllar da aslında bu popülerdi ama son zamanlar da eskiye kıyasla yok denecek kadar azaldı. Günümüzde yastık altında artık kimse biriktirmiyor. Yani vatandaş neyin ne olduğunu öğrendi” dedi.

ÖNCEDEN ALTININ GRAMI KURUŞ OLARAK YÜKSELİRDİ, ŞİMDİ LİRA OLARAK YÜKSELİP DÜŞÜYOR
Altın piyasasını değerlendirmeye devam eden Yönder, “Satışlarımız şuan çok durgun zaten, yüzde 10’a kadar düştü. Biz bunu en çok piyasada ki istikrarsızlığa bağlıyoruz. Vatandaş tedirgin olduğu için bizde bir şey yapamıyoruz. Önceden altının gramı kuruş olarak yükselirdi, şimdi lira olarak yükselip düşüyor. Dolayısıyla hem vatandaş hem de bizler tedirginiz. Altına rağbetin çoğalması bizim için iyi olacaktır. Biliyorsunuz Osmanlı döneminde, altın ve sikke vardı. Yani o zamanlar da para yoktu, her şey altınla ölçülürdü. Çünkü paranın değeri altındı. Şimdiki zaman da ise iş paraya döküldü. O zamanla bu zaman arasında, çok bir şey yok aslında. Sadece altının değeri aynı paranın değeri düşüyor.
Tabi ülkemizin yanı başında ki Ortadoğu’da da işler karışık olduğu için savaş olduğu için ister istemez işlerimizi de etkiliyor. Sınırda yaşayanlar her zaman korku içindeler, ülkesinin savaş durumunda oldukları için. Durum böyle olunca oradaki insanlar paralarını hemen altına çeviriyor ve yurt dışına gidiyorlar. Yurt dışında, bütün ülkeler de altın geçerli. O yüzden insanlar parasını öyle durumda altına çeviriyor ve bizim işlerimiz de ister istemez etkileniyor. Ben bundan 30 yıl önce sadece 20 liraya çeyrek altın verirdim, şuan ise 250 lira bir çeyrek altın. Bir de bizim işimiz de genellikle yaz ayında yoğun olduğu için o dönemler de talep çok oluyor. Yani kış aylarında işlerimiz yaz ayına göre iyi olmuyor. Yaz aylarında çiftçilerin hasat dönemi olduğu için ve düğün sezonu da olduğu için işlerimizde bir canlılık oluyor. Umarım işlerimiz yine eskisi gibi iyi olur. Tek temennimiz eski günler de ki gibi hareketlilik olması. Vatandaşa da bizim tavsiyemiz; eğer parası varsa elinde bulundurmasın, altın alsın ki kendilerine ileri de çok faydalı olsun” ifadelerine yer verdi.

“VATANDAŞTA BİZDE TEDİRGİNİZ”
Altın piyasasının her geçen gün kötüye gittiğini belirten ve işlerin eskisi gibi iyi olmadığından yakınan Bünyamin Çevirici, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Vatandaş şuan çok tedirgin. Altın düşmüş çıkmış aslında onun çok bir önemi yok ama piyasa hiç iyi değil. Vatandaşın şuan elinde ki en değerli varlığı altın. Altın fiyatı yükselince vatandaş ne yapsın, mecbur düşmesi için bekleme de kalıyor. Durum böyle olunca her geçen gün kötüye gidiyor. Yani dış ülkeler de ki olumsuzluklar vs. sayacak olursak altın piyasasını çok etkiliyor. Satışlar şuan hiç iyi değil zaten, yüzde 10 üzerinden 2. Durum böyle olunca altın fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Bunun içinde, komşu ülkelerle kendi ülkemizin arası iyi olması lazım. Dolayısıyla başka ülkelerle yapmış olduğumuz siyaset, ekonomi vs. bizim dövizimize yansıyor. Bunların da iyi olması için mutlaka araların iyi olması lazım. Dediğim gibi, işlerimiz eskisi gibi değil, gün geçtikçe kötüye gidiyor. Altın piyasasında çok belirsizlik var. Özellikle Ortadoğu’daki savaşlar, ekonomik bozulmalar altın piyasasını ister istemez etkiliyor. Bu da tabi bizim işlerimiz de tedirginlik yaratıyor. Zaten yaz aylarında oluyor hareketlilik, kış ayların da çok nadir. Bir de son aylar da piyasanın bozukluğu işlerimizi böyle yaptı. Umarım eski günler tekrar gelir, yüzümüz güler.”
Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz