Birinci Dünya savaşı sonrası Osmanlı Devletinin yenik sayılması sonrası, Kahramanmaraş ilk önce İngilizler sonra ise Fransızlar Kahramanmaraş’ı işgal etmişti. En son hamamdan çıkan 3 bayana Fransız askerlerinin sarkıntılık etmesi sonucu 22 gün 22 gece süren bir kahramanlık sonucu Kahramanmaraş yurttan düşmanı atmıştı.

Konuşmalardan önce ise Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Albay Adnan Köşker ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, 12 Şubat törenine katılan halkı selamladı.

Selamlamanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Binali Yıldırm’ın, Bakanların ve bazı il valilerinin tebrik mesajları okundu.

TERÖR SEVİCİLİĞİ YAPIYORLAR

Kahramanlığın 98’inci yıl dönümünde düzenlenen törenlere AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ve kent protokolü katıldı. Burada bir konuşma yapan Ünal, isim vermeden HDP'ye yüklenerek: “Bugün kahraman ordumuz teröristler ile mücadele ederken, dün Ankara’da birilerinin ne yaptıklarına bir bakın” şeklinde konuştu.

Ünal’ın konuşmasından satır başları ise şöyle: “Biz bu milletin birliği ve beraberliği söz konusu olduğunda, biz tek yumruk oluruz. Tek bilek oluruz. Biz bu milletin bekası, vatanımızın taşı toprağı olduğunda can alır can veririz. Bir her zaman sulhtan, selametten yanayız. Biz kimsenin toprağına göz dikmeyiz. Ama birileri bize saldırır, bizim toprağımıza göz dikerse, birliğimize, beraberliğimize helal getirilmeye çalışırsa vallahi can alır, can veririz, gözümüz hiçbir şeyi görmez. 80 milyon bir olur, Allah’ın izniyle bu işlerin üstesinden geliriz. İşte, bugün bütün bu anlamların bütün bu mananın, bütün bu ruhun yeniden hatırlandığı gündür. Yeniden hatırladığımız gündür

98 YIL ÖNCESİNE GİDELİM

Bundan 98 yıl öncesine 12 Şubat 1920’ye gidelim. Ve o gün günü bir anlamaya çalışalım. Dedelerimizin bundan 98 yıl önce tam işte bu günde, hangi duyguları yaşadıklarını anlamaya çalışalım. O duyguları anlayabilirsek, işte bugünün kıymeti önemi ve anlamı bütün çıplaklığı ile idrak etme imkanı buluruz. Hele hele Türkiye’nin bugün içinden geçtiği bu kritik zamanda, bir şeye çok ihtiyacımız var; 12 Şubat ruhuna. O gün dedelerimizin hissettiği o duyguya o heyecana ve onların taşıdığı o ruha çok ihtiyacımız var. O ruh, Kahramanmaraş’ta ki o ruh nereden beslenmektedir. O ruh Ukkaşe hazretlerinden beslenmektedir. O ruh Malik Bin Ejderden beslenmektedir. O ruh Ukkaşe hazretlerini Malik Bin Ejderi, buralara gönderen ilahi Kelimatullah için buralara gönderen yüce peygamberin nefai ilahi ile süslenmiş, yüce ruhundan beslenmektedir. Bunu bilelim, bunula gurur duyalım. Bugün burada yaşadığımız, ve hissettiğimiz bu ruh, yüce peygamberin ve bizim imanızınız, bugün göğsümüzde bir madalya gibi taşıdığımız ışıltısıdır.

O RUHLA BAŞARIRIZ

O yüzden bugünü anlarken, binlerce yıllarca yılın içerisinden akıp gelen o imanı o inancı da anlamak gerekiyor. O yüzden Ukkaşe hazretlerinin, Malik Bin Ejder’in, Sütçü İmamın, Ali Sezai Efendinin, binlerce kahraman ruhuyla, 15 Temmuz’da ki Ömer Halis Demir’in, İzmir’de Fethi Sekin’in ve Afrin’de Musa Özarslan’ın ruhları aynı ruhtur. Tarihin içinden akıp gelen o ruhun bugünkü devamıdır. Bugünü yaşamak bize bu ruhu yaşatma imkanı verir. Bu ruhu çocuklarımıza aktarma imkanı veriyor. Benim her hatırladığımda içimi titreten bir sahne vardır. Abdal Halil Ağa ile Ermeni Hırlakyan arasında geçer. Fransızlar Maraş’a girmek üzeridir. Hırlakyan Abdal Halil Ağaya çağırır ve davul çalmasını ister. Abdal Halil Ağa’nın verdiği cevap çok önemlidir. Der ki; Bu din bahsidir, ben Müslüman kardeşimin böğrüne çomak sokmam der. Bir şehir düşünün, bir millet düşünün ki, o milletin davulcusunun şuuru, bilinci, aidiyeti, karakteri altın gibi olsun. Elif gibi dimdik olsun”

GRUR GÜNÜMÜZ

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise şunları kaydetti: “Selam sana şehitler diyarı, binlerce kez selam sana Kahramanmaraş. Bu kutlu, bu gururlu günün yıl dönümünde sizler gururlu olmakta, övünçlü olmakta çok haklısınız. Bizim bugün onur ve gurur günümüz. Bize bu anlamlı günü miras bırakan Sütçü İmam, Arslan Bey, Senem Ayşe, Rıdvan Hoca, Çakmakçı Sait, Şehit Evliya, Mehmet Ali Kısakürek ve daha nice kahramanları rahmetle anıyor, önlerinde saygıya eğiliyorum. 12 Şubat biz Kahramanmaraşlılar için varoluşumuz ile yok oluşumuz arasında bir dönüm noktasıdır. Bütün benliğimizle idrak etmemiz gereken bir tarihin adıdır. Aynı zamanda 12 Şubat, acı ile, çile ile yoğrulan bu toprakların gerçek sahipleri olan atalarımıza duyduğumuz minneti diye getirmek için de bir vesiledir. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı’nın gayesi kuru bir hamasetten ibaret değildir. Bugün bu milli şuuru canlı tutmak, tarihin ışığında yeni bir gelecek inşa etmek için hafımızı uyarıp yeni bir diriliş için hepimizi harekete geçirecek bir milattır.

TARİH CESUR İNSANLARLA YAZILIR, KORKAKLAR ASLA TARİH YAZAMAZ

İşte bu şehir 12 Şubat 1920’de yediden yetmişe genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle iman dolu yürekleri ile birlikte dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cesaretle o dönemin en güçlü ordularından birini bozguna uğratarak Kahramanmaraş destanını yazmıştır. O kahramanlardan avukat Mehmet Ali Kısakürek’in yazmış olduğu beyanname halen yüreklerimizde ve İslam coğrafyasında büyük heyecan uyandırmakta. O beyanname ile ay yıldızlı al bayrağımızın tevhidin bayrağı olduğu da bir kez daha ortaya konmakta. Ulu Cami’de Rıdvan Hoca hürriyeti olmayan milletin Cuma kılması caiz değildir sözüyle bize hürriyetin her şey olduğunu bir kez daha anlatmıştır. Senem Ayşe, karda, çamurda namusu ve vatanın mukaddes değerleri için çarpışırken bizi biz yapan bu değerleri içimize kazımıştır. Aşıklıoğlu Hüseyin, “Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzar olmaz” derken vatan için ölmenin şerefini vurgulamıştır. Sütçü İmam inançları, imanı ve namusu için canını ortaya koymuştur. Daha niceleri, hepsi bizim için ayrı bir kahramanlık destanı yazmış, hepsi bizim için ayrı bir örnek olmuştur.

TARİH İMANLA YAZILIR

12 Şubat’ın temelinde de o milletimizin imanı ve inançları saklıdır. 12 Şubat Kurtuluş destanının başlangıç metnidir. Her türlü modern silahlardan yoksun, işgal altındaki Maraş insanı dönemin en donanımlı ordularına karşı birlik ve beraberlik içerisinde savaşmış ve birlik ve beraberliğin ne kadar önemli ve birlik ve beraberlik içerisindeki bir duruşla nasıl destanlar yazılacağını bir kez daha göstermiştir. Onları biz gururla yad ediyoruz. Her zaman gurur duyacağımız, şanlı bir destan hediye ettiler bize. Bu savaş yürekteki imanla, inançla en güçlü silahlara karşı nasıl zafer kazanılacağının dünyadaki en önemli örneklerinden bir tanesidir. Ecdadımız işgalciler tarafından yok edilmek istenmiş, manevviyatımız ayaklar altına alınmaya çalışılmış, fakat ölümüne verilen büyük mücadeleyle düşman karşısında eğilmemiş, esareti asla kabul etmemiş, istikbal ve istiklal uğruna bin yıldan fazla özgürce yaşadığı bu memlekette canından vazgeçmiştir ama istiklalinden vazgeçmemiştir.

ŞEHİT OLMA ARZUSU VAR

Milletimize bu mücadele ruhunu veren, en önemli unsur göğsündeki sarsılmaz iman, bağımsızlığa duyduğu aşk ve şehit olma arzusudur. Esaret altında yaşamaktansa ölümü tercih eden, şehitlik mertebesini kendisine şeref madalyası gören bu ruh, evlatlarına hür bir ülkede yaşama imkanı sağlamıştır. Onlara bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bu millet geçmişte Sütçü İmam, Senem Ayşe, Rıdvan Hoca ile kurtuluş mücadelesini kazanmış, bu milli ruh çok yakın bir tarihte 15 Temmuz 2016’da, cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir kez daha ayağa kalkmıştır hamdolsun. Bu ülkeyi işgal etmeye çalışan, asker kıyafeti giymiş Fethullahçı teröristlere karşı iman dolu, inanç dolu, vatan sevgisi dolu bedenini siper etmiştir. Aynı ruh Allah’a hamt olsun, güçlenerek gelecek nesillere taşınmaktadır.

HER ZAMAN ÖNDEYİZ

Kahramanmaraş istiklalde nasıl önde olmuşsa, istikbal mücadelesinde de her zaman tarihi duruşuyla en önde olmuştur. 15 Temmuz gecesi bu şehir ayağa kalkmış, on binler sokaklarda bu işgal hareketine karşı asil bir duruş göstermiştir. Sizlere de belediye başkanınız olarak minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kahraman şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı olmak bizim için çok büyük bir gurur ve şereftir. Az önce o istiklal madalyamızı ecdadımızın kanıyla yazdığı ve kanının bedeli olarak da aldığı o madalyayı bayrağa takmak tabi ki hayatımın en büyük şeref dolu anıdır.

BU İMAN İLE ZAFER KAZANILMIŞ

Bu millet tarihten bu yana iman dolu duruşuyla büyük zaferler kazanmış, bugün de ülkemize karşı bir kuşatma harekatı, bir vekalet savaşı yürütülmekte. İşte görüyorsunuz yaklaşık 900 kilometre sınır boyumuza terör örgütlerini yerleştirmişler, istikbalimizi, istiklalimizi tehdit etme cüretinde ve hadsizliğinde bulunmuşlardır. Ama hamt olsun Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kahraman ordumuz aziz milletimizin desteğiyle bugün onlara o hadsizliğin bedelini en ağır şekilde ödetmektedir. Ödetmeye de devam edecektir. Bu millet kahraman güvenlik güçlerimizin, kahraman ordumuzun sonuna kadar yanındadır ve bunu da her zaman göstermiştir”

Haber: Mustafa Kılınç/ Fazilet Çomruk

Editör: Mahmut Beyaz