Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle birlikte sekteye uğrayan eğitim hayatını devam ettirebilmek adına yapılan online eğitim süreci devam ederken, Uzman Klinik Psikolog Fulya Arabacı, sürecin çocuklar üzerindeki etkilerine değendi. Pandemi döneminde hayatımızdaki birçok alana yenilenme ve değişim getirildiğine dikkat çeken Arabacı, “Eğitim de pandemiden payına düşeni aldı elbette. Türkiye'deki vakalar bir süre izlendikten sonra kısmen de olsa yüz yüze eğitime geçildi ancak artan vakalar sebebiyle yeniden online eğitime dönüldü. Online eğitim bizlerin alışık olmadığı bir sistem. Haliyle handikaplar da beraberinde gelişiyor” şeklinde konuştu.

“AMAÇ EVLERDE BU SÜRECİ OLABİLDİĞİNCE SAĞLIKLI VE ASLINA UYGUN GEÇİRMEK”
Arabacı, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Biliyoruz ki eğitim ve öğretim her alanda kesintiye uğramadan devam eden bir süreç aslında. Okul ise eğitim ve öğretimin yuvası. Okulda olamamak öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve velilerimizi olumsuz etkiliyor ve motivasyonlarını düşürüyor olabilir. Bu gruplardaki bireyler motivasyonlarını kaybetmemek için ilk olarak bu sürecin geçici olduğunu unutmamalılar. Evet, çocuklar evlerinde teneffüse çıkamıyorlar, arkadaşları ile kantine gidemiyorlar, bahçede koşup oynayamıyorlar belki ama eğitim ve öğretim devam ediyor. Online eğitim okulun sıcaklığını ve öğreticiliğine tamamen kapsayamaz belki ama evlerde devam eden bu süreç hepimizin iyiliğini gözettiği için bu şekilde aslında. Öğrencilerimize ve velilerimize düşen evlerde bu süreci olabildiğince sağlıklı ve aslına uygun geçirmek.

“DERS SAATİNDEN ÖNCE GEREKEN ÖZEN VE ÖNEM GÖSTERİLMELİ”
Nasıl ki okulda bir rutin ve düzen varsa evde de mümkün olduğunca bu sağlanmalıdır. Ders saatinden önce gereken özen ve önemi göstererek ekranın karşısına geçilmelidir. Çocuklar kıyafetlerini değiştirmeli, kitaplarını defterlerini hazırlamalı, sessiz bir ortam oluşturarak katılmalılar derslerine sanki okulda gibi. Boş zamanlarında arkadaşlık ilişkilerini sıcak tutmak için ve sosyal ihtiyaçlarını gidermek için de arkadaşlarıyla sanal ortamda yine görüşmeliler. Aileler ise çocuklar zaten evde diye sorumluluklarını aksatmamalılar. Onların online eğitime gösterdikleri uyum ailelerin desteği ile pekiştirecektir. Ailelerde aynı önemi göstermelidir. Çocukları sanki okula gidiyor gibi uyanıp hazırlanıp onların derse katılmalarını sağlamalılardır.

“SÜRECİN GEÇİCİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”
Online eğitimde gördüğüm kadarıyla katılım daha az oluyor. Aslında eğitim devam ediyor sadece arada ekranla. Elimizden geldiğince bunu normalleştirmeli, normalleştirirken de geçici olduğunu unutmamalıyız. Bazen öğrencilerin motivasyonu azalabilir buna anlayış göstermeliyiz. Çünkü okul onların ikinci evi, özgürlük alanları, koşup oynadıkları arkadaşlarına kavuştukları bir ortam. Bütün bunları yaparken de geleceklerini şekillendirdikleri bir kurum. Bunun tam tersine uyum sağlamaları biraz zaman alabilir. Bu yüzden aileler ellerinden geldiğince evde okulu onlara yaşatmalılardır.

“KİLİT NOKTA ÖĞRENCİ,  ÖĞRETMEN VE VELİ UYUMUNDA”
Bu konudaki belki de kilit nokta öğrenci,  öğretmen ve veli uyumunda. Bu üç grubunda işbirliği içinde aynı önemi göstererek hareket etmesi gerekmektedir. Okul nasıl gibi rutin içerisinde işliyorsa evde de bir rutin içerisinde olunmalıdır. Herkesin karşılıklı fedakârlıklar yaptığı bir dönem. Bu dönem son bulana kadar hayatımızı kendimize göre yaşanabilir forma getirmek için çabalamalıyız. Gençler ve çocuklar için de bunun ilk adımı eğitimden geçiyor. Bu yüzden online eğitimi benimseyerek yeni okul günlerine uyum geliştirilmeye çabalanmalıdır.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz