Terim olarak, 18’nci yüzyıldan sonra bir esnaf-sanatkâr birliği hâline dönüşmüş olsa bile, 13’ncü. Yüzyıldan itibaren Anadolu’da görülmeye başlayan, Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kurulmasında büyük rol oynayan dinî, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasî boyutları olan bir sistem olarak tarif edilen ahilik, Türkiye’de her yıl gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu yıl 13-19 Eylül tarihleri arasında belirlenen 34. Ahilik Haftası, Kahramanmaraş’ta düzenlenen etkinliklerle başladı. İlk olarak Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkârlar Odası (KMESOB) Başkanı Ahmet Kuybu’nun Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan program, günün anlam ve önemine binaen yapılan konuşmalarla devam etti. Akabinde Şehitlik, Kahramanmaraş Valiliği ve Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden KMESOB heyeti, hafta boyunca yapacağı etkinliklerle ahilik kültürünü tüm kentte yansıtacak.

“AHİLİK TEŞKİLATI VATAN VE MİLLET SEVGİSİ BULUNAN BİR TEŞKİLATTIR”
Programda konuşan KMESOB Başkanı Ahmet Kuybu, şunları kaydetti: “Türk geleneği ile İslam’ın yüksek ahlak ve fazilet anlayışını ideal bir sentez oluşturan Ahilik teşkialtını 1205 yılında kuran Ahi Evran Veli Hazretlerini, bugün aramızda olmayıp hakkın rahmetine erişen bütün esnaf ve sanatkârlarımızı rahmetle anıyorum. Ahilik Anadolu’da 1171-1261 yıllarında kurulmuş Anadolu Selçuklularından, Osmanlı İmparatorluğuna geçiş sürecinde ahilik son derece önemli bir rol almış, sanat ve meslek yönüyle toplumun ekonomik yapısını hazırlamış, ahlaki yönüyle de devlet yapısının temel niteliklerini belirlemiştir. Ahilik; bilim, ahlak, akıl ve çalışma prensiplerine dayanan yüzyıllarca karşılıksız sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma ve adalet bilincini taşıyan esnaf ve sanatkârlar yetiştirmiştir. Sosyal hayatın gelişmesine katkı sağlamıştır. Ahi teşkilatları savaşta devletine eğitimli askerler hazırlamış, onlara her türlü tesisatı üretmiştir. Ahilik sadece iktisadi hayatı yönlendiren bir kurum ötesinde temelinde vatan ve millet sevgisi bulunan bir teşkilattır. Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir.

“AHİLİK DAĞITAN DEĞİL, TOPLAYANDIR”
Ahilik anlayışında din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkese eşit muamele yapılmaktadır. Ahilik dağıtan değil, toplayandır. Yıkan değil, yapandır. Bizler Ahilik Teşkilatının bugünkü mensupları olarak 40 meslek kuruluşu ve 30 bin esnaf kardeşimle birlik ve beraberlik içerisinde hemşerilerimize hizmet edip, birçok başarıya imza atmış durumdayız. Esnaf ve sanatkârlarımızın son yıllarda gelişen teknoloji ve hızla büyüyen değişim karşısında zorlanırken bir de haksız rekabetle mücadele etmektedir. Özellikle 2 yıldır süren pandemi sürecinde en büyük zararı esnafımız görmüştür. Bu süreçte devletimizin, büyükşehir belediyemizin, ilçe belediyelerimizin ve Esnaf Odaları birliğimizin imkânları dâhilinde yapmış olduğu maddi ve manevi yardımlar bir nebzede olsa esnafımıza can suyu olmuştur. Bütün bu zorluklara rağmen ahilik kültüründen kopmadan geçmişini unutmadan, esnaf ve sanatkârlarımız dış ve iç mihrakların taktik ve oyunlarına gelmeyerek kanatla şükrederek, devletine sahip çıkmıştır.”        

“AHİLİK ÖRGÜT OLARAK ANADOLU’DA GERÇEK ZEMİN BULMUŞTUR”
Ticaret İl Müdürü Ahmet Uçar ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Ahilik 13-19.Yüzyıllar arasında yayılmıştır. Hedef her alanda iyi insan yetiştirmektir. Ahlak-Eğitim-Bilim, Teşkilatlanma, Kalite, Standart, Üretici-Tüketici ilişkileri, Denetim, kısacası toplumun her alanında iyi ahlakın doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin özetle bütün güzel meziyetlerin birleştiği sosyo-ekonomik düzenin adıdır Ahilik. Ahi sözcüğü “Kardeşim” demektir. Bazı yazarlar Ahi sözcüğünün Türkçede cömert, eli açık, yiğit anlamına gelen “Akı” sözcüğünden geldiğini ileri sürmektedirler. Terim olarak Ahilik Anadolu’da 13.yüzyılda kuruluşu belli kurullarla işlemiş Esnaf ve Sanatkârlar Birliğini ifade etmektedir. Ahlakla sanatın uyumlu birleşiminden oluşan Ahilik örgüt olarak Anadolu’da gerçek zemin bulmuştur. Ahilik sayesinde nice hanlar, hakanlar, sultanlar, Şeyh Edebaliler, Akşemseddinler, Fatihler yetişmiştir. Ahilik 13-19.Yüzyıllarda zirve yapmış her alanda zemin bulmuş, Günümüz belediye teşkilatı kuruluşu ve uygulamalarının temelleri atılmıştır. Ahilik kurullarıyla üretici-tüketici ilişkilerini en iyi şekilde düzenlemeyi amaç edinmiştir. Ahilik Osmanlıda standartlara uyma zorunluluğu getirmiş, düşük kaliteli mal ve hizmet üreten esnafa çeşitli cezalar verilmiştir. Bu dönemde günümüzde bile tam uygulanamayan kalite, standart, üretici tüketici ilişkileri çok kesin kurallarla belirlenmiştir.

“TÜRK TOPLUMUNA KAZANDIRMIŞ BİR ÖRGÜTLENMEDİR AHİLİK”
Günümüz Esnaf Sanatkârı, atalarından yadigâr kalan Ahilik kurumunu bugünlere taşımış, bu teşkilatın güzel değerlerini kendine düstur edinmiştir. Ahilik hem kültür, hem askeri, hem sosyal hem de ekonomik bir hayat tarzıdır. Günümüz koşullarında bile birçok ülkede gerçekleştirilememiş adaletli, verimli son derece güzel bir sistemi Türk toplumuna kazandırmış bir örgütlenmedir Ahilik. İyilik, doğruluk, güzellik, kardeşlik, yardımseverliğin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir Ahilik. Öte yandan deri işçiliğinin ve Ahiliğin piri olan Ahi Evran’ın Anadolu’ya gelişi de bu tarihlere rastlamaktadır. Ahlakla sanatın uyumlu birleşiminden oluşan Ahilik 13.yüzyılda Ahi Evran tarafından kurulurmuştur. Bugünkü Esnaf ve Sanatkârlar Birliğini ifade etmektedir.

“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZ KARDEŞLİĞİN VE PAYLAŞMANIN TEMEL TAŞIDIR”
34. Ahilik Haftasının kutlandığı bu yıl Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021 Ahi Evran yılı olarak ilan edilmiştir. Biz Esnaf ve Sanatkârlarımızı yalnızca ekonomik değer üretenler olarak görmüyoruz. Esnaf ve Sanatkârlarımızın bir topluluktan toplum oluşturma gücüne sahip olduğunun bilincindeyiz. Esnaf ve Sanatkârlarımız tarih boyunca köklü gelenekleriyle gençlere, topluma örnek olmuş, zor zamanlarda vatanın bölünmesinin toplumun dağılmasının önüne geçmiştir. Esnaf ve Sanatkârlarımız sosyal dayanışmanın yardımlaşmanın kardeşliğin ve paylaşmanın temel taşı olmuşlardır. Esnaf olmak dün hak için adalet için gerektiğinde Ahi Evran, Şeyh Edebali, Fatih Sultan Mehmet ve Çanakkale ruhu olmak ise bugünde Büyük Türkiye için tek yürek tek bilek olmak ve 15 Temmuz’da destan yazmak demektir.

“ESNAF ZALİMİN KARŞISINDA, MAZLUMUN YANINDADIR”
Esnaf olmak toplumun her kesiminde yer alan zalimin karşısında mazlumun yanında, ayrılığın karşısında birlik ve beraberliğin yanında, ihanet ve terörün karşısında vatan ve millet sevdasının yanında kısacası esnaf ve sanatkâr içimizden biri olmak demektir. Esnaf olmak Çanakkale’de Seyit Onbaşı, İstanbul’da Ulubatlı Hasan, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam olmak demektir. Esnaf olmak, müşterisine “bugün git yarın gel” yerine “ihtiyacın ne varsa al ne zaman ödeme imkânı bulursan o zaman ödersin” diyen terzi Tahsin Amca, manav Bedri Amca, Bakkal Bekir Amca olmak demektir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz