Manşet Gazetesine açıklamalarda bulanan Ceren, 17 Yıl önce gençlik ile şu anki gençliğin geldiği noktayı, ülkenin nerelere geldiğini, gençlere imkân verildiği zaman nelerin yapılabildiğini belirtti.

“Biz biliyoruz ki, yüzü gence dönük her harekât muhakkak kazanacaktır” diyen AK Parti Dulkadiroğlu Gençlik Kolları Başkanı Ebutalip Ceren şöyle konuştu: “AK Partinin dinamizminin temelinde de yatan budur. AK Parti kurulduğu günden bu yana siyasette gençlere her daim yer vermiş, yer vermekle kalmayıp söz hakkı vermiş, görev vermiştir. Yenidünyanın Türkiye’sinde bizlere mühim vazifeler düşmektedir, Güçlü Türkiye gençlerin gönül ikliminde inkişaf edip omuzlarında yükselmeye devam edecektir.

UMUK KESİLDİĞİ ANDA AK PARTİ KURULDU

Evet, 17 yıl önce Türkiye ne yazık ki tüm şer odaklarının ellerindeydi bu zinciri kırmak ilk başta imkânsız gibi görünüyordu. Çünkü yıllar boyunca devletin her kademesine dağılmış bir yapı vardı. Şöyle düşünelim bir hasta var ve hastalık tüm vücuda yayılmış. Gitmediği hekim kalmamış, artık her şeyden umudunu kestiği anda bir doktor çıkıp seni tedavi ederim diyor. Recep Tayyip Erdoğan da öyle bir zamanda ortaya çıkıyor ve ülkeyi dipten alıp en tepeye çıkartıyor. 2000 yılı öncesinde Türk gençliğine öylesine psikolojik işkence yapılıyor ki nenelerimizi dedelerimizi, atalarımızı velhasıl kendimizi dahi unutacak şeylere maruz kaldık. Asıl kavgamızı bırakıp kendimizle kavga eder olduk. Abi kardeşe düşman oldu. Nereden geldiğimizi kimlerin torunu olduğumuzu unutur olmuştuk. AK Parti işte öylesine zamanda geldi ki gençliğe genç olduğunu bu ülkenin beyinlerinin bu gençlik olduğunu hatırlattı.

GELECEĞİ BİZLERİN İNŞA EDECEĞİ GÜVENİNİ BİZLERE VERDİ

Bunları yaparken sadece söz ile değil reel manada gençliğe yatırım yaparak fırsatlar vererek gösterdi. Artık birbiriyle kavga eden bir gençlik değil ülkesi için kavga eden(ilmi manada) bir gençlik yapılanması oluştu. Evet, AK Parti gençlik için ne düşünüyor. AK Parti 17 yıl boyunca gençliğin gelişimini düşünmediği tek bir gün dahi yok çünkü Recep Tayyip Erdoğan AK Parti biliyor ki daha müreffeh bir ülkeye giden yolun gençlerden geçtiğini. Bu inkâr edilemez bir gerçektir.

ÖNCESİNDE BİZİM BİZE GÜVENMEMİZ GEREKİYORDU

Bu güveni AK Parti bizlere verdi. Şimdi gençlik olarak bizlerin bir şeyler yapma zamanı geldi. Şuanda mecliste çok sayıda genç kardeşimiz mevcut. Zira AK Parti yönetimlerinde il ilçe teşkilatlarında yani her kademede genç kardeşimizi görmek mümkün. AK Parti öncesinde gençler adına kararlar alınıp sahneye bizleri sürüyorlardı. Artık biz karar alıyoruz gelecek adına neler yapabilirizin kaygısına bizler düşüyoruz. Tabi bunları yaparken de arkamızda bize her daim destek olan bir AK Partinin olduğunu unutmadan emin adımlarla geleceğe yürüyoruz. AK Parti gençliğe her türlü imkânı sunuyor. Biz bu imkânlar çerçevesinde geleceğimizi şekillendiriyoruz.

Her zaman dediğimiz bir şey var ‘iman ve aksiyon gençliği’ İçimizden ve dışımızdan türlü düşmanlar etrafımızı sarıp sarmaladığı şu ince ve hassas dönemde tek ümit ve tek kıvılcım bizleriz. Tarihi mesuliyetimizi anlayarak ve bu uğurda bir hareket tarzı belirleyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hepimiz bir dava için buradayız dava ki; yaşanmaya değer hayatı bulmak ve zamanın üstüne çıkmak için ellerimize verilen birer meşalelerden ibaret.

Gün ‘büyük doğuma gebe’ bu doğum Anadolu merkezli yeni ideal, yeni anlayış ve yeni insanın inşası. Yeni insan, yeni anlayış düsturumuz bu yöndedir.

VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR

Peygamber efendimiz diyor ki ‘vatan sevgisi imandandır!’ Evet, imana ehemmiyet vermek vatana yönelmekle mümkündür. Vatan sevgisi nasıl ve ne şekilde olmalıdır. Bu çerçevesiz bir sevgi anlayışıyla mümkün müdür? Hayır! Vatanı sevmek demek, bulunduğumuz konum ve makamımızda ‘mükemmeli’ yakalamak demektir. Hepimiz ‘ekmel’ yani en mükemmel insan ve genç olmak için mücadele veriyoruz. Bu bağlamda AK Parti Dulkadiroğlu gençliği olarak, yani iman ve aksiyon gençliği olarak çalışmalarımızı sürdürüyor, ilçemizi ilim ve irfan yuvası olabilmesi adına elimizden gelen tüm gayreti göstermeye çalışıyoruz”

Haber: Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz