Yerel basın bir şehrin aynasıdır. Çünkü günümüz dünyasında haberler yerelden ulusala gider. Yerel basın olmazsa ulusal basında olmaz. Bir kentte Milletvekilleri, Belediye Başkanları, STK temsilcileri, kurum müdürleri, Parti teşkilatları ve daha birçok kesim basın yoluyla gerek hizmetlerini, gerekse habere değer konularını basınla paylaşır ve kamuoyunu aydınlatırlar.

***

Yeri her zaman ayrı olan, gücü ve önemi 15 Temmuz darbe girişiminde daha da anlaşılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bizzat teşekkür ettiği medyanın Kahramanmaraş’ta tabir yerindeyse bu denli umursanmaması, önemsenmemesi anlaşılır gibi değil.  2019 yerel seçimlerinin üzerinden 20 ay geçti. Seçim döneminde bastırdıkları broşürlerde, ki AK Partinin de seçim sloganı idi ‘Gönül belediyeciliği’ idi. Ama başta Hayrettin Güngör olmak üzere aşağıda ismini saydıklarım dışındakiler bırakın gönül almayı, gönüle girmeyi, gönül kapılarını basına kapatmayı yeğ tuttular. Kapılara kilit vurdular, kimse içeri girmesin diye!

***

Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’de dâhil birçok belediye başkanı basın mensuplarını ziyaret dahi ederek tanışmamıştır. Hanefi Mahçiçek,  Necati Okay, Osman Okumuş, Hüseyin Coşkun Aydın haricindeki hiçbir belediye başkanı basınla muhatap dahi olmamıştır.  Ancak olumsuz bir haberleri çıktığı zaman 20 aydır tanışmadıkları basın mensubunu telefonla aramasını biliyorlar.

***

Bu durum şehirle alakalı ne bir istişare yapılabilmesini nede, yapılan icraatlarla ilgili halkın bilgilenmesini sağlamıştır.  Yazımı okuyanların bazıları ismini yazmadığımız belediye başkanlarının “İlan, reklam, abonelik” vermemiştir ondan yazıyorlardır dediklerini duyar gibi oluyorum.

Manşet Gazetesi olarak yıllardır hakkaniyetle ve sadece halkın bilgilenmesi için yürüdüğümüz bu yolda hiçbir zaman para ilk planda olmamıştır. Bu köşe yazısının amacı bazı belediye başkanlarının “basından uzak olmak halktan uzak olmaktırı” anlaması, bu bağlamda yanlışlarından bir an önce dönerek basına ve halka gereken değeri vermesidir.  Basına ve halka rağmen siyaset ve yerel yönetim yeryüzünde itibar görmemiştir, yok olup gitmiştir. Yakın tarih bunun örnekleriyle doludur.

***

Seçilenler seçenlerin vekilleridir. Bir vekilin asile nasıl davranması gerektiğini bir ön önce öğrenmeleri gerekir. Öğrenmemekte ısrar ederlerse bir sonraki döneme o koltuğu bir daha göremeyecekleri şüphe götürmez bir gerçektir. İşin özü, siz basına ne kadar değer verirseniz basın da size o kadar değer verir. İkili diyalog her zaman önemlidir.