Yazıma gündemde olan bir haberle başlamak istiyorum. Aslında uzun yıllardır bu tür haberler sık sık gündeme geliyor. Enteresandır ki bu haberler hep Amerika dan geliyor. Çocuk saldırganlar okul basıp silahlı saldırıda bulunuyor ve sonuç facia, ölenle yaralananlar bir hayli fazla. Çocuk kelimesi bize hemen bir saflık hissi uyandırır, ondan kötülük beklemezsiniz. Nasıl oluyor da bu çocuklar sanki eğitimli askerler gibi silah kullanıyor, okul basıyor.

 Tarih 24 Mayıs 2021, 18 yaşındaki Salvador Ramos, Uvalde kentindeki Robb İlkokulu'na bir tabanca ve bir AR-15 tüfekle saldırıyor sonuç 21 ölü, 19 u çocuk. Henüz 18 yaşında evden çıkarken babaannesini yaralıyor, okul yakınında kaza yapıyor, okulu basıyor ve sonrası dehşet. Anlatırken seri olarak olaylardan sığ bahsediyor tabiki basın, başka türlü de yapamaz. Basına konuşan Teksas Halk Güvenliği Departmanından Christopher  Olivarez, 18 yaşındaki saldırgan Salvador Ramos’un kendini 4. sınıf öğrencilerinin bulunduğu bir sınıfa kapatarak, önüne çıkan herkesi acımasızca vurduğunu belirtti.

Yalnız ve sorunlu bir ev hayatı olduğu belirtilen Ramos'un konuşma güçlüğü bulunduğu ve bu nedenle arkadaşları tarafından çocukluğundan beri şiddete maruz kaldığı ifade ediliyor.

Polisin, yaklaşık 25-30 öğrencinin bulunduğu sınıfın camlarını kırarak kendileri ile çatışmaya giren saldırganı etkisiz hale getirdiğini söyleyen Olivarez, hayatını kaybeden 19 öğrenci ve 2 öğretmenin de aynı sınıftan olduğu bilgisini paylaştı.

Güvenlik birimlerinin Ramos'un sosyal medya hesapları üzerine incelemelerinin sürdüğünü Ramos’un saldırı esnasında üzerinde özel polis ekipleri (SWAT) tarafından kullanılan şarjör ve ekstra mühimmat taşıyan taktik bir yelek bulunduğu belirtildi.

Bir insan suç makinesi olarak doğmaz. Salvador aynı okulda okumuş, çocukluğundan beri konuşma güçlüğü çektiği için arkadaş eziyetine maruz kalmış. Haberi okurken bu küçük ama çok etkili detaylara bakıyorum. Öğretmenliğin verdiği hassasiyetle baktığım noktalar elbette farklı. Haberde yazılan polisle, güvenlikle, olaya resmi dairelerin verdiği tepki ve sonuçlarla fazla ilgilenmiyorum. Benim takıldığım 18 yaşında bir çocuğun suç makinesi olmasındaki sebepler. Dedim ya kimse doğarken cani doğmaz. Bazıları yaşadıklarını kaldıramaz, belki olaylar bu noktaya getirir. Salvador Latin kökenli,  Amerika da maalesef teninden milliyetinden dolayı ezilen bir gruba mahsus. Güya demokrasinin bayrağını taşıyan ülke, sadece beyaz ırkı adam yerine koyan ülke, olay böyle sınıf ayrımı yaptığı insanların olduğu bölgede geçtiği için çok da önemsemedi. Basından takip ettiğimiz kadarıyla üstünde çok da durmadı. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir meselesi.

      Ramos sorunlu bir ev hayatı yaşamış, babaannesi ile yaşıyor, yetkililer anne ve babaya ulaşamıyor.  Haber cümleleri arasına sıkışan bu cümle 21 kişinin yok olan hayatı, yakınlarının mahvoluşunu anlatıyor aslında.  18 yaşına kadar nasıl bir hayat yaşadı ki kendi hayatından vaz geçerken yanında başkalarını da sürükledi. Olay esnasında polis Ramos’u da öldürdü.

Sonuca gelirsek beni endişelendiren kendi ülkemde de artık böyle olaylar duyacağımız.  Daha birkaç gün önce bir ilkokul öğrencisini arkadaşları ölesiye dövmüş hastanelik etmişti. İşitme kaybı yaşıyor. Burası da benim ülkem. Genç kızlar arkadaşını pikniğe diye götürüp suya attı, haberler gündeme düşmeye başladı. Eğitim mi aile mi derseniz ben derim ki bunların yanında bir de toplum suçlu.

Çözülüyoruz, kadim kültürümüzden getirdiğimiz kimliğimizi kaybediyoruz. Aile kavramı başka bir yöne doğru evriliyor. Anne babalar, eğitimde yapılan yanlışlar dahası bunların hızlı bir ivmeyle ilerlemesi geleceğimiz ile ilgili beni endişelendiriyor.  Öğretmen ikinci plana atıldığı, eğitimde sadece ders anlatıcı bir görev tanımına ulaştırıldığı için eğitim yerini sadece akademik öğrenmeye bırakıldığından,  çözülme daha da hızlandı. İlk kaybediş öğretmene saygının bitmesiyle başladı. Biz veliyi eğitime katalım derken aslında bir yanlış anlamayı da kattık. Veli eğitime öğretime katkı sağlamalıydı, öğretmenin müfettişi olmamalıydı. Her an başında tokmakla duran bir zabıta olmamalıydı. Roller bir hayli karışık anlayacağınız. Bununla ilgili yazacaklarım sayfalar dolusu olabilir, ben sadece oturup düşünmeniz için küçük pencereler açtım. Son düzlükte olduğumuzu anlayarak hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Temiz, huzurlu bir toplum için her birimiz sorumluyuz. Sorumluluğumuzu bilmezsek bir gün sıra herkese gelebilir.