Tarihi, kültürü ve son 70 yılda yaşadığı sıra dışı değişimle dikkat çeken Helete (Düzbağ)’nin birçok yönü, bünyesinde yetiştirdiği Ramazan Yumşak’ın çalışmalarıyla ölümsüzleştirildi. Doğduğu topraklar olan Helete’ye aşkla bağlanan ve Helete’nin değerlerinin kaybolmaması amacıyla harekete geçen Ramazan Yumşak, ‘Geçmişten Günümüzü Helete (Düzbağ)’ kitabının baskısını gerçekleştirdi. Helete’nin birçok yönünü baskısını yaptığı kitabında bir araya getiren Yumşak, özellikle Almanya’da yaşayan Heletelilerin çocuklarına ve torunlarına, atalarının kültürünü öğretmeyi hedeflediğini söyledi. Yumşak ayrıca yayımladığı kitabında Türk Edebiyatı’nın klasiklerinden biri olan Yaşar Kemal’in İnce Memed kitabının Heleteli Ufo yani İnce Memed ile sevdiği Iraz’ın aşk hikayesini anlattığını belirtti.

HELETE ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİM GÖSTERDİ”

Yaşadığı göçlerle birlikle Helete’nin büyük bir göçe maruz kaldığını anlatan Yumşak, “Helete, tarihi, kültürü ve son 70 yılda yaşadığı sıra dışı değişimle kayda değer bir belde ve kitabı yazılmayı çoktan hak ediyor. Hatta bir değil, birden çok yönüyle pek çok kitabı yazılmayı hak ediyor. Bir yandan Türkiye’de yaşanan kırsaldan kente göç, diğer yandan Heleti’nin kendi özelinde Anadolu’nun ücra bir bölgesinde başta Almanya olmak üzere yurt dışına verilen çok yoğun ve sıra dışı bir göç. Bu göçler olurken elbette Helete çok yoğun bir değişim gösterdi, adeta uçağın türbülansa girmesi gibi sallanıp duruyor 60-70 yıldır. Bir yandan dünyaya açılmanın getirdiği kültürleşme, aydınlanma, medenileşme diğer yanda göçün getirdiği kasabanın boşalmasına varan ıssızlaşma, terk edilmişlik, kültürün ve değerlerin kayboluşu, sahipsiz kalma duygusu” açıklamalarında bulundu.

HELETE KÜLTÜRÜNÜ ÖLÜMSÜZLEŞTİRMEK İSTEDİM”

Geleneksel kültürün teknolojiyle birlikten tükenmesi nedeniyle Helete’yi ölümsüzleştirmek istediğini ve kitap yazmak için kolları sıvadığını anlatan Yumşak, “Zamanla ve teknolojinin sıra dışı gelişimiyle birlikte toplumun geleneksel kültürü hızla tükeniyor ve değerler kayboluyor. Bu kayboluşa dur deme şansımız yok ama bir şey yapabiliriz. Bu kültür değerlerimizi kayıt altına alabiliriz. Herhangi bir değeri kaydederek yazıya geçirmek o değerin ölmesini önlemek anlamına gelir. Kayda geçirilmiş, kitap olarak basılmış bu kültürel değerlerimiz ve bilgi birikimimiz böylece yazı yoluyla sonraki kuşaklara aktarılmış olur. Bu yüzden Helete ile ilgili tarih, coğrafya, iklim ve somut bilgileri derleyip toparlamak istedim. Şuan da Helete’de yaklaşık beş bin kişi yaşıyor, bu sayı yazları iki katına çıkıyor. Bunun anlamı Helete’nin içinde yaşattığından çok gurbete yolladığı var ekmek davasına. İşte bu gurbettekilerin çocukları, torunları atalarının kültürünü, yaşayışını hiç bilmiyor. Bu kitapta da Helete ile ilgili hemen her alanda bilgilerle, her Heletelinin evinde bulunması gereken bir eser oluşturduk” ifadelerini kullandı.

HELETE BİR AŞKTIR, HER HELETELİ DE HELETE’YE AŞIKTIR”

‘Helete bir aşktır, her Heleteli de Helete’ye aşıktır’ diyen Yumşak, sözlerine şu şekilde devam etti; “Heleteli olmaktan gurur duyar ve onun çıkarları için çalışır. Ben de Heleteli biri olarak Helete için bir şeyler yapmak istedim. Ben öncelikle, ‘Herkes kendi memleketine durumu ölçüsünde hizmet etmeli’ anlayışına inanıyorum. Bu yüzden memleketime bir eser yazarak hizmet etmeliyim dedim ve bu eseri yazmayı karar verdim. Bu alanda uzman olan kişilerle de istişareler yaparak ilk başta eserin planını oluşturdum. Ortaya çıkacak olan eserde Helete ile ilgili hemen her şeyin olması gerekiyordu. Ancak bir kitap her şeyi yazacak kadar geniş olamazdı. Yerin kısıtlı olması nedeniyle hemen her konuya değinmeli ancak bu değinmeyi belli ölçüde tutmalıydım. Aynı zamanda bu eseri alacak kişi Helete hakkında bilgi edinmeli, bu eseri kütüphanesinde kaynak olarak kullanmalı hem de hiç sıkılmadan okumalıydı. Kitabı okuyan bir kişi çocukluğunu, gençliğini, yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını hatırlamalı, ayrıca geçmişine bir yolculuk yapmalıydı. Eser hem bilimsel hem de kültürel olmalıydı. Bu ince noktayı yakalamak adına çok uğraştık. Zira hem bilimsel hem de okunabilir bir kitap oluşturmak çok zor bir iştir, umarım bunu başarmışızdır. Elimizden geldiğince en iyisini yapmaya çalıştığımız bu eserde elbette hatalar da olacaktır.”

BÜTÜN YAZILI KAYITLAR TARANDI”

Eserin oluşturulmasında yardım edenlerin Helete’ye yönelik bir kültür hizmeti yaptıkları bilinciyle çalıştığını dile getiren Ramazan Yumşak, “Bu eserin oluşturulmasında elbette yalnız değildim, tüm bu çalışmalarda kimden yardım istenmişse o kişiler elinden geleni yaptı ve gereken desteği sağladı. Ellerindeki ve belleklerindeki bilgileri paylaştı. Bu insanlar eserin sadece bir okuma kitabı değil, aynı zamanda Helete’ye bir kültür hizmeti olduğunun da çok iyi farkındaydı. Bu eserle örf, adet ve geleneklerimizin kaşıt altına alındığının bilinciydi. Belli konularda bilgi alınırken yazılı kayıtlar tarandı ve gerekli kurumlar da ziyaret edildi. Ancak belgesi olmayan konularda bilirkişilerin bilgisine sunuldu. Ve yazılı olmayan bilgilerin doğrulanması için de birden fazla kişiye müracaat edildi. Helete’de görev yapmış, not tutmuş ve bilgileri belleğinde saklamış insanlarla görüşüldü” ifadelerini kullandı.

HELETELİLERE TEŞEKKÜRLERİMİ BİR BORÇ BİLİYORUM”

Kitabın hayata geçirilmesinde yardımda bulunanlara teşekkür eden Yumşak, “Büyük bir zevkle ve istekle yardımcı olan bu insanları da anmadan geçmeyeceğim. Bu eserin oluşturulmasında başta anneme, babama, eşime ve çocuklarıma maddi ve manevi destekleri için teşekkür ediyorum. Eserin ortaya çıkmasında yardımlarını esirgemeyen ve yer yer belli dokunuşlarla müdahale eden Prof. Dr. Ekrem Arıkoğlu ve Prof. Dr. İbrahim Solak’a çok güzel derlemeleri ve Helete’ye has şiirleri ve derlemeleriyle Bilal Öksüzce’ye, belediye başkanlığı dönemine ve farklı konulardaki bilgiler, belgeler ve fotoğraflar için eski Belediye Başkanı Hayri Uyan’a, özenle çekilmiş fotoğraf için Mustafa Sümen’e, konuların düzenlenmesi ve seçilmesinde Ali Solak’a ile KSÜ’de okutman olan Şaban Sözbilci’ye ve fotoğrafların düzenlenmesinde Enes Solak’a teşekkür ederim. Ayrıca, Kemal Küpelikılıç, Mevlit dayım, Mustafa Amcam, Av. Osman Solak, Salman Danışman, Sabahat ve Fahri Küpelikılıç, Dr. Mehmet Yüzbaşıoğlu, Ağa Hüseyin Küpelikılıç, Ali Sümen, Hüseyin Aydın, Ali Yeşilyurt, Muhittin Cinlibaş, Emrullah Cıvak, İlhan Emerci, Yakup Kararmaz, Ufo’nun torunu Elif Teyze’ye ve Mehmet Kutlucan ile düzenlemede bana yardımcı olan bütün öğrencilerime ve desteklerini esirgemeyen tüm Heletelilere teşekkürlerimi bir borç biliyorum” dedi.

İNCE MEMED HELETE’NİN KAHRAMANIDIR”

Kitabının en dikkat çekici konusunun Türk Edebiyatı’nın klasiklerinden biri olan Yaşar Kemal’in İnce Memed kitabının aslında Heleteli Ufo ile sevdiği Iraz’ın aşk hikayesini anlattığını dile getiren Yumşak, “Usta yazar Yaşar Kemal’in en büyük eseri ve Türk Edebiyatı Klasikleri’nden olan İnce Memed, namı diğer Ufo, Helete’de yaşamış bir kahramandır. Edebiyatımızın baş yapıtlarından biri olan İnce Memed, adlı eserde Yaşar Kemal Heleteli olan Ufo ile onun aşkı Iraz’ın hikayesini kaleme almıştır. Yaşar Kemal bir gün Helete’ye geliyor, bu olayı Adana’da duymuş. Burada bir eşkıya olduğunu, ağaya karşı isyan ettiğini öğrenen İnce Memed, Nurhak’taki Çil Ali ve Çil Osman’a muhalif birisi, ağalığa tam anlamıyla isyan ediyor. Onun kızını kaçırıyor, Yaşar Kemal’de bunu ağalığa isyan olarak görüyor ve güzel bir roman yazıyor. Oradaki mücadelelerini edebi ve güçlü kalemiyle güzel bir hikaye şeklinde yazıyor. Ama şöyle de bir durum var, bizim Helete’deki İnce Memed’in torunları ve kızı bu hikayeyi anlatmıyor. Dedelerinin, babaların böyle bir olayla meşhur olmasını istemiyorlar, hani eski insanlar televizyona çıkmayı sevmezler. Onlar da kötü bir şey olarak algılıyor. Acaba bunlar hakkımızda ne yazacak, neler anlatacak diyorlar. Ama Yaşar Kemal’de hikaye buradaysa yarısı da Nurhak’dadır diyor ve Nurhak’a gidiyor. Nurhak’da Yaşar Kemal’e bu hikayeyi anlatıyorlar. Yaşar Kemal’de bu hikayeyi kafasına yazıyor ve oradan sonra Adana’da Çukurova’nın bir kahramanı olarak kaleme alıyor” ifadelerini kullandı.

AĞA, UFO’YU ÖLDÜRTTÜ, KIZINA İŞKENCE YAPTI”

Çil Osman’ın ağaya karşı gelenen cezasının ölüm olduğunu söylemesi üzerine İnce Memed’i öldürttüğünü, kızı Iraz’ı da atının arkasına bağlayıp Nurhak’a kadar yürüttüğünü belirterek, “Aslında Nurhak’lılar İnce Memed’den korkuyorlar, çünkü Nurhak’ı haraca bağlamış. Aslında sadece Nurhak’ı haraca bağlamamış. Bu arada İnce Memed’in lakabı da Ufo’dur. Çil Osman daha sonra ağaya karşı gelenin cezası budur diye Ufo’nun kafasını kestiriyor, bunu da köy köy gezdiriyor. Ufo’nun şuan ki mezarı Şahan denilen bir dağda duruyor halen. Ağa, Ufo’nun ilk karısı Ayşe’yi Helete’ye babasının evine göndermiş. Kızını da götürmek istemiş ama Iraz gitmek istememiş. Iraz sevdiği adamı vuran babasını reddetmiş ve herkesin içinde babasının yüzüne tükürmüştür. Buna çok kızan ağa kızını atının arkasına bağlayıp Nurhak’a kadar yürütmüştür. Ufo’nun ölümüne ve Iraz’a yapılan işkencelere içerleyen halk ağıtlar ve türküler yakmıştır” şeklinde konuştu.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz