Bazı insanlar uykusuzluktan epeyce bir insanda uyumaktan şikâyet etmektedir. Bunlardan biri olan Sait Faik Abasıyanık bir eserinde şöyle söylemiş: "Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım."

Gerçekten okuyunca “derin uykudan” uyanılıyor mu çok da emin değilim. Şöyle ki bir yaşam şekli olarak akademisyenliği tercih ettiğimden toplumun en eğitimli/okumuş kesimi ile sürekli irtibatlıyım. Bu katmandakilerin -en azından bir kısmının- bilinç düzeyi insana hafakanlar basmasına neden oluyor.

Uyumaktan dertli bir diğer insan Nil Karaibrahimgil. O’da “Uyan Anne, Uyan Baba” diye bir şarkı yazmış.  İklim krizine karşı farkındalığı artırmak için “Uyan Anne, Uyan Baba” şarkısını yazan ve seslendiren Nil Karaibrahimgil, “Bu şarkıyı 2050 yılında çocukların elma bulamayacağını duyduğum gün yazdım” diyor. “Dünyanın kirli oyununa çocuklarınızı teslim etmeyin” diye seslenmekte. Ve “Uyan anne! Uyan baba! Sadece senin değil dünya/Ya baharlar gelmezse kışların arkasından?” demekte.

Devlet baba

Uymaktan dertli bir diğer insan ise Bedirhan Gökçe. O'da şöyle seslenmekte:

Baba, babam neredesin/ Neredesiniz babalar/ Babalar uyanın, uyanın babalar/O sigara dumanında yetimler büyümesin artık/Başka çocuklar yetim büyümesin artık.

Çocukların yetim büyümesi için babaların zehirlenmemesi lazım. Yoksa çocuklar sahipsiz, ilgisiz yetim kalıyor.

Babanın `Koruyucu, kollayıcı` özelliği halk ağzında devlete atfedilerek “devlet baba” deyimi geliştirilmiştir. Bu söz `koruyucu, kollayıcı` anlamında ki devleti anlatmakta. Unutmamalı ki Doğu kültürlerinden devlete kutsal bir gözle bakılır. Onun zehirlenmemesi, sağlığının yerinde olması önemlidir. İçerisine mikroplar girip kanında dolaşması enfeksiyona (ceberut) neden olabilir. Ceberutluk ise tebaa için iyi bir hal değildir.

Bu çağrılara göre uyumak kötü ise uyanmanın bir yöntemi var mı?

Yöntem

Uyanma üzerine kafa yoran Psk. C. Gümüş de U.Y.A.N. diyenlerde. Ona göre uyanmak için 4 aşama var: 1-Uyanık Ol, 2-Yazarak düşün, 3-Aksiyona geç ve 4-Ne Olduğunu Takip Et.

Bu yöntem özetle şu şekilde: İlk olarak bazı işaretleri fark etmelisin. Bu işaretler sana bir şeyler üzerinde düşünmen gerektiğini göstermektedir. Daha sonra, mesele yazılı olarak analiz edilmelidir. Bu analizlerin sonrasında iki durum iki seçenek vardır: Aklına gelen düşünceler doğru değildir ve bunları güncellemen gerekiyordur. Yada bu düşünceler doğrudur bir soruna işaret ediyordur. Bu durumda o sorunu çözmeye yönelik aksiyona geçmen gerekir. Yani bir şeylerin değişmesi için harekete geçmelisin. Sonunda yaptıklarını geri bildirim olarak değerlendirmelisin.

Bu yöntem hafif uyku sorunları olanlar için etkili olabilir. Ya sorun derinse! Ya da çok derin bir uyku hali varsa!

Uyumak

Yeni yılda yeni bir başlangıç üzerine bir yazı yazmayı planladığımda internette “uyan” başlıklı yukarıda aktardığım ilgimi çeken bilgilere ulaştım. Yazımda bunlardan yararlanarak düşüncelerimi yukarda paylaştım.

Burada uyumaktan kast biyolojik uykudan farklı bir anlamda kullanılıyor.

Nedir bu uyumak?

Mecazi anlamda uyumak çevresindeki olayları fark etmemek veya görmemek anlamındadır. Uyumak işlem görmemek, durgun kalmak durumudur. Olanların bilincine olmamaktır.  Uyumakta düşük farkındalık ve eylemsizlik vardır.

Uyumanın tersi ise uyanmaktır. Uyanmak, gerçekleri anlamak, kavrar duruma gelmek, bilgisizlikten kurtulmaktır (TDK).

Uyanmak bazıları da uykusuzluğa neden olabilir. Bir başka yazıda uykusu kaçanların durumunu irdeleyelim.

Son söz: Uyanmak korkulu rüyadan daha iyidir.