Bir kere akıllı olmak lazım, daha yakın zamanda Doğu Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde yüze yakın can kaybı yaşandı, evler, köprüler yıkıldı, araçlar sel sularına kapıldı, işyerleri zarar gördü, insanlar sıkıntılı günler geçirdiler, kaldı ki sel geldiğinde ne kütük dinler, ne araç, ne bina…

Gördük işte, kağıt gibi yırtılıverdi hepsi.  Kala kala bir gariban müteahhit suçlu bulundu, o da darağacına çekildi! Sanki o evlere ruhsat veren, yapı denetim firmalarının, onay veren mühendislerin, mimarlar odasının suçu yok! Gariban bir müteahhit günah keçisi ilan edildi, mesele kapandı gitti.

Bu kadar basit mi, basit!

*

Geçenlerde de yazdım köşe yazımda, ‘Küçük pastadan büyük pay çıkmaz!’ diye. Ama anlamadınız, anladıysanız da kulağınızın üzerine yattınız,  duymazdan geldiniz.

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde, haberlerde gördünüz, dinlediniz, sel,  kütükleri bile önüne kattı, birçok can kaybının yaşanmasında ana unsur oluverdi. Demek ki sel geldiğinde, önünde durabilmek mümkün olamıyor. Kütük de olsa.

Gerçi Maraş’ta kütük çok ya, neyse…

*

Demem şu ki, kendini olduğundan fazla gösterme çabası içinde olan siyaset budalası insanlar var aramızda. Partisi dâhil, kendisinin eti ne budu ne, ona bakmadan, sanki yarın seçim olsa iktidar olacakmış gibi, bir havalarda, bir çalımlarda seyrediyorlar.

Bir üye kaydı yaptık diye neredeyse milli bayram ilan edecekler, o tarihi milat kabul edip, çok büyük iş başarmışlar, partileri iktidara yürüyormuş havası da vererek, Ankara’ya ‘bakın üye kaydı yaptık,  yapıyoruz, bizi yatıyor sanmayın, çalışıyoruz, sahadayız’ demeye getiriyorlar. Ankara da yiyor!

Sanki Ankara büyük fotoğrafı görmüyor, sanki gözlerine mil çektirdi, sanki görmemeleri için gözlerine perde çektirdiler.

Ne bilsinler ki, essahtan bir şey yapıyorlar zannediyor. Oysa hepsi hepsi osuruk’tan teyyare, selam söyle o yâre!

(binlerce kez özür dilerim)

*

Selin önünden kütük kapmak mantığı ile bölgeye, seçmene, Ankara’ya nüfuz etmeye ve rol kapmaya çalışmayı herkes görüyor. Kim başrolde, kim figüran biliyorlar. Kendi kendinizi kandırmayın!

Oğlak keserseniz bayramda seyranda, dağıtacağınız pay 2 olur, veya 3 olur. 4’ü, 5’i, 6’yı zorlarsanız, kendinize bir şey kalmaz.

Ama dana keserseniz, dağıtacağınız pay 8 de olur, 9 da, çok istiyorsanız 10 da olur. Ne kestiğinize bağlı.

Ama sen, hem pasta küçük olsun, ama en büyük payı ben kapayım, ben yiyeyim diyorsan, kusura bakma, sana başka bir şey yedirirler, haberin bile olmaz!