Geçtiğimiz yıllarda trafik sigortalarının yüksek maliyetinden ötürü yaşanan sıkıntılar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın duruma müdahale etmesiyle birlikte rafa kalktı. 2019 yılı için trafik sigortalarına zam yapılmayacağı ile ilgili sigorta firmalarına gönderdiği yazı sonrası sektörde rahat bir nefes aldı. Gelinen durumla alakalı açıklamalarda bulunan Sigorta Acentecisi Gökçer Alaybeyoğlu, “Devlet bir risk havuzu oluşturdu. Özellikle bu konu ticari araçlarda oldu. Yani kesilen poliçelerden oluşan hasarları bu ticari araçlarda kesilen poliçelerin riskini havuza dâhil ettiler. Buradan çıkan tazminatları, hasarları şirketlere pay etme yoluyla bir risk dağılımı oluşturdukları için tekrar poliçeler kesilebilir hale geldi. Primlerde aylıkta bir artış sabitlendi. Bu artışlar sabit olarak her ay uygulanıyor. Şu an stabil bir şekilde tavan fiyat uygulamasına aylık sabit belirlenen oranlarca artırımlar yapılarak devam ediyor. Herhangi bir belirsizlikte kalmadı” ifadelerini kullandı.

“SÜREÇ BELLİ BİR SİSTEME BAĞLANDI”
Sürecin belli bir sisteme bağlandığına dikkat çeken Alaybeyoğlu, “Şu anda süreç belli bir sisteme bağlandı. 2 yıl kadar önce devletin müdahalesi sonucunda aşırı yüksek serbest tarifenin getirdiği fiyatların rekabet vardı. Fakat devlet bir yasa çıkarttı. Nedir bu? Trafik sigortası malum karşıya verilen zararı ödeyen bir teminat türü. Fakat sigortalı aracın içerisindeki ölen tazminatları ödemiyordu. Çıkan yasada araç içerisinde ölenlere de bu teminat kapsamı eklendi. Bu ekleme gelecek dönemi kapsamından daha öte bir şey yapıldı ve geçmiş 10 yılı da kapsayan bir teminat çıktı. Bu tabii sigorta şirketlerinin mali olarak sıkıntıya soktu. Hesapta olmayan uygulama çıktı ortaya. Bunun akabinde fiyatlar anormal bir şekilde artmaya başladı. Çünkü öngörülemeyen tazminatlar çıkmaya başladı. Avukatlar özellikle bu işe yoğunlaştı. Açılan davalar tekerrür olarak tekrar tekrar açılarak devamlı aynı dosya üzerinden tazminatlar alındı. Sektöre çok büyük bir yük getirdi. Akabinde sigorta şirketleri o dönemde bu duruma tepki gösterdi” şeklinde konuştu.

HASARSIZLIĞI KORUMAK LEHE OLUR”
Hasarsızlığı korumanın lehe sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Alaybeyoğlu, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Devlet sigortalardaki aşırı artışlardan dolayı bu kez tavan fiyat belirleme usulüne gitti. Bunu da yapınca şirketler poliçe kesmemeye başladı. Maliyetin üzerinde tazminatlar ortaya çıktı. Bir kaos oldu. Birkaç ay anlaşmazlıklar oldu. Poliçeler kesilemedi. Daha sonra devlet bir risk havuzu oluşturdu. Özellikle bu konu ticari araçlarda oldu. Yani kesilen poliçelerden oluşan hasarları bu ticari araçlarda kesilen poliçelerin riskini havuza dâhil ettiler. Buradan çıkan tazminatları, hasarları şirketlere pay etme yoluyla bir risk dağılımı oluşturdukları için tekrar poliçeler kesilebilir hale geldi. Primlerde aylıkta bir artış sabitlendi. Bu artışlar sabit olarak her ay uygulanıyor. Şu an stabil bir şekilde tavan fiyat uygulamasına aylık sabit belirlenen oranlarca artırımlar yapılarak devam ediyor. Herhangi bir belirsizlikte kalmadı. Aslında ağır vasıtalarda fiyatlar yine yüksek. Özetleyecek olursak hasarsız olmak ile hasarlı olmak arasında çok büyük farklar var. Hasarsızlığı korumak sigortalıların biraz daha bu konuda dikkat etmeleri lehlerine olur.”

“SÜRÜCÜLERİN KAZALARDA MESUL OLMASI GEREKİYOR”
Alaybeyoğlu, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Araçlar kendi kendine gitmiyor. Araçların sürücüleri var. Yapılan kazalarda özellikle ticari araçlarda şirket araçlarında yapılan kazaların sürücünün kimliğine veya ehliyetine işlenmesi, bundan mesul olması gerekiyor. Bu durum biraz daha rahatlatacaktır diye düşünüyorum. Çünkü sürücüler şirket araçlarıyla kaza yaparsa bu sıkıntı şirketlere yansıyor. Burada sürücünün biraz daha rahat davranmasını engelleyecek uygulamanın olması lazım.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz