26 yaş ile nüfus yaş ortalaması en genç olan ülkelerden biriyiz ve bu Türkiye’nin en büyük avantajlarından birisidir. Gelişmiş ülkeler tüketmeyen yaşlı nüfusla, çoğalma problemiyle ve cansız iç taleple uğraşırken, bizim böyle bir derdimiz yok.

***

Bununla birlikte bu avantajımızı ne kadar kullanabildiğimizi sorgulamamız gerekiyor. Her gün bir yenisi açılan özel okullarımız, özel üniversitelerimiz olsa da ne okuyan ne de çalışan 15-24 yaş arası nüfusun sayısı 2019 Temmuz itibariyle tam olarak 3 milyon 425 bin kişi. Üstelik bu sayı geçtiğimiz yıl aynı döneme göre 200 bin kişi daha fazla. Yani işsiz güçsüz genç sayısı artış eğiliminde.

***

Bir diğer problem ise gençlerde yaşanan işsizlik oranı. Geçen yıl Temmuz’da %19,9 iken 2019 Temmuz’da oran %27,10’a ulaşmış. Çalışma ve katma değer üretme çağındaki gençlerimizin tam olarak 1 milyon 508 bini işsiz.

Problemin bir çok kaynağı var. Yaşlanan personeli emekliye ayırıp yerine gençleri yerleştirememek sorunlardan birisi. Bir diğeri ise ülkemizde yatırımların gerilemesi ve gençlerimizin girişimcilik faaliyetlerinde çok geri kalması.

***

Gençlerin işsizliğine sebep olan en önemli unsur ülke ekonomisinde yaşanan olumsuzluklardır. Defalarca mülakata gidip olumlu sonuç alamamak, başarılı bir girişim fikrine sahip olup mevcut ekonomik koşullarda cesaret edememek, finansal imkanların yetersiz olması, bürokratik zorluklar, yüksek vergiler gibi bir çok sebep gençlerimizin işsiz kalmasına sebep oluyor.

***

Aşağıdaki tabloda gençlerin mutluluk endeksinin ülkenin ekonomik büyümesine göre nasıl şekil aldığını görebilirsiniz (Kaynak: TÜİK):

  

Peki ne yapmalyız da bu gençleri istihdama kazandırmalıyız?

Öncelikle ülke ekonomisinin bir düzlüğe çıkması lazım. Yatırımların hızlanması ve yeni iş sahalarının açılması gerekiyor. Buna ilaveten mevcut şirketlerin yedekleme mekanizmasını tam olarak işleterek, yaşlanmış ve belli bir kıdemi doldurmuş personelinin yerine gençlere fırsat verip yaş ortalamalarını düşürmesi ve işleri gençlere aktarması oldukça önemlidir.

***

Ayrıca gençlerin teknoloji sektörüne yönlendirilmesi gerekiyor. Endüstride teknoloji kullanımının yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Sadece endüstri değil, finans, eğitim, sağlık, savunma sanayii gibi bir çok sektörde teknoloji eskiye göre daha çok önemli hale geldi. Aşağıdaki tabloda da görüldüğü üzere dünyanın en büyük global şirketlerinin faaliyet gösterdiği sektörler teknoloji sektörüne doğru hızla evrilmiş durumda. Eğitim sistemimizin teknoloji üretmeye yönelik reforme edilmesi, gençlerin teknoloji alanında istihdam edilmesi veya teknoloji sektöründe girişim yapabilmesi özendirilmelidir. Belki uzun yıllar alacak ama bir yerden başlamak gerekiyor. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.