Dünyada 3 milyon 700 bine yakın kişiye bulaşmasının yanı sıra 260 binden fazla kişinin ölümüne sebep olan yeni tip koronavirüs (COVİD-19) salgını, Türkiye’de de 3 bin 584 kişinin hayatına mal oldu. Sağlıktan ekonomiye, siyasetten eğitime, sosyal hayattan birçok alana dünyanın dengesini alt üst eden koronavirüs, hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Virüs salgını özellikle ülkelerin ekonomisine balta vururken, virüsün etkilerinin yanı sıra Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen dış güçler geçmişte olduğu gibi bugün de yaptıkları işlemlerle ekonomiye saldırıyor. Dün geceden bu yana harekete geçen Londra merkezli bazı finansal kuruluşlar, ellerinde olmayan Türk lirası ile hızlı bir şekilde ve yüksek miktarda döviz almaya kalkarak, Türk lirasına değer kaybettirmeye yönelik manipülatif ataklarına devam ediyor. Öte yandan Türk halkının en büyük yatırım aracı olarak bilinen altında da yükselişler devam ediyor. Hem altın hem de dolarda yaşanan hareketliliği Kahramanmaraş’ın kuyumculuk sektöründe önemli firmalarından biri olan Sular Kuyumculuk’dan Mehmet Han Sular gazetemize değerlendirdi. Geçmişte olduğu gibi Türk ekonomisinin saldırı altında olduğunu kaydeden Sular, “Sadece Londra ya da İngiltere olarak düşünmemek lazım. Dünyanın her yerinden Türkiye’ye saldırı var” dedi.
“ALTIN REKORLARA DOĞRU GİDİYOR VE DAHA DA GİDECEK”
Altının tırmanışının devam etmesine rağmen hala yatırım için en güvenilir liman olduğunu belirten Mehmet Han Sular, altının rekora doğru gittiğini belirterek, “1950 yılında kurulan Sular Kuyumculuk, Kahramanmaraş’ta sektörün en öncü ve ilk kuruluşlarından biridir. Bölgenin de en büyük mağazasıdır Sular Kuyumculuk. Bu doğrultuda halkımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Dünyada çalkantılar olmaya devam edecek ve devam ettikçe de altın her zaman için talep görecek. Bugün emtia olarak baktığımız zaman gümüş, bakır, demir gibi emtialar petrol de olsa nitekim saldırıya uğrayabiliyor ve düşme yaşayabiliyor. Altın, tüketicinin, yatırımcının her zaman gözdesi. Bugün doları olan altına dönebiliyor, EURO’su olan altına dönebiliyor, TL’si olan altına dönebiliyor. Altın rekorlara doğru gidiyor ve daha da gidecek diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“ALTIN FİYATLARININ DÜŞÜK OLMASI HERKESİN AVANTAJINA”
Altın fiyatlarının düşük olmasının herkes için avantajlı olduğunu dile getiren Sular, “Altının düşük olması herkes için avantajlı, neden derseniz alım gücüyle avantajlı oluyor. Biraz daha teknik bir konu ama bu altın düşecek. Sonuçta bu altın bir madenden çıkıyor, o madenin yıllık rezervi 100 ton diyelim. Şuan da altın bin TL olursa kim alabililir, kimse almaz. Maden ne iş yapar, iş yapamaz. Benden pay tutun, örneğin bu dükkanda sermaye var, altının gramı bin TL olsun, ben iş yapmadıktan sonra bunun bir önemi var mı? 2022, 2023 onsunu 1200-1300’ler görüyorlar. Altını TL’ye vurduğunda 400 TL’yi bulabilir ama dünya bazında altının derecesini ölçen birim onstur” şeklinde konuştu.
“DÜNYANIN HER YERİNDEN TÜRKİYE’YE SALDIRI VAR”
Londra merkezli bazı finansal kuruluşların ellerinde olmayan Türk lirası ile hızlı bir şekilde ve yüksek miktarda döviz almaya kalkarak, Türk lirasına değer kaybettirmeye yönelik manipülatif ataklarını değerlendiren Sular, “Geçtiğimiz gün ekonomiye yurt dışından döviz baskısı olduğunu gördük. Bunu 2016’da da gördük, darbe sırasında da gördük, hükümet seçiminin olduğu gün de gördük. Seçim sabahı gecenin saat 4’ünde Londra merkezli siyonist Yahudi’ler ülkeye baskı yaptılar. Ne baskısı derseniz döviz baskısı. Ellerinde olmayan TL ile döviz almaya çalıştılar. Bunu yine yapıyorlar. Bunda da gecelik faizler, repolar binlere kadar çıktı. Merkez Bankası’nın kararlılığı ve tutumu bu zararları bir nebze itebildi ama her yerden bir saldırı vardı. Sadece bir Londra olarak, İngiltere olarak düşünmemek lazım. Dünyanın her yerinden Türkiye’ye saldırı var. Dün gece S&P 500’ün kredi notu açıklaması, Çin’in yaptıkları, o keza Amerika’nın yani İMF’in SWAP Anlaşması vermeyecek ama Maliye Bakanı Berat Albayrak 15 ülkeyle SWAP anlaşması yapılacağını söylüyor. Ülkelerin Türkiye Merkez Bankası’na karşı tutumu ve döviz endeksinin, dolar endeksinde 100 üzeri puanlarda gitmesi ve iç piyasada da güven kaybı oluşturuyor. Halk da tabi ki TL’sini elinden çıkartıyor, dolara dönüyor. Şuan talep var, talep olan ürüne değer artar, talep olmasa doların fiyatı 6,5-7’leri görür. Kısa vadede yeni yükselmeler olacak ama tabi ki bunlara ciddi anlamda dikkat etmek lazım. Doların tekrar yapılacak hamlelerle düşüceğine inanıyorum” dedi.
“TÜRKİYE SAĞLAM DURDUĞU SÜRECE BU SIKINTIYI DA ATLATIR”
Koronavirüs sebebiyle yapılan algı operasyonlarıyla dış güçlerin ekonomide dalgalanma yaptıklarını da vurgulayan Sular, “Gelecekte güzel günler var ama bu krizi 2020 yılının değil, 2021 yılının son çeyreğinde anca atlatırız. Uzun vadeli bir sıkıntı var. Tabi bu sıkıntı tüm dünyada var. Artık para savaşları değil, bir de bunun harici şekilde dönüşümü olacak. 2’inci, 3’üncü dalgaları olacak. Düşünsenenize sigaradan bir günde binlerce kişi ölüyor, kimsenin ruhu duymuyor, koronavirüsten toplamda 230 bin kişi ölmüş, dünya bir anda ayaklanıyor. Aslında hastalık salgın ama bunun bu kadar tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. Algı yönetimiyle devletin parasını boşalttılar. Ben sana nasıl zarar verebilirim. Mahallede arkadaş bu PKK’lı desem, 100 tane de yaltakcım olsa, 40’ıncı gün emin ol sen PKK’lı olursun, yani adın öyle geçer. Koronavirüste de çok güzel bir şekilde algı yönettiler, insanlara ölüm korkusunu verdiler. Bugün S&P 500’de yer alan zenginlerden bile hayatını kaybeden insanlar var, korkusundan, psikolojisi bozulduğundan ölen insanlar var. Allah’ın izniyle Türkiye sağlam durduğu sürece bu sıkıntıyı da atlatırız” ifadelerini kullandı.
KUR MANİPÜLASYONU YAPANLAR ENGELLENECEK
Öte yandan Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre Londra merkezli bazı finansal kuruluşlarının ellerinde para olmadan talep oluşturup döviz manipülasyonu yaptığını belirten bir bankacılık sektörü yetkilisi, "Londra kaynaklı bu bankalara Türk bankaları ile döviz işlemi yapma yasağı getirilecek. Böylece, kur manipülasyonu yapamayacaklar." dedi.
Birkaç gündür yabancıların Türk bankalarından döviz aldıklarını ancak alınan döviz karşılığında ödenmesi gereken Türk lirasını ödemediklerini kaydeden yetkili, "Anlaşılan o ki ellerinde para olmadan döviz talebi oluşturup döviz manipülasyonu yapıyorlar. Londra kaynaklı bu bankalara Türk bankaları ile döviz işlemi yapma yasağı getirilecek. Böylece, kur manipülasyonu yapamayacaklar." ifadelerini kullandı.
Söz konusu kuruluşlar, geçen yılın mart ayında da dolar işlemlerinde temerrüde düşmüştü.
Yerel seçimlerin hemen öncesinde ellerinde TL olmadan yüklü miktarda dolar alan bu kuruluşlar, Türk lirası bulamadıkları için Türk bankalarına ödeme yapamamıştı. Temerrüde düşen bankalar Londra piyasasında yüzde 1000'i aşan faizlerle Türk lirası bulmaya çalışmışlardı.
(Haber: Ahmet Güneçıkan)
