Finans Uzmanı Mehmet Ertürkmen, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, (TCMB) Para Politikası Kurulu Aralık ayı faiz kararını ve asgari ücreti değerlendirdi. Enflasyonla mücadelenin temel kuralının sıkı para politikası uygulamak olduğunu belirten Ertürkmen, yaşanan faiz indirimleri sonrası TL kredilerde yüzde 34 artış olduğu, ancak bu kredilerin döviz mevduat hesaplarına gittiğini söyledi. Son 3 ayda yüzde 110 oranında devalüasyon yaşadıklarını dile getiren Ertürkmen, “Asgari ücret piyasada öngörülenden fazla açıklandı. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. Türkiye son 3 aydır ekonomi politikasında bir dönüşüm gerçekleştirdi. Düşük faiz, yüksek kur politikasıyla ihracatı artırıp ithalatı azaltarak cari fazlalığı sağlamak ve kuru dizginleyip enflasyonu kontrol altına almak. 3 aydır bu politikaya geçildikten sonra yüzde 110 devalüasyon yaşadık. 8 lira olan dolar şu anda 17 lira. İhracatımız artırıyoruz ama ihraç ettiğimiz ürünlerin üretimi için gerekli hammaddenin yüzde 90’ı ithal olduğu için ithalatta artıyor. Aradaki makas kapanmıyor. Yaşanan kur artışının ekonomiye verdiği hasar daha fazla boyutta. Dolayısıyla enflasyonla mücadelenin temel kuralı sıkı para politikası uygulamaktır” şeklinde konuştu.

“KREDİLERLE SAĞLANAN ARTIŞ MEVDUATA GİTTİ”
Ertürkmen, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Faizleri enflasyonun üzerinde uygulayarak harcamayı kısmak, insanları tasarrufa yöneltmek, bunun birlikte enflasyonu dizginlemek. Ama şu andaki politikada düşük faizle piyasayı fonlayarak aslında düşük faize verilen paralarla insanlar dövize yatırdı. Şu anda mevduatta 268 milyar dolar para var. Kredilerle sağlanan artış aslında dövize gitmiş.

“KURUN ARTMASI BORÇ YÜKÜNÜ ARTIRDI”
Hazine müsteşarlığının sitesine girdiğiniz zaman 450 milyar dolar Türkiye’nin dış borcu var. Eylül ayı başında usd kurunu 8 liradan baz alırsak son üç ayda yaşanan 9 TL kur artışı nedeniyle 4 trilyon TL devletin ve özel şirketlerin dış borcunun TL karşılığı arttı  Kurun artması ile birlikte borç yükü de arttı. 2022 bütçesinin büyüklüğü 1.7 trilyon TL. Yani bizim 2022 bütçemizin tam 2 katından daha fazlasını biz 3 ayda yaşadığımız kur artışı nedeniyle yurt dışına transfer edeceğiz. Bu borcun 190 milyar doları 1 yıl içinde ödenecek.

“ÖNGÖRÜLEN VERGİLER TAHSİL EDİLEMEYEBİLİR”
Asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmayacak. Yılda 20 milyar TL devlet asgari ücret üzerinden vergi alıyordu. Şimdi ondan feragat etti. Devlet buradan yaptığı fedakârlıkla açığı daha da büyüttü. 2022 bütçesinde öngörülen vergi gelir tahsilatı 1 trilyon 250 milyar. Ancak TCMB verilerine göre firmaların Eylül sonu itibariyle 223 milyar dolar yabancı para pozisyon açığı var. Dolayısıyla son üç ayda özel sektör firmalarının borcu 2 trilyon TL arttı. Bu firmalar bunu zarar yazacak. Varlıkları var ama borcu da var. İkisinin arasındaki fark negatif yönde 223 milyar dolar. Dolayısıyla bu firmalar kar açıklayamayacak ve öngörülen vergilerde tahsil edilemeyecek.”

FAİZ İNDİRİMİ PİYASAYA YANSIMADI

Merkez Bankasının faiz indirimi bankaların kredi faizlerine yansımadı. Aksine belirsizlik ve piyasa riskinin artması ile birlikte kredi faizlerinde artış görüldü. Ayrıca özellikle kamu bankaları kredi fiyatlamasını TÜFE’ye endeksli yapmaya başladı. Firmaların krediye ulaşması zorlaştı ve kredi maliyetleri arttı. Yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle ticaret ve üretim hızı yavaşlamaya başladığı gözlenmektedir.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz