Ekonomik değeri en yüksek tarımsal ürünlerden biri olan zeytin ve ondan üretilen zeytinyağının üretimi noktasında Türkiye dünyada ilk beş ülke arasında bulunmasına rağmen, sektörde yaşanan kalite, pazarlama ve üretim teknolojileri gibi sorunlar nedeniyle uluslararası piyasada hak ettiği konumda yer almıyor. Zeytincilik sektöründe varlığını göstermek amacıyla birçok çalışmaların yapıldığı Türkiye’de, coğrafi konum ve sahip olduğu iklimin de avantajlarıyla emin adımlarla güçlü bir şekilde ilerliyor. Türkiye’de olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da zeytin yetiştiriciliğine verilen önem son yıllarda artıyor. TÜİK verilerine göre Kahramanmaraş’ta kayıtlı olan yaklaşık 3 milyon ağaç tam verim çağında bulunurken, geri kalanı ise genç ağaçlardan oluşuyor. Kahramanmaraş’ın zeytin üretim potansiyelinin geliştirilmesi, zeytinin işlenmesiyle meydana gelen zeytinyağından kaynaklı katma değerin kent ekonomisine kazandırılması ve markalaştırılması noktasında ise gerek resmi kurumların gerekse de şahısların çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda girişimci Abdurrahim Kırkgeçit tarafından Tarım Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Destekleri kapsamında yüzde 50’si hibe olarak kurulan Naksa Zeytinyağı Fabrikası, zeytinyağı sektöründe hem kent halkına hem de çiftçilere hizmet vermeye devam ediyor. Yaklaşık iki yılı aşkın süredir sektörde yaptığı atılımla önemli bir konuma gelen Naksa Zeytinyağı Fabrikası, zeytinin tarladan başladığı yolculuğun son halkası oluyor. Naksa Zeytinyağı Fabrikası’nın çalışmalarını ve Kahramanmaraş’ta ki zeytin ve zeytinyağı noktasındaki son durumu işletmeci Abdurrahim Kırkgeçit gazetemize değerlendirdi.

“TESİSİMİZ 60 TON ZEYTİN İŞLEME KAPASİTESİNE SAHİP”

Naksa Zeytinyağı İşletmesi’ni yüzde 50 hibe desteğiyle kurduklarını anlatan Kırkgeçit, “2017 yılında Naksa Zeytinyağı İşletmesi’ni kurduk. İşletmemizi Tarım Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Destekleri’nden yüzde 50 hibe olarak kurduk. İşletmemiz günlük 60 ton zeytin işleme kapasitesine sahiptir. Bizim zeytinle ilk temasımız 2011 yılında oldu. Bizim kendi arazilerimize diktiğimiz zeytinlerle oldu. Tabi o dönemde devletimizin de zeytinle alakalı çok güzel destekleri vardı, fidenin maliyetinin yüzde 50’sini devlet karşılıyordu. Biz de o ara arazilerimizin rakımı ve konumu itibariyle zeytine uygun olması sebebiyle zeytin diktik. Yaklaşık 15-20 dönüme yakın bir zeytinlik kurduk, böylelikle zeytinle ilk temasımız başlamış oldu. Tabi zeytinin şöyle bir güzelliği var, zeytin çok fazla bakıma ihtiyacı olan bir ağaç türü değildir. Bakımı oldukça kolay, zaten de şuan zeytinle alakası olan olmayan herkes zeytin dikimi yapıyor. Bu da aslında iyi bir şey, şehrimiz ve ülkemiz açısından” dedi.

“İKİ YILDIR SEKTÖRÜMÜZE HİZMET VERİYORUZ”

Naksa Zeytinyağı İşletmesi’nin kuruluşunu anlatan Kırkgeçit, “2011 yılında zeytinlerimizi diktik, daha sonra 2013-2014 yıllarında yavaş yavaş mahsul almaya başlayınca diğer firmalarda yağları çektirdik. Tabi orada kendi mahsulümüzün yağını yiyince ayrı bir haz ve keyif yaşadık. Sonrasında ise biz bununla alakalı bir çalışma yapalım diye düşündük. 2014 yılından beri zeytinyağı, zeytinyağcılığı, işletmecilik ve nakliye gibi şeyler nasıl yapılır diye kulaktan duyma bilgiler edindik. İzmir’de her yıl Zeytin ve Zeytinyağı Teknoloji Fuarı düzenleniyor, oraya gittik bilgilenmek amacıyla. Orada bu sistemin en son teknolojisini görmüş olduk, tabi düşüncemiz günlük beş tonluk bir makina alsak yeter diyorduk. Oraya gidince anladık ki günlük beş ton çok düşük bir kapasite. Fuardan çıktığımızda günlük 40 ton kapasitesine çıktı düşüncelerimiz. En son ise bir firma ile görüştük, bu firmayla anlaştık. Devlet desteklerini de zaten duyuyorduk, Tarım Bakanlığı bir çağrıya çıktı, çıktığı çağrıda da biz projemizi hazırladık, kuruma sunduk. Kurum da projemizi onayladı, ardından makinemizi devlet desteğinden yüzde 50 hibelendirerek makinemizi aldık. İki yıldır da zeytinyağı sektöründe çiftçilerimize hizmet vermekte, aynı zamanda kendi mahsulümüz olan zeytinleri de işleyerek yağa dönüştürüp satışını da yapmaktayız” ifadelerini kullandı.

“GEÇEN YILA ORANLA VERİMLER VE HASAT YÜKSEK”

Zeytinin bakımının verimli olması noktasında önemli olduğuna dikkat çeken Kırkgeçit, Kahramanmaraş çiftçisinin 2018 yılını mutlu tamamladığını belirterek, “Zeytindeki verim sonuçta bütün canlı türleri gibi bakımla alakalı bir durum. Aynı cinsten, aynı bölgeden farklı oranlar elde edebiliyoruz. Bir çiftçimiz sadece hasat döneminde tarlaya girdiğinde bu oran örnek veriyorum, 7’de 1 yağ alırken, bakımını, ilaçlamasını ve yazın o kurak dönemlerinde sulaması ihtiyacını gidermiş olan çiftçilerimizde bu oran 4’de 1’e kadar düşüyor. Tabi zeytin yağını etkileyen bazı durumlar vardır, mevsim şartları ve bakım çok önemlidir. Tabi bizim Kahramanmaraş’ta genel ortalamaya baktığımız zaman zirai zeytin dediğimiz Gemlik ve Ayvalı zeytinlerde 5’de 1, 6’da 1 oran veriyor. Bizim kaba tabirde Ermeni zeytini deriz, Maraş Sultan isimli zeytinimizde ise 3’de 1 yağ alırız. Geçen yıl biraz kurak geçti, yağ oranları düşüktü fakat geçen seneye nazaran yüzde 20-25 daha iyi. Örneğin geçen yıl 7’de 1 yağ alıyorsak, bu sene 5’de 1’e kadar düştü. Bu sene çiftçimiz daha memnun ve verim de oldukça iyiydi. Genel anlamda geçen yıldan bu yıla nazaran verimler ve hasat daha yüksek” dedi.

“ZEYTİN VARLIĞINI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Kahramanmaraş’ta zeytincilik sektörünün her geçen gün güçlendiğine vurgu yapan Kırkgeçit, sözlerine şu şekilde devam etti, “Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün ve diğer kurumlarımız zeytin varlığını artırmak noktasında önemli çalışmaları var. Ege bölgesi bu konuda çok gelişmiş, hem çiftçileri daha bilinçli hem de işletmeleri daha başarılı. Bizim Kahramanmaraş’ta daha yeni yeni filizleniyor. Biz Kahramanmaraş’ta zeytinyağı 30 yıldır hareketlenmeye başladı fakat onlarda çok daha köklü. Örneğin Aydın’da Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 450 küsur zeytinyağı üretimi yapan işletme var. Bizim Kahramanmaraş’ta ise Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 12 tane işletme var. Buradan da bir kıyaslama yaptığımızda onların bizden çok önde olduğu ortaya çıkıyor aslında. Fakat Kahramanmaraş şuan daha sağlam ve daha bilinçli bir şekilde ilerlemekte. Üreticilerimiz bu konuda biraz daha bilinçlenmeye başladı, zeytin yağına daha çok önem verilmeye başlandı, işletmelerimiz en son teknolojik sistemleri kullanmaya başladı. Bu anlamda avantajlarımız var. Çevre illerimizde hasat olarak Tarım Bakanlığı’nın kayıtlarda Hatay’da yılda 184 bin ton, Osmaniye’de 144 bin ton, bizim Kahramanmaraş’ta ise yeni yeni 30 bin ton kadar yağlık zeytin var. Diğer illere nazaran sayımız ve oranlarımız az ama şuan dikilen ağaç sayısı ve dağıtılan fidelere baktığımızda İnşallah 2020 yıllarında tahminimiz 50-55 bin tonu göreceğiz” ifadelerini kullandı.

“BİZİM ZEYTİNİMİZİN AROMASI ÇOK FARKLI”

Kahramanmaraş’ın zeytinin diğer zeytinlere oranla farklı bir aromasının olduğunu anlatan Kırkgeçit, “Kahramanmaraş’ın iklim şartları, bulunduğu rakım itibariyle zeytininin ayrı bir aroması var. Bunu farklı illerden olup da bizim zeytinyağını tadan insanlar gerçekten o farklılığı hissedebiliyor. Belki biz sürekli aynı yağı kullandığımız için farklılığı hissedemeyebiliriz ama dışarıdan biri Ege ya da Hatay’daki yağla bizim Kahramanmaraş yağının aromasının farklı olduğunu söylüyor” dedi.

“BİZİM YAĞIMIZ ÇOK DAHA TEMİZ VE BERRAK”

Naksa Zeytinyağı İşletmesi’nin müşteri memnuniyeti ve üretim anlamında önemli bir seviyeye geldiğini dile getiren Kırkgeçit, “İki yıldır işletmemizi kurduk, çalışıyoruz ve müşteri memnuniyeti ve üretim anlamında yukarı doğru artan bir çizgimiz var. Bundan da oldukça memnunuz. Genel anlamda da müşteriden duyduklarımız gayet olumlu. Müşterilerimiz yağ oranlarından, yağın kıvamından, kokusundan, tadından memnun. İşletme farklılığı olarak burada uyguladığımız birkaç farklı taktik var. Örneğin biz yağı çok fazla yakmamaya çalışıyoruz. Çok sıcak da işlem görüyor ama aşırı sıcağa boğmuyoruz. İdeal olan 42-43 derecede işliyoruz, o yüzden yağ temiz ve berrak çıkıyor. Bizim başlangıcımız çok iyi oldu, nasip olursa 60 tonluk bir hattımız var, ilerleyen dönemlerde 90 tonluk ikinci bir hat oluşturmaya planlıyoruz. Bundan önce de daha acil olan bir paketleme tesisi kurmak istiyoruz. Hem şehir içine hem de diğer illere ya da şartlar uyarsa yurt dışına ihracat yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Son olarak zeytin üreticilerine seslenen Kırkgeçit, “Bir yıl boyunca çiftçinin büyük emeklerle bakımını yaptığı ve zor şartlarda topladığı ürünü işletmemize getirip sağlık açısından hijyenik ve kaliteli ortamlarda el değmeden zeytin yağa dönüştürüyoruz. Bizim görevimiz bu süreç aslında, çiftçilerimizi fabrikamıza bekliyoruz. Zeytinin yolculuğu tarladan başlıyor ve biz de sonuçlanıyor” açıklamalarında bulundu.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz