Pandemi nedeniyle bir yıldan beri yüz yüze eğitim yapılamadı. Bu sürede uzaktan eğitim uygulanmaya çalışıldı. Uzaktan eğitim (İng. distance teaching/education), eğitimci ile öğrencinin hemen hemen hiç yüz yüze olmadığı, yazışma, radyo, televizyon ve internet aracılığıyla yapılan eğitim yöntemidir. Ülkemizde pandemi öncesinde bazı üniversiteler ve MEB bu yöntemi kullanmaktaydı. Pandemi hemen hemen tüm kademelerde istisnanız şekilde uzaktan eğitim uygulanmasına neden oldun.

Yüz yüze eğitim 15 Şubatta belli sınıflarda da olsa başladı. 1 Martta bu biraz daha genişletilecek. Üniversiteler ise uzaktan eğitim için planlama yapmakla birlikte YÖK’e kulak kesilmişler.

Özetlemeye çalıştığımız bu tabloda şimdi “eğitimin geleceği” veya “gelecekte eğitimin” nasıl olacağı tartışılıyor. Bir akademisyen olarak gözlem, yaşadıklarım ve okuduklarım çerçevesinde gelecekte eğitimi üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.

İnternet devrimi başta üniversiteler olmak üzere farklı eğitim yaklaşımlarını veya hizmetlerini değiştirmek için geleneksel yöntemleri zorlamaktadır. Değişim zorlayıcı gücü ile uzun olmayan bir zaman diliminde karşılaşacaktık. Fakat pandemi bunu öne aldı. Öncelikle pandemi döneminde bir kısa değerlendirme yapalım

Geri bildirim

Uzaktan eğitim uygulamaları konusunda bir akademisyen olarak geri bildirim niteliğindeki ve yeniden ders başı yapılması konusundaki düşüncelerimi öğrenciler, eğiticiler, müfredat ve okul/üniversite boyutlarında önceki yazımda irdelemiştim.

ABD’de yapılan araştırmalarda online derslerde başarı oranının daha düşük olduğu belirlenmiş. Pandemi döneminde gerçekleştirdiğimiz uzaktan derslerde derse katılmayan öğrencilerde ders kazanımları ciddi oranda azalıyor. Kanaatimce uzaktan eğitimde daha fazla özdenetim, disiplin, motivasyon ve kararlılık gibi özellikler gerektiriyor. Uzaktan eğitimde en önemli sorun öğrencilerin motivasyonlarının nasıl yüksek tutulacağıdır.

Her kademedeki eğitimcilerimiz bir kısmının dijinal okur-yazarlık konusunda adaptasyon ve beceri sıkıntısı yaşadığı mevcuttur. Eğitimcilerimiz uzaktan ders işleme ile uzaktan eğitimi karıştırıyorlar. Eğitimcilerimiz yaklaşan yeni eğitim yöntemlerine hazırlanmalıdır.

Müfredata yeni dersler eklenme veya içerikleri güncellemek önemli bir zorunluluktur. Dijital okuryazarlık, uzakta eğitim kitleri veya setleri geliştirilmelidir.

Eğitim ve öğretim işiyle uğraşan, dernek, işyeri ve örgün eğitim veren kurs, dershane, okul, üniversite gibi eğitim kurumlarının/ kuruluşlar on-line alt yapısının yenilenmeye ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.

Yarın

Elbette pandemi süreçinde dikkat edilmesi gereken hususlar ortaya çıkmıştır. Bu yaşanılanlar gelecekte eğitimin nasıl olacağının ip uçları niteliğindedir. Pandemi sürecinde ortaya çıkan gerçek şudur: Yüz yüze eğitim sisteminde bir değişime ihtiyacı vardır. Bu değişimin tamamen uzaktan olması şeklinde düşünülmemelidir. Bazı uzmanlara göre uzaktan eğitim sınıf öğreniminin yerine geç(e)meyeceğini iddia etmekteler. Buna göre gelecekte eğitim ne tamamen yüz yüze ne tamamen uzakta olmaya bilir.

Online yerine hibrit (harmanlanmış) modeller öneriliyor. Hibrit öğrenme modelleri ile bu konuda gelişmelerin olması ve ileride bu alanın iyice gelişmesi bekleniyor. Önerilen modellerde birisi uzaktan eğitime belletmen gözetiminde öğrencilerin birlikte çalışmasının eklendiği bir model. Konu 2014 yılında çekilen Fildişi Kule (Ivory Tower) adlı belgesel filmde ayrıntılı incelenmiş. Bir başka yazıda bu belgeseli irdeleyelim.

Son söz: Dün dünde kaldı cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek lazım.