Kentin en eski liselerinden biri olmasının yanı sıra, Türk Edebiyatı’nda ‘Yedi Güzel Adam’ olarak bilenen Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Rasim Özdenören ile Cahit Zarifoğlu’nun eğitim görmesiyle ün yapan ve Kara Lise adıyla anılan Kahramanmaraş Anadolu Lisesi, gerek eğitim gerekse de sportif başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ederken, bir mezuniyet coşkusuna daha ev sahipliği yaptı. Kahramanmaraş Anadolu Lisesi’nde lise eğitiminin sonuna gelen çok sayıda 12’nci sınıf öğrencisi, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet töreniyle dört yıl eğitim gördükleri liselerine veda ederken, yeni bir hayatın da başlangıcını yaptı.

“İYİ BİRER İNSAN OLABİLMENİZ İÇİN ÖZVERİYLE ÇALIŞTIK”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mezuniyet töreninde konuşan Kahramanmaraş Anadolu Lisesi Müdürü Mehtap Süt, vedaları sevmediğini, her vedanın yeni bir başlangıç olduğunu belirterek, öğrencilerin iyi birer insan olabilmeleri için özveriyle çalıştıklarını söyledi. Süt, “Kahramanmaraş’ın en özel lisesinin, en özel velileri, en özel öğretmenleri ve en özel öğrencileriyle bir arada olmaktan çok mutluyum. Dört yıl boyunca sizlere saçınızı kestirin, makyaj yapmayın, üniformanızı diyordum ama artık bitti. Vedaları sevmem ama aslında her veda bir yeni başlangıçtır gençler. Sizin tabirinizle ‘Süt anne’nin çocuklarına soruyorum, öncelikle iyi bir insan olmaya söz veriyor musunuz? Vatanı, milleti, bayrağı korumaya söz veriyor musunuz? (Salondan ‘Evet’ cevabı gelir) O zaman yolunuz açık olsun, sizleri çok seviyorum. Bu dört yıllık süre zarfında öğretmenlerimiz, idarecilerimiz, hizmetlilerimiz, güvenlik görevlilerimiz, kıymetli velilerimiz gerçekten sizin iyi bir insan olabilmeniz için özveriyle çalıştık. Hepinizi çok seviyoruz, bizler üstümüze düşeni yaptık, sizlerden de çok memnundum. Dört yıl boyunca gerçekten bu işi neden yapıyorsunuz dediklerinde, öğrencilerim için yaptım diyorum, sizin için varım, sizin için de var olacağım” dedi.  

“NE İŞ YAPARSANIZ YAPIN, VİCDANINIZLA YAPIN”

Sözlerinin devamında öğrencilere öğütlerde bulunan Süt, “Nereye giderseniz gidin, kalbinizle gidin. Polis olabilirsiniz, öğretmen olabilirsiniz, avukat olabilirsiniz ama ne iş yaparsanız yapın, vicdanınızla yapın. Benim size en önemli nasihatim bu. Barış Manço’nun çok güzel bir şarkısı var, “Yoksul görsen besle kaymak bal ile, garipleri giydir ipek şal ile, öksüz görsen sar kolunu, kimse göçmez bu dünyadan mal ile” diyor. Bu düsturla yolunuza devam edin. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, İnşallah ileride iyi meslek sahibi olacaksınız, iyi birer insan olacaksınız” ifadelerini kullandı.

“DUASIZ YOLA ÇIKMAYIN, ANNE BABA RIZASI OLMADAN HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN”

Gençlere anne ve baba duası almanın önemli olduğunu anlatan Süt, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Anne ve babalarınızın kadrini ve kıymetini bilmeniz gerekiyor, en önemlisi de o. Onların duasını almadan hiçbir işe başlamayın. Burada nenelerinizi de görüyorum, onlar da bir alkışı hak ediyor. Çünkü anne ve babalarınız sizleri büyütüyor ama anneannenin, babaannenin ve dedelerin de duasını almadan hiçbir şey olmaz. Duasız yola çıkmayın, benim size en büyük nasihatim budur. Sakın ola ki anne ve baba bedduasını almayın, ne yaparsanız yapın, anne ve baba rızası olmadan hiçbir şeyin olmayacağını şimdiden size söyleyeyim. Önce anne ve baba rızası olacak. Tüm velilerimize de teşekkür ediyorum. Bir kez daha siz değerli çocuklarıma hakkımı helal ediyorum, yolunuz açık olsun çocuklarım.”

“HÜZÜNLÜ BİR SEVİNÇ İÇERİSİNDEYİZ”

Mehtap Süt’ün konuşmasının ardından 12’nci sınıf öğrencilerini temsilen Rüveyda Özdemir ve Bekir Başçı birer konuşma yaptı. İlk olarak konuşan Rüveyda Özdemir, mezuniyet sevinci yaşarken, buruk bir hüzün içerisinde olduklarını belirterek, “Hızla akıp geçen zaman ve birbirini kovalayan günler, dört yıllık lise hayatımızı bitirdi. 4 yıllık lise hayatımız derken, zorlanmıyorum. Dile kolay geliyor söylemesi, lakin okul kapısından girdiğimiz o gün meşhur Kara Lise’nin sadece önünden geçerken gördüğümüz taş duvarlarının arka tarafında bir öğrencisi olarak bulunmak. İşte bu duygu bizler için dört yıllık lise hayatımızı geçiştirip, kenara koyacağımız bir duygudan çok daha fazlası oluyor. Her başlangıç bir sonu içerir ve her vedada vardır bir hüzün. Mezuniyet sevincini yaşadığımız şu günlerde o buruk hüznü yaşıyoruz. Ne demeliyim, neyden bahsetmeliyim bilmiyorum. Çok duygusalım desem hafif, çok güzeldi desem az, çok yorucuydu desem hafif, nasıl başlamıştık ya desem eski, nasıl biter bir anı desem duygusal olacak. Hatırlıyor musunuz o günü diye başlasam, onca anı diziliverecek hafızalara. Her sabah gün doğarken kalkmak, kışın soğukta titremek, yazın güneşte terlemek, birbirini ardına gelen yazılılara hazırlanmak ne de zor geliyordu. Bir bitse de kurtulsak derdik, işte bitiyor. En can dostlukları kurduğumuz, sevinç çığlıkları atıp kahkahalara boğulduğumuz, bazen hüzünle, bazen dünya bir sorumluluk sırtımızda yükle oturduğumuz lise sıralarına bir daha oturamayacağız” dedi.

“MEŞALEYİ ONUR VE GURURLA DEVREDİYORUZ”

Bekir Başçı ise bir daha lise sıralarına oturamayacaklarını fakat öğretmenlerinin öğüt ve önerileriyle hayatlarını şekillendireceklerini belirterek, “Bir daha oturamayacağız bu lise sıralarına evet ama cebimizde bize emek veren öğretmenlerimizin öğüt ve önerileri olacak. Öğretmenlerimiz ki bize öğretmenlik görevleri dışında anne gibi, baba gibi, ağabey ve abla gibi oldular. Gideceğimiz o uzun ve zor hayat yolunda işimize yarayacak, başarılı, becerikli, mutlu ve huzurlu olmamızı sağlayacak bilgiler, beceriler ve alışkanlıklar kazandırdılar. Öğrencilere bir evlat şefkatiyle yaklaşan, onları eğiten, öğreten, biçimlendiren öğretmenlerime, eğitim ve öğretimin devamında büyük fayda sağlayan tüm okul çalışanlarına huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Değerli öğretmenlerim ve  bizleri sonsuz destekleyen, her zaman yanımızda olan ailelerimiz, sizlere de kendim ve arkadaşlarım adına sesleniyorum. Bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Gençliğe Hitabe’sinde seslendirdiği, geleceğin emanet edildiği gençler olarak, idealleri doğrultusunda yaşayan, yalnızca kendisi için değil ülkesi ve tüm insanlığa fayda sağlayacak işler yapacak olan gençleriz. Sizlerden öğrendiklerimizi ve hayatımızın geri kalanında öğreneceklerimizi, Kara Lise’nin duvarları ardına aşıracak, ailelerimize layık birer evlat olmak için var gücümüzle çalışacak, nice tohumlar ekip, nice can vermemiş ağaçlar yeşerteceğiz. Kahramanmaraş Lisesi öğrencileri tarafından 1948 yılından beri birbirini deviren bu meşaleyi bizler, bizden sonraki nesle gurur ve onurla devrediyoruz. Her veda yeni başlangıçlar içermez elbette ama liseyi bitirip geleceğe atılma yolunda liseye ettiğimiz bu veda bizler için yeni başlangıçlar, yeni insanlar ve tertemiz yolumuzu kendimiz çizeceğimiz bir başlangıç hediye ediyor. Birbirimize veda ettiğimiz bu günde sizleri hayat boyu hedeflerine ve ideallerine ulaştığı bireyler olmanızı diliyorum” ifadelerini kullandı.

Ardından Özge Öz ve Barış Kan Taş’ın hazırladığı , ‘Kara Lise’de öğrenci olmak’ konulu gösteri büyük bir keyifle izlendi.

Kahramanmaraş Anadolu Lisesi müzik öğretmeni ve öğrencilerinin oluşturduğu koro, söylediği birbirinden güzel türkülerle bütün katılımcıları coşturdu.

Sonrasında ise bütün öğrencilere başarı belgeleri verildi.

Aynı anda keplerini havaya atan öğrenciler, mezun olmanın sevincini ve coşkusunu hep birlikte yaşadı.

Öğrenciler, daha sonra aileleriyle birlikte halaylar çekerek, doyasıya eğlendi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz