Tebessüm Eğitim, Kültür, Çevre ve Dayanışma Derneği’nin, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Gençlik Çalışmaları Koordinatörlüğü Türkiye Ulusal Ajansı Erasmus’a yaptığı projenin kabul edilmesi sonrası, Litvanya, Romanya ve Makedonya’dan toplamda 24 genç Kahramanmaraş’a geldi. Hem Kahramanmaraş’ı hem de Türkiye’yi Avrupa’ya tanıtmak amacıyla düzenlenen ve “Mutlu Toplumlar İçin Sağlıklı Nesiller” adıyla başlatılan projenin basın toplantısı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine ait Pınarbaşı Misafirhanesi’nde düzenlendi. Hem Türkçe hem de İngilizce olarak yapılan basın toplantısına, Tebessüm Eğitim, Kültür, Çevre ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevdet Alperen ile Litvanya, Romanya ve Makedonya’dan gelen 24 öğrencinin tamamı katıldı. Dernek Başkanı Alperen proje hakkında bilgiler verirken, Kahramanmaraş’a gelen Boruga Silvia, Diana Barbu, Sabine Ljazumova, Andi İljazi ve İvana Matoska kentle ilgili ilk izlenimlerini anlattı.

“KÜLTÜRÜMÜZÜ TANITMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Tebessüm Eğitim Kültür, Çevre ve Dayanışma Derneği olarak “Mutlu Toplumlar İçin Sağlıklı Nesiller” adlı projeyi yürütmekle görevlendirildiklerini dile getiren Cevdet Alperen, “Öncelikle; AB projesi kapsamında Litvanya ve Romanya, Makedonya ve Fransa’dan ülkemize ve şehrimize gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Sizleri Şehrimiz Kahramanmaraş’ta ağırlamaktan mutluluk duyarım. Değerli basın mensupla, kıymetli misafirler sizler de hoş geldiniz. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Gençlik Çalışmaları Koordinatörlüğü Türkiye Uluslararası Erasmus kapsamında 2018 başvuru döneminde yapmış olduğumuz girişim neticesinde Tebessüm Eğitim Kültür, Çevre ve Dayanışma Derneği olarak 2018-1-TR01-KA105-057180 nolu ve “MUTLU TOPLUMLAR İÇİN SAĞLIKLI NESİLLER" adlı projeyi yürütmekle görevlendirildik. Tebessüm Derneği olarak, Katılımcı Ekipler ile birlikte Türkiye’nin müzakere heyetinin birer üyesi olduk. Bilindiği gibi Ulusal Ajans AB sürecinin milletimize yansıdığı noktadadır. Bu projelerle bir yandan AB standartlarını yakalama süreci hızlanıyor, diğer yandan insanımıza AB ülkelerinin yolu açılıyor. Gençlik çalışmaları, insanımızın Avrupalı akranları ile yurt dışında ortak çalışmalar yapmak hedeflidir. Aynı zamanda AB ülkelerinin insanlarını ülkemizde misafir ederek kültürümüzü, misafirperverliğimizi ve başarılarımızı tanıtmaya yöneliktir” dedi.

“ÜLKEMİZE OLAN ÖN YARGININ KIRILMASI SAĞLANACAK”

Ulusal Ajans Programları sayesinde Avrupa devletlerinin Türkiye’ye karşı ön yargısını kırmayı amaçladıklarını dile getiren Alperen, “Bu programların sivil toplum kuruluşlarınca yapılması; tüm vatandaşları sürecin aktörü haline getirmektedir. Yani, sorumluluğu millet olarak paylaşmak olarak telakki ediyoruz. Ulusal Ajans Programları sayesinde Ülkemiz ile Avrupa’nın birbirine yakınlaşmasının sağlanmak istendiği açıktır. Aynı zamanda bu projeler sayesinde Avrupa’nın Ülkemize karşı ön yargılarının kırılması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.

“DOSTLUK KÖPRÜLERİ VE İLETİŞİM KANALLARI İNŞA EDECEĞİZ”

Kahramanmaraş Tebessüm Eğitim Kültür Çevre ve Dayanışma Derneği olarak yepyeni dostluk köprüleri ve iletişim kanalları inşa edeceklerini dile getiren Alperen, “Biz AB ülkeleri ile Ortadoğu ülkeleri arasında bir köprüyüz. Bu topraklar büyük medeniyetlere beşiklik yapmıştır. Avrupalılar bizi mutlaka iyi tanımalıdır. Elbette, aynı kültür ve inancın insanları değiliz. Tarihimiz, geleneklerimiz, yaşantımız farklı olabilir. Ancak küçülen dünyada insanlar mutlaka bir yerlerde karşı karşıya geleceklerdir. Bizim bir Yunus Emre’miz var. O diyor ki “Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz”, İnsanlık adına ihtiyaç duyulan diyalog ve barış ikliminin yakalanması için bu projelerin ciddi katkıları olacağı şüphesizdir. Kahramanmaraş Tebessüm Eğitim Kültür Çevre ve Dayanışma Derneği olarak biz, AB ülkelerinden gelen siz değerli misafirlerimiz; Avrupa da ve ülkemizde yepyeni dostluk köprüleri ve iletişim kanalları inşa edeceğiz. Bu kararlılık içinde hareket ederek Projemize destek verip buralara kadar gelmenizden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Sizden isteğimiz buralarda gördüğünüz barış, sevgi ve huzur ortamını başta anne babalarınıza, kardeşleriniz ve okul arkadaşlarınıza anlatarak Ülkemizin gönüllü elçisi olmanızdır. Önce bir insan olarak biz sizi, sizde bizi seveceksiniz. Hepimiz bir insan evladıyız. Gelin bugün başlayalım. Dünyada insanların birbirini öldürmesi için değil, birbirinin yaşatılması için gayret gösterelim” ifadelerini kullandı.

“MUTLU TOPLUM SAĞLIKLI NESİLLE DOĞRU ORANTILIDIR”

Mutlu toplumların gelecek nesillerin sağlıklı olmasıyla doğru orantılı olduğunu ve projenin isminin de bu anlamda “Mutlu Toplumlar İçin Sağlıklı Nesiller” olarak belirlendiğine dikkat çeken Alperen, “Projemiz isminden de anlaşılacağı üzere toplumların mutlu olmasına yöneliktir. Toplumların devamı esastır. Bu çerçevede mutlu toplum gelecek nesillerin sağlıklı olması ile doğru orantılıdır. Bu anlamda proje süresince insan sağlığına zarar verecek alışkanlıklarınızı terk etmenizi rica edeceğim. Özellikle misafir olduğumuz misafirhanelerde içki, sigara ve uyuşturucu maddeler almak kesinlikle yasaktır. Çağımızın en önemli hastalığı uyuşturucu, sigara, kumar ve internet hastalığıdır. Yeni nesillerimiz bu illetin maalesef kucağına düşmektedir. Bu projemizle hem bizim ülkemizde hem de sizlerin geldikleri ülkelerde bu bağımlılıklar ile ciddi olarak mücadele etmek zorundayız. Yoksa sağlıklı bir nesilden, dolayısı ile mutlu toplumdan söz etmemiz mümkün değildir. Kendi ülkenizde de bu konuda önderlik edeceğinizi umarız. Bu vesile ile sizden bir büyüğünüz olarak en azından proje süresi içinde uyuşturucu, alkol, sigara almamanızı rica ediyorum. Keza zaten bizim kapalı alanlarımızda sigara ve alkol almak kanunen yasaklanmıştır. Tekrar hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Şehrimiz Kahramanmaraş'a hoş geldiniz” dedi.

“DONDURMAYI ÇOK BEĞENDİM”

Makedonya’dan Kahramanmaraş’a gelen Andi İljazi, daha önce de farklı bir proje kapsamında Kahramanmaraş’a geldiğini belirterek, özellikle dondurmayı çok beğendiğini söyledi. İljazi, “Ben Makedonya’dan geldim. Kahramanmaraş’a geleli iki gün oldu ve burada çarşıları, mağazaları, alışveriş merkezlerini gezdik. Şuana kadar gezdiğimiz yerlere göre ben Kahramanmaraş’ı beğendim, güzel buldum. Daha önceki bir projede de yine 21 gün Kahramanmaraş’ta bulunmuştum. Özellikle dondurmayı çok beğendim zaten bizim kültürlerimiz de birbirlerine çok yakın” ifadelerini kullandı.

“KAHRAMANMARAŞ İNSANINI ÇOK CANA YAKIN BULDUM”

Romanya’dan Boruga Silvia ise Kahramanmaraş insanını çok sıcak kanlı bulduğunu belirterek, “Romanya’nın Konstanta şehrinden geliyorum. Bizim şehrimiz Karadeniz’e yakın bir bölgede bulunuyor. Yaşadığımız yerlerde Türk tanıdıklarımız da var, Türk kültürünü az da olsa daha önceden biliyordum. Daha önce Kahramanmaraş’a gelmemiştim, ilk kez buraya geliyorum. Burada gerçekten mükemmel, çok cana yakın insanlarla tanıştım. Henüz daha yeni geldik, şehri çok fazla gezme imkanı bulamadık. İlk olarak benim dikkatimi insanların cana yakınlığı çekti. Biz Kahramanmaraş’ta olmaktan çok mutluluk duyuyoruz. Bu projenin benim için önemli. Sağlıklı yaşam çok önemli, bunun desteklenmesi de çok önemli. Bütün Kahramanmaraş halkına selamlar gönderiyorum. Bu projeyi düzenleyen organizatörlere sevgilerimi sunuyorum” dedi.

“DONDURMAYI TATMADAN GİTMEYECEĞİM”

Makedonya’dan Kahramanmaraş’a gelen Sabina Ljazumova ise Kahramanmaraş’ın dondurma işini bildiğini ve dondurmayı tatmadan gitmeyeceğini dile getirerek, “Kahramanmaraş’a daha öncesinde bir proje için gelmiştim. Fakat ilk geldiğimden biraz daha farklı buldum, iyi anlamda. Daha geleli iki gün oldu, şimdilik birkaç yer gördük ama proje boyunca inanıyorum ki daha fazla eğleneceğiz. Projenin gerekliliğine göre güzel zaman geçireceğiz. Dondurma tatmadan tabi ki gitmeyeceğiz. Daha tadına bakmadık ama Kahramanmaraş dondurma işini biliyor” şeklinde konuştu.

Basın açıklaması toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

10 gün boyunca Kahramanmaraş’ta sağlık alanında geziler, toplantılar, konferanslar ile sağlık sorunları ve çözümü hakkında sağlıklı yaşam çalıştayı yapılacak.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz