Önceki yazımda cinsel istismara uğrayan çocukları nasıl anlarız ve ne gibi tedbirler alabiliriz konusunda bir giriş yapmıştım. Bugün bu konu ile ilgili daha detaylı yazmak istiyorum.

Türkiye’de yapılan çalışmalara göre; her 4 çocuktan 1’i mağdur ,kız çocuklarında oran, erkek çocukların 2 katı.Engelli çocuklarda risk 2-3 kat daha fazla. Çocuk tecavüzlerinin %5’i ortaya çıkıyor, %95’i gizli kalıyor. İstismarcıların %66’sı akraba, komşu gibi çocuğun tanıdığı kişiler. İstismarcıların %9’u çocukla aynı evde yaşıyor. Adalet Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre, adli tıp kurumuna her ay gelen cinsel istismar vaka sayısı 650. Açılan toplam dava sayısı: 40.266 .Karar çıkan dava sayısı: 24.825 Mahkumiyet Kararı: 13.968.Ülkemizde faillerin yüzde kaçının pedofili olduğuna dair bir araştırma bulunmamaktadır. Dünyada faillerin oranı %25 ile %50 arasında değişmektedir. Gördüğünüz üzere durum oldukça vahim ama hala bununla ilgili ciddi önlemler alınmıyor.

Peki biz kişisel olarak nasıl önlemler alabiliriz. Madem iş başa düştü vatandaş olarak. Taciz ve cinsel istismar, çocukta hayatı boyunca taşıyacağı çok büyük travmalara ve güven kaybına yol açıyor.

Bilmemiz gereken en önemli şey tacizi çocuk anlatmıyor belli ediyor! Bu konuda aileler bilinçli ve uyanık olmalı. Cinsel istismarın tespit edilmesinden sonraki süreçte ilk yapılacak şeyin çocuğun fiziksel güvenliğini tekrar sağlamak ve onu koruma altına almaktır. Taciz ya da cinsel istismara uğramış çocuk hem fiziksel hem de psikolojik tepkiler verir, uyku bozuklukları, ebeveynlere karşı gelme, ani ve sonunu düşünmeden davranma, iştah problemleri sık görülen sorunlardır. Bu problemlere ek olarak özellikle cinsel istismarın anlaşılmasında belirgin ipuçları vardır. Çocuğun cinsellikle ilgili konulara yaşından daha fazla ilgi göstermesi, yaşı ile uyumlu olmayan cinsel davranışlarda bulunması ve konuşması bu belirtilerin başında gelmektedir. Ayrıca çok sık genital bölgeye dokunma, özel bölgelerini gösterme ihtiyacı, annesini ve babasını veya bir başkasını aşırı bir şekilde öpmesi, onlara fazlaca dokunma isteği göstermesi de bu ipuçları arasında sayılabilir.


 

Çocuğun gece-gündüz alt ıslatmaya başlaması, okul-akran konusunda çatışmalar yaşaması, gece sık kâbus görmesi, bedenini kirli veya zarar görmüş olarak nitelendirmesi örnek olarak verilebilir. Ayrıca cinsel istismara uğramış çocukların sıklıkla çizdikleri resimlerde, oynadıkları oyunlarda veya hayallerinde yaşamış oldukları duruma ilişkin ipuçları bulunmaktadır.

Belirtiler çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bir çocuk içe kapanıp, ağlama, bedeni ile ilgili şikâyet etme davranışlarını gösterirken, bir diğer çocuk önceden olmadığı kadar öfkeli, saldırgan hale gelebilir. Erkek ya da kız belirtileri diye ayırmak yerine çocuğun olağan hal ve davranışlarında değişiklik olması en büyük belirleyicidir. Bu noktada önemli olan annelerin ve babaların çocuğun olağan halinin dışında davranış göstermiş olup olmadığını gözlemlemeleridir.

Çocuklarımıza Neleri Öğretmeliyiz?

• Hakları konusunda bilgilendirin!

• Yardım alabilecekleri kişi-kurumlar hakkında bilgilendirin!

• Kendi vücudu hakkında karar verme özgürlüğü olduğunu öğretin.

- Yaşına uygun ve ihtiyacı olduğu kadar beden, aşk ve cinsellik hakkında bilgilendirme

- Duyguları tanıma, algılama ve ifade etme becerisi kazandırma

- Hoş ve hoş olmayan dokunuşlar arasındaki farkı bilme

- Sınır koyma ve karşıdakinin sınırını kabul etme, hayır deme becerisi kazandırma

- İyi sırlar ile kötü sırları ayırt edebilme

- Çocuğa yardım isteme hakkını öğretme

- İnternet ve cep telefonunu kullanma becerisi edindirme

Kurumlarda Cinsel İstismarla

Nasıl Mücadele Ederiz?

• Çocuklarla çalışan her kurum, cinsel istismar için risk analizleri yapmalı

• Personel sorumluluğu ön planda olmalı

• Sevgi ve güven içeren, korkudan uzak bir ebeveynlik yaklaşımı kullanılmalı

• Tüm çalışanlar için doğru davranış kuralları belgesi hazırlanmalı

• Çalışanların, çocukların sınırlarına nasıl saygı göstereceklerinin net kuralları konulmalı

• Şüpheli durumlar için acil durum planları oluşturulmalı

• Çocuklar ve ebeveynler için şikayet yolları net, erişilebilir ve şeffaf olmalı

• Çocuklar için düzenli eğitimler hazırlanmalı ve önleme yöntemleri konusunda bilgilendirmeler yapılmalı

• Çocukların istismar durumunda başvurabilecekleri yetkili kişiler belirlenmeli

• Çalışanlara cinsel tacizi engelleyici önlemler hakkında eğitim verilmeli.