1970’li yıllarda Amerika’da doğan rap müzik; ezilen, dışlanan ve haklarından mahrum bırakılan siyahilerin haklarını arama şeklidir. Amerika’nın gettolarında var olan bu müzik türünün zamanla göçmenlerin, dışlananların, ezilmişlerin, haklarından mahrum bırakılanların kısacası alt kültür gruplarının kendilerini ifade etme şekli hâline geldiği bilinmektedir. Amerika sınırlarını aşarak Avrupa’ya yayılan rap müzik, Almanya’da yaşayan ikinci kuşak Türk gençlerin de sosyal dışlanmaya karşı kullandıkları en iyi araçtır. Almanya’da yaşayan Türklerin bir araya gelerek oluşturduğu Cartel grubu ile Türkiye’ye taşınan rap müzikle Türkiye’de de kırdan kente göç eden, kente uyum sağlayamayan ve kimlik bunalımı yaşayan gençler isyanlarını dile getirmektedir. Türkiye’de daha iyi yaşam standartlarına sahip olmak umuduyla yapılan iç göçler gecekondulaşmaya sebep olmuştur. İşsizlik, eğitimsizlik, kültür şoku sorunlarıyla beraber kırla kent arasında sıkışan, dışlanan ve damgalamaya maruz kalan gençler marjinal işlerde çalışma, madde kullanma ve suça bulaşma riski ile karşı karşıya kalmıştır.