Nihayet beklenen oldu.

Biden, yazılı bir açıklamayla,  derin lobilerin isteklerine ‘okey’ dedi. Eski ABD başkanı Reagan’dan sonra soykırım kelimesini o da kullandı.

Ronald Reagan, 22 Nisan 1981'deki "Holokostu Anma Günü" nedeniyle yaptığı konuşmada "Ermeni soykırımı" ifadesini kullanmıştı.

Sonrasında gelen ABD başkanları ise bu tanımı ağızlarına almamışlardı.

Şimdi, yeni başkanın açıklamaları sürpriz mi oldu?

Kesinlikle hayır!

Beklenen bir açıklamaydı.

Biden ,seçim kampanyasında Ermeni olaylarını 'soykırım' olarak tanıyacağını söylemişti.

Böylelikle seçim diyetini ödemiş oluyor.

Biden’ın, 23 Nisan günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konuyu ilettiği de bir gerçek…

Bu görüşmede bu sözü kullanacağını işaret ederken, bir yandan da “yapıcı ikili ilişkilerin geliştirilmesi” şeklinde bir yol haritası çizileceği de herhalde dile getirilmiştir.

Yani öfke krizlerine kapılmaya gerek yok!

Aklıselim her insan, bu açıklamanın arkasında Ermeni diasporası olduğunu bilir.

Amerikan iç siyasetinin bir ürünü olduğunu tahmin eder.

Joe Biden'ın 'soykırım' demesi Yeni Türkiye için fazla bir anlam ifade etmiyor.

1915 olaylarını, tarihsel nitelikleri ve o günün şartlarıyla değerlendirmek gerekiyor.

Bu ifadenin tarihsel ya da hukuksal olarak hiçbir önemi yok.

Arşivlerimizde utanacağımız tek bir belge yoktur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını da unutmayalım

Mahkeme, "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle İsviçre'yle davalık olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek lehine karar vermişti.

Acıyı her iki halk birlikte yaşamıştır.

Türkler ve Ermeniler ortak bir Anadolu ve Osmanlı mirası ile bu kültürün çoğu yönünü, hatta dilini paylaşmışlardır.

Bin yıllık geçmişe sahiptirler.

Bugünden sonra yaşanmışların keskin sorgulanması, iki topluma da yarar getirmez.

Ermeni sorununda artık değişim zamanıdır.