Çokbilmiş, ukala, küstah kesimler, biz emeklileri yaşayan ölüye benzetmişler. Hadsizlere bak sen! Tamam, neredeyse yarısı asgari ücret diye verilen 4 bin 250 liraya, diğer yarısının önemli bölümü de asgari ücretin biraz üzerinde ücretlere talim eden, en kabadayısı 6-7 bin lira bandında yaşamını sürdüren bir kesim yanında, yazıldığı kadarıyla söylüyorum, Türkiye’de 13 bin emekli yurttaşımız varmış!

Yani ‘yaşayan ölü!’

*

Şimdi kalkıp da bütün suçu, bütün günahı, bütün vebali mevcut iktidara yüklemek yanlış olur, ayıp olur!

Emekli dün de geçim sıkıntısı çekiyordu, bugün de… Ne doğru düzgün sosyal yaşamları var, ne doğru düzgün tatile gidebiliyorlar, ne de insanca yaşam sürdürebiliyorlar.

Torunlarına bayramda bile bir hediye alamayan emeklilerin haberlerini izlerken insanın gözleri doluyor desem, abartı saymayın!

*

Bayram ikramiyelerine zam beklentisi yüksekti. Bir emekli olarak geçen yıl aldığım 1.100 liranın en az 2 bin lira olmasını bekliyordum herkes gibi. Ya da 2.500 lira. En azından seçim yatırımı olur diye…

Ama olmadı. Çalışma Bakanı çıktı, dedi ki, ‘Emekli ikramiyelerinde değişiklik de yok, ek zam da…’

Zaten olsaydı, bu zammı, bu müjdeyi açıklamak Çalışma Bakanına düşmez, bu görevi sayın Cumhurbaşkanı yapardı. “Çık oğlum, zammın mammın olmadığını sen söyle!” talimatını verdi. Eh, emir büyük yerden olunca, emir demiri kesince bakan da aynısını yaptı, çıktı açıklama yaptı.

Ve emekliler ramazan ayında günaha girdi!

*

Peki, size şunu söyleyeyim, bayramlarda, emekli ikramiyelerine zam gelecek. Ne zaman derseniz, tarih de veriyorum. Gelecek yıl, (yani erken veya baskın seçim olmaz ise 2023 Haziranı) seçimden önceye denk gelen Ramazan Bayramına.. Malum, seçim var, iktidar emeklilerin isyanını, içlerindeki birikmiş öfkeyi, nefrete dönüşen gazı alabilmek için, hem de beklentinin üzerinde bir zam verecek emekli kesimine, tabi bana da.

Sayın Cumhurbaşkanımın beni unutması mümkün değil. Çünkü kendisini gerçekten severim, sayarım ve takdir ederim!

Bizde lağa lüğa ayok!

*

Hepsi bir tarafa da, şahsıma ve emekli dostlarıma yaşayan ölü denilmesine bozuldum!

Sanayi çırağı gibi kazanıp, Sabancı’nın torunu gibi yaşama heveslisi, özentilisi  ve delisi insanlar ayaklarını yorganına göre uzatsa, (bakın burada tepki görüyorum, küfrettiğinizi duyar gibiyim) diyeceğim de, insanlar lüks yaşamaya alıştı bir  kere.

Yani cini şişeden çıktı, yani ok yaydan fırlardı. Dikiş tutmaz hale geldi her şey! Tabi ki küresel dünyada olduğu kadara ülkemizde de bir ekonomik sıkıntı var, ve insanlar geçimi derdi çekiyor, mutfaklar yangın yeri.

İsyan etmenin kimseye yararı yok! Bu günlere de gelip geçecek! İnşallah gelecek ülkemiz için, sadece ben emekliler için değil, tüm yurttaşlarımız için huzur ve berekete vesile olur.

Son söz, ben yaşayan ölü değil, çok şükür dimdik ayaktayım ve sağlıklıyım!