Bazı insanları, bazı kurumları, bazı markaları, bazı değerleri anlatmaya kelimeler kifayet etmeyebiliyor. İşte orada tıkanıp kalıyorsun! Hele bir de kelime hazneniz kıtsa, o insanı, o başkanı, o kurumu ve o markaları anlatabilmek için olağanüstü çaba gerekiyor.

İnsanlar bıraktıkları tatlı hatıralarla, belediye başkanları da bıraktıkları iz ve eserlerle hatırlanır. Memleket, dünya kimseye baki değil. Önemli olan çekip gittikten sonra iyi dileklerle hatırlanmak, anılmak. Eserleriniz, hizmetleriniz, projeleriniz ve yaptığınız iyilikler sizi yaşatacaktır zaten!

Büyükşehir kurucu belediye başkanı sayın Fatih Erkoç, bir döneme sığdırdığı eserleri, hizmetleri ve insana dokunan, insanların sosyal yaşamını kolaylaştıran projeleri ile hatırlanıyorsa, kârda demektir.

*

Meselemiz, düzgün insan, dürüst yerel yönetici Necati Okay.

Gerek şahsiyeti, gerek ilçesine ve vatandaşlarına ve gerekse insan biriktiren yanını da ekleyerek, gönüller inşa ettiyse, biz Dulkadiroğlu İlçe Belediye Başkanı sayın Necati Okay’ı alkışlamak istiyoruz.

Bir kere beyefendi. Nesli tükenmiş türden deriz ya, ondan.

Bir kere tevazu sahibi, kalender.

Bir kere insanlara dokunuyor, esnaf ziyaretleri ile vatandaşın dertleriyle dertleniyor, çözümler üretiyor. Dinliyor, not alıyor, eleştirilere dahi sabırlı davranıyor, üst perdeden konuşmayıp, karşıdakine değer veriyor ve o insanı önemsiyor. Bu sayın Okay’ı farklı kılan bir özellik.

Bir kere, teknik ve sosyal belediyecilik alanında gösterdiği başarıyı anlatacak kelime bulamazken, yazılanları, anlatılanları dinlemeye, not etmeye zamanınız yetmeyecektir, eminim!

Bir kere, dürüstlük en büyük sermayesi. Ne ilkelerinden,  ne dürüstlüğünden, ne şahsiyetinden taviz veren birisi değil.

Bir kere olduğundan fazla mütevazı, ziyadesiyle kalender.

Bir kere, bölge halkını uydu kent ile tanıştırdı. İnsanları sağlıklı ve modern konutlara taşıyacak.

Bir kere, Cevizli Bahçe de dahil, Yedikuyular yolu üzerindeki dinlenme tesisleri, parklar ve eğlence alanları, sadece biz yerlileri değil, yabancıları dahi cezbediyor, takdirler topluyor.

Bir kere uyumlu, hatırnaz ve vefa sahibi.

Bir kere, tüm alanlarla gösterdiği gayretle, insanların geleceğine ışık tutuyor, tarihi konakları restore ederek bizi geçmişimizle yüzleştiriyor. Unutmuştuk tarihle, geçmişle yüzleşmeyi, hatırlattı bize…

Bir kere, turizme önemli katkıları olduğundan, neredeyse Dulkadiroğlu’nu  diğer ilçelerin önüne taşıdı.

Bir kere, gülümseyen yüzünü ne vatandaştan, ne çalışanlarından esirgeyen bir baba şefkati sahibi.

Bir kere yaşanabilir ilçe ve vatandaşları için, teknik ve sosyal belediyecilik anlamında ne varsa hayata geçirmiş bir artı değer.

*

Dulkadiroğlu eski Dulkadiroğlu değil. Neler yaptı derseniz, zaten bazı arkadaşlarımız isim isim, bölge bölge sıralamışlar.

Hani seneler önce, Malatya’da öğretmenin öğrencilerine verdiği kompozisyon sorusunda, “Atatürk neler yaptı?” konusuna tüm sınıf sayfa sayfa Mustafa Kemal Atatürk’ün inkılaplarını, devrimlerini, savaşların, hasta yatağındaki vatanı ayağa kaldırmalarını, tarım ve üretim başta olmak üzere ülkeyi baştan sona tesisleştirmelerini anlatırken, sadece bir öğrencinin kompozisyonu on üzerinden on puan almış ve sınıfın birincisi seçilmiş.

O öğrenci, bir dosya kâğıdına iki kelimeden oluşan cevap yazmış; “neler yapmadı ki”

Nokta!

*

Arkadaşlarıma hak veriyorum, evet şöyle arkanıza yaslanın ve 10 yıl geriye gidin; Dulkadiroğlu ilçesinde ne vardı?

Bir kere, her mahalleye konuşlandırılan sosyal tesisler, insanlara insani yaşam şartları ve imkanları sunarken, Başkan sayın Necati Okay gönül almayı da biliyor, gönüller inşa etmeyi de.

İnançlı, kararlı. Özgüveni fazla.

Bir kere, bölge halkını tarihle, geçmişle yüzleştiren nadir belediye başkanlarımızdan. Bahtiyar Yokuşu’ndaki tarihi konutlara dokunması, onları günümüze taşıması, tarihe yolculukta kazanımlar temin etmesi, kültüre, geçmişe verdiği önemi ziyadesiyle anlatıyor zaten.

Tarihe, geçmişe sırtını çeviren insanları geçmişiyle tanıştırması, mutfak kültürü ile de yerli ve yabancı turistleri şehrimize taşınması, ‘Mutfak Müzesi’ni başlı başına turizm mekânı haline getirmesi, anlatılır gibi değil. Düne kadar bu şehri transit geçen yerli ve yabancı turistler, artık dondurma yerken, bu tarihi konakları, mekânları da ziyaret etmeden geçemiyorlar.

Evet, sevgili Başkan ilçeyi bir turizm koridoru haline getirdi.

Kaymakamlık dâhil, bazı resmi kurumları da aynı çerçeve içine alıp, Külliyeyi bölgeye kazandırması, başlı başına bir başarı hikâyesi.

*

Başkan sayın Okay, iki dönemdir Dulkadiroğlu ilçesinin Belediye Başkanı. Geçen hafta sonu kaybettiğimiz 23. dönem milletvekili merhum Cafer Tatlıbal’ın ismini Gençlik Merkezine vermesi, onun vefasını ortaya koyan güzel bir örnekti. Merhum Tatlıbal’ın ismini yaşatma adına aldığı kararı alkışlıyorum!

Siyasette ve yerel yönetimde unutulan vefayı hatırlattı bize!

*

Dondurmanın, kültürün, edebiyatın başkentiyiz. Amenna!

Ata sporumuz güreşin de kaynağı Kahramanmaraş. Ve Tabi ki Dulkadiroğlu. Bertiz Boyalı Güreş Sahası yenilendi, büyütüldü, modern bir alan ve müsabakalara hazır hale getirildi.

Bitmedi. Bir güreş tutkunu sayın Okay, bu şehrin, mahallesi olan Dereköy’ün bağrından çıkan, bugün itibariyle Türkiye’de güreş sporunun hafızası haline gelen gururumuz, şampiyonlar şampiyonumuz, madalyalı şehrini madalyalı güreşçisi Şeref Eroğlu adına pandemi öncesi tertip edilen, ancak iki yıl ara verilen güreş festivallerine, bu ay bir yenisi eklenecek.

Çünkü bu toprakların bağrından çıkan ve Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı olan sayın Şeref Eroğlu, bu ayın ortalarında, belki de sonlarında gençler ve büyükler olmak üzere bir Türkiye şampiyonasını Kahramanmaraş’a aldı.

Konuştuğum Başkan sayın Okay, güreş alanının genişlediğini, tribünlerinin yenilendiğini, soyunma odaları ve diğer bölümleriyle modern ve Eroğlu adına yakışır bir güreş alanı için adeta seferberlik ilan ettiklerini, festivale yetişmesi için de özveriyle çalıştıklarını söylemişti.

*

Kabul etmek gerekirse, Dulkadiroğlu eski Dulkadiroğlu değil. Yenilendi adeta, değişti, küllerinden yeniden doğdu, güzelleşti, yaşanılır bir cazibe merkezi haline getirildi.

Bunda emeği olan Başta sayın Necati Okay olmak üzere, tüm teknik ve idari çalışanlarının da payının olduğunu unutmamak gerek.

Başarı ekip işi, başarı hikâyesi yazmak da Okay’ın işidir.

O kadar!